Kim, kimi nasıl tehdit etti?
"İki kişinin bildiği sır değildir" sözü her fırsat da doğrulanıyor. 17-25 Aralık sırasında 4 bakan ile ilgili iddiaların perde arkası aralanıyor. Erdoğan Bayraktar''ın "Beni hırsız çuvalına attılar" çıkışının arkasında Ankara''da 700 dairelik proje iddiası gündemde. Ne bitmez bir hırs böyle... 700 dairelik bir projenin kaç paraya mal olacağı, ne kadar para kazanılacağına dair hesabı bile yapmak zor. "Dosyada ne varsa doğrudur" diyen Bayraktar, bakalım bu 700 daire için ne söyleyecek?
O günlerin Başbakanı Ahmet Davutoğlu da konuşmaya başladı. "Erdoğan Bayraktar benim durumum farklı dedi. Kişiye özel imar düzenlemesi nedeniyle görevi kötüye kullanma. O da Erdoğan''dan talimatla yaptığını açıklamıştı" diyor. Davutoğlu''nu tanıyoruz. Para-pul ile işi olmaz. Söz konusu bakanlarla ilgili tavrı da açık. Nitekim:
"Bakanlarımız çıksın madem masum olduklarını düşünüyorlar. Desinler ki yüce divana gitmeye hazırız. Her şeyi sorabilirsiniz. Gerektiğinde yolsuzluklara karşı ve FETÖ operasyonlarına karşı net tavrımız var.Ertesi gün 4 bakanı çağırdım. Ben sizi suçlamam ama ben hukukçu değilim dedim. Doğru olan komisyona gitmeden sizin yüce divana gitmeniz. Orada da söyledim. Erdoğan Bayraktar''ın dosyası ve suçlaması farklı.Bir bakan arkadaş söz aldı, hepsi kendilerini savundular. Bu konular konuşulursa çok farklı isimler de devreye girer gibi üstü örtülü tehdit ettiler. Ortaya ne saçılırsa saçılsın bu konuda taviz vermem dedim.
Küçükkaya''nın bunu söyleyen bakan hangisiydi sorusuna yanıt veren Davutoğlu, "Zafer Çağlayan beydi" yanıtını verdi. 17 Aralık günü bu arkadaşların hepsini aradım. Deliller gayrı meşru yollarla toplandığı için hukuken yok sayabilecekti. Eğer bir rüşvet aldıysanız yanıma yaklaşamazsınız dedim. Erdoğan Bayraktar benim durumum farklı dedi. Kişiye özel imar düzenlemesi nedeniyle görevi kötüye kullanma. O da bunları Erdoğan''dan talimatla yaptığını açıklamıştı. 20 Aralık günü ön görüşmeyi yaptım. 21 Aralık Pazar günü 4''ünü çağırdım. Geceye kadar görüştük. Siz kendi iradenizle AYM''ye giderseniz doğru olur dedik. Giderseniz ve aklanırsanız bu konu kapanır dedim. Ama gitmezseniz torunlarınıza kadar bu mesele gider dedim." diyor...
Zafer Çağlayan''ın üstü örtülü tehdidine karşı tavrını daha net açıklamalı. Söz konusu tehdit ile ilgili R. T. Erdoğan''ı bilgilendirmiş midir? Eğer bildirmişse Erdoğan''ın tepkisini, neler söylediğini açık seçik söylemelidir. Çağlayan''ın "Farklı isimler devreye girebilir" tehdidindeki "Farklı isimleri" ifşa etmelidir. Sahi kimdir bu farklı isimler, ne şekilde devreye girecektir? Gerçekte devreye girmiş midir? Hazır Pandora''nın kutusu açılmışken bu soruların cevaplanması, kamuoyunun aydınlatılması gerekmez mi?
Diyelim ki Erdoğan Bayraktar''ın konumu farklı. Peki öyle ise diğerlerinin farklılıkları neydi? Muammer Güler, Zafer Çağlayan ve Egemen Bağış''ın durumlarına ilişkin Sayın Davutoğlu''nun ayrıntılara girmesi gerekmiyor mu? "Torunlarınıza kadar bu mesele gider" dediğine göre "Mesele"nin adını da koyması gerekmez mi?
Dokunulmazlıkları bulunmayan bu isimler için soruşturma açılması durumunda verilecek ifadeleri beklemek nafile çabadır. Bu günkü koşullarda yargılanmaları çok zor görünüyor. Devran döndüğünde, iktidar değiştiğinde mutlaka yargılanacaklarına inanıyorum. Fakat "Geç gelen adalet, adalet değildir." Sayın Davutoğlu kafalara takılan soruları cevaplayarak, en azından vicdanlarda yargılanmalarını sağlamalıdır. Hazır ortada Bayraktar''ın "Hepsi doğru" ikrarı var iken bu rezaletin ortaya çıkmasında sadece Davutoğlu değil, tüm toplumun katkıda bulunması gerekiyor. Sayın Davutoğlu''ndan yeni açıklamalar bekliyoruz. Her fırsat da hatırlatmaya devam edeceğiz...