Yabancı bir bankanın bölge müdürü.
Görevi bölgesindeki şubeleri koordine etmek. Onların çalışmasını sağlamak.
İstanbul'un en gözde bölgesine yeni atanmış.
İddialara göre, genel müdür onu o kadar çok seviyor ve tutuyormuş ki, onun için özel bölge bile oluşturmuş.
Sık sık bu mesajı şube müdürlerine veriyor. Aslında bunu yaparken, biraz da genel müdürden aldığı gücü göstermeye çalışıyor.
Genel müdürden ne kadar torpilli bir bölge müdürü bilinemez ama bilinen bir gerçek var ki, bu kişi bölgesindeki yüzlerce şube çalışanına kan kusturuyor.
En büyük merakı sigorta. Merak derken sigorta poliçe koleksiyonu yapmıyor. Bu sigorta poliçeleri sayesinde bedava tatil en büyük merakı. Bankası gibi sigorta şirketi de yabancı. Türkiye'de 80 milyonu adeta soyarcasına hiçbir zaman riske dönüşmeyecek saçma sapan poliçeler yaratan ve yüzde 50'ye varan bir kârı bankaya bırakan sigorta şirketi, bu açgözlü bölge müdürü gibilerinin zaaflarını da yakalayıp bedava tatil kampanyaları yapıyor.
On binlerce adedi bulan sigorta poliçeleri sonunda en başarılı bölge müdürü ve ekibi dünyanın çeşitli yerlerinde 1 hafta tatile gidiyor. Cebinden tek bir kuruş harcamadan.
Bedava tatil baldan tatlıdır misali bölge müdürleri tıpkı Mısır Piramitlerinin oluşturulması gibi bu işi kırbaç ile yaptırıyor.
Geçen ay Amerika gezisi için şube personeline yapılmadık zulüm kalmadı. Sigorta şirketi tahrik ediyor ve bölge müdürü bedava tatil uğruna adeta çalışanların psikolojisini bozuyor.
Müdüre hakaret
Bayan genel müdürün gözdesi bu bölge müdürünün bedava tatil hırsından, sadece şubelerdeki gişe ve portföyler almıyor. Şube müdürleri de alıyor.
Bankacılığa gişeden başlayıp müdürlüğe alnının teri ile gelmiş yılların müdürü, gördüğü zulmü adeta ağlayarak anlattı.
Sık sık yaptığı telekonferansta personelinin yanında hakarete varan fırçalar.
Her fırsatta iyi yönetici havalarındaki bu bayan genel müdür umarım gözdesi bu bölge müdürünün telefon frekanslarının kayıtlarını dinler. Emin olun, o kayıtlar bu yabancı bankanın Avrupa'daki ülkesinde olsa milyon Euro'luk para cezaları ödemesine neden olur.
Ancak gelin görün ki, burası Türkiye.
Burada bankacılık sektörü, 3 tane yabancı bankanın ve sigorta şirketinin istediği gibi at koşturmasına izin veriyor. Defalarca yazdım. Belgelerini yayınladım. Kredi Garanti Fonu kredilerinde 30-40 bin liraya ulaşan sigorta poliçeleri konusunda BDDK ne yaptı?
Dahası Hazine ne yaptı?
Ya KGF'nin başındaki kişi ne yaptı?
Bu iş politikacılarla aynı camide Cuma namazına gitmekle olmaz. Bu işin içinde kul hakkı var. Tamam, 200 bin bankacının hakkını savunmuyorsunuz, peki, bu bankalara 3 kuruşluk kredi için başvuran vatandaşa zorla dayatılan saçma sapan sigorta poliçelerine neden ses çıkartmıyorsunuz?
Bir dönem eczaneler terlikten tutun da parfüme kadar her şey satardı. Bankalar da şu an aynen öyle. Bankacılıktan başka her şeyi yapıyor. Tıpkı sigorta acentesi gibi çalışıyor.
Hazine Müsteşarlığı, piyasada istediği gibi at koşturan yabancı banka ve sigorta şirketlerine ne zaman dur diyecek?
Personeline her türlü hakareti yapmayı hak gören bölge müdürüne gelince; emin olun ki, önünde sonunda bunun hesabını yargı önünde verecektir. Oturduğu koltuk ona da kalmayacak. Ben ne bölge müdürlerini Boğaz kıyılarında işsiz güçsüz dolaşırken gördüm.
Bu bankanın çalışanlarına önerim, size dayatılan her şeyi belgeleyin ve dava açmaktan korkmayın. Bu ülkede hakkınızı arayamazsanız gidin bankanın merkezi olan ülkede açın. Orada açamıyorsanız gidin Orta Doğu'da açın...
Kendini kraldan çok kral sanan bölge müdürü ile ilgili önümüzdeki günlerde belgeleriyle yazmaya devam edeceğim.
