Kılıçdaroğlu’mu Bahçeli mi haklı?
MHP lideri Devlet Bahçeli meclis grup toplantısında dedi ki;
- “Türkiye’ye gayrimeşru yabancı postalların ayak basması diye bir şey yoktur. Şayet olursa verilecek sadece bir canımız vardır…”
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu meclis grup toplantısında dedi ki;
- "Yabancı bir silahlı kuvvet Türkiye'ye gelecek ve burada belli olaylara müdahale edecek.
'Buna izin verin' diyorlar. Cumhuriyet'i kuran bir parti, kökleri Kuvayı Milliye'de olan bir parti, nasıl olur da yabancı askerlerin Türkiye'ye gelmesine izin verir? Akıl tutulması gibi bir şey.
Ben, biz, kadınıyla, erkeğiyle, vatanseveriyle, bayrağını sevenle kendi ülkemizin mübarek topraklarında yabancı asker postalı istemiyoruz.
Kendi topraklarına yabancı askerleri davet edip terörle mücadele ayağı altında burada onların bazı müdahalelerde bulunmalarına izin vermek, açık ve net olarak vatana ihanettir.
Bizleri kandıracaklarını sanıyorlar. Ben meşru yabancı postal da istemiyorum.”
Bu durumda kim haklı, kim haksız?
Bahçeli, “gayrimeşru yabancı postalların ayak basması” diyor.
Yani izinsiz olarak Türkiye’ye girecek düşman askerlerine karşı da “verilecek sadece bir canımız vardır” diyor…
Bu söze; 81 milyon vatan evladının vereceği can vardır diyorum.
Kılıçdaroğlu da “Ben meşru yabancı postal da istemiyorum. Bizleri kandıracaklarını sanıyorlar” diyor.
Dışişleri Bakanlığın resmi web sitesinde özetle diyor ki;
- “DEAŞ’ın bölgesel ve uluslararası barışı tehdit eder noktaya ulaşması, bu sorunla küresel mücadeleyi gerektirmiş ve ABD’nin öncülüğünde DEAŞ’la Mücadele Uluslararası Koalisyonu (DMUK) kurulmuştur. (Eylül 2014- OU)
Türkiye için öncelikli bir milli güvenlik tehdidi olan DEAŞ’a karşı Türkiye, en başından bu yana etkin bir üyesi olduğu Koalisyon’un ‘Özgün Kararlılık’ adı altında yürüttüğü askeri harekata milli imkân ve yetenekleriyle katkı sağlamıştır.
DEAŞ'la sahada mücadelenin ve DEAŞ'tan kurtarılan alanlardaki istikrarlaştırma faaliyetlerinin bir başka terör örgütü olan PKK/PYD/YPG’yle işbirliği yapılarak yürütülmesinin yanlış ve sakıncalı olduğu da müteaddit kereler ABD’ye bildirilmiştir.”
2019’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dedi ki;
- “Amerika YPG'ye 33 bin TIR silah verdi…”
Amerika “DEAŞ ile mücadele ediyoruz” bahanesi ile YPG’ye milyonlarca dolar yardım da aktarıyor.
Erdoğan’a, Kılıçdaroğlu’na ve Bahçeli’ye diyorum ki;
Geçenlerde SİHA’mızı düşüren Amerika, Türk askerinin karadan ve havadan. 30. Kilometre ötesine operasyon yapmasına izin veriyor mu? Hayır.
“DMUK” üyesi olan Türkiye’nin Silahlı Kuvvetlerini DEAŞ ile mücadele için Amerika ya da Koalisyon ülkeleri davet ediyor mu? Hayır.
Amerika bölgeden çekilse, Türk Ordusu DEAŞ’ı da PKK’yı da YPG’yi de Suriye’nin kuzeyine, “İnlerine girip tel bir terörist kalmayıncaya kadar” yok eder mi? Evet.
Türk ordusunun bu temizliği yapması için “Yabancı askerlerin” Türkiye’de göreve davet edilmesi gerekir mi? Hayır.
Dışişleri bakanlığımızın açıklamasına göre, “Müteaddit kereler ABD’ye DEAŞ ile işbirliği yaptıkları bildirilmiş” Amerika umursamış mı? Hayır.
Peki, 2014’ten bu yana Erdoğan neden “Yabancı Asker” davet etme yetkisi alıyor?
O halde okurlarıma soruyorum:
- Kılıçdaroğlu’mu Bahçeli mi haklı?