Malum ötenazi adı verilerek masum ve şirin gösterilmeye çalışılan katliam yasası artık Meclis’te!
Halkımız yeteri kadar baskı yapmaz ve milletvekilleri de akıl, vicdan ve sağduyu ile karar vermezlerse bu katliam yasası meclisten geçer ve sokaklarımızda köpek möpek kalmaz, kentlerimizin muhafızı köpekler yok edilmiş olur!
İyi de sakın kalmazsa kalmaz ne olur falan demeyin…
Olacağı ben size söyleyeyim; kentlerimizi lağım fareleri, sıçanlar, etobur firavun fareleri, sansar, gelincik ve tilki gibi yabanıl hayvanlar basar.
Doğanın kendi dengesi vardır, bu denge asla boşluk kaldırmaz ve bir bölgede bir canlı türü ortadan kalkarsa yaratacağı vakum etkisi başka başka canlı türlerini oraya çekecektir. Bu manada kedi ve köpekler kentlerimizin muhafızıdır, insan için tehlikeli olan yabanıl türleri kentlerden, sokaklardan ve evlerimizden uzak tutmaktadırlar.
Bakınız New York ve Paris gibi bazı mega kentler sokaktaki kedi köpeği yok ettiler şimdi çok büyük bir sıçan sorunu ile boğuşuyorlar, sıçanlar metrolarda ya da sokaklarda uyuyan evsizlerin kulaklarını kemiriyor, çöp tenekelerinde cirit atıyorlar. Benzer bir tablonun kendi kentinizde de meydana gelmesini sokaklarda lağım farelerinin cirit atmasını ister misiniz?
Kediler tamam da köpekler ile farelerin ne alakası var diye düşünüyor olabilirsiniz
Belki de Tom ve Jery gibi çizgi filmlerinde etkisiyle sadece kediler fare peşinde koşar, fare avlar zannedilir. Oysa köpekler de en az kediler kadar avcı doğasına sahip etobur hayvanlardır.
Şöyle bir düşünün tavşan, tilki, domuz avına kedi ile mi çıkılır köpek ile mi?
Elbette köpek ile değil mi?
Köpek ile çünkü hem köpeğin avcı içgüdüleri ve yetenekleri çok güçlüdür ve hem de insanla birlikte avlanacak şekilde eğitilebilir.
Üstelik köpekler bir kediden çok daha iri cüsselidir ve kedinin asla baş edemeyeceği büyük farelere ile rahatlıkla savaşabilir.
Dahası fareler kedi ve köpekten korkar, onların kokusunu aldığı yerlerden kaçar ve uzaklaşır.
Eminim birçoğunuz deneyimlemişsinizdir, köpekler hareket eden her şeye tepki verir ve kovalar sonuçta fareler, tilkiler ve sair yabanıl canlılar da bundan nasibini alır. Fare kovalayan köpek diye internette sorgulayın fare kovalayıp avlayan bir sürü köpek videosu göreceksiniz.
Örneğin Jack Russell diye bir teriyer cinsi var, bu cins köpeği çok kıymetli, milyonluk yarış atlarının ahırlarında farelere karşı önlem alma amacı ile besliyorlar, bu şekilde hem atların ürküp sakatlanmasını ve hem de hastalık kapmasını önlüyorlar.
Son günlerde köpek fobisi, aslında fobi demek de doğru değil köpek nefreti olan bir taife bas bas bağırıyor köpekler tehlikelidir, kuduz gibi hastalıkları bulaştırır diye insanları korkutmaya çalışıyor.
Doğru kuduz çok tehlikeli ve ölümcül bir hastalıktır ama tarih boyunca hiç kitlesel yıkıma sebep olmamıştır. Oysa sıçanların yaydığı veba gibi hastalıklar korkunç salgınlara yol açmış, insanları feci bir şekilde acılar içinde kıvrandırarak öldürmüştür. Son veba salgınının Avrupa nüfusunun % 70’ini yok ettiği bilinmektedir. Dahası kuduz hastalığı köpeklere bile kurt, gelincik, sansar, tilki vb. yabanıl hayvanlardan bulaşmaktadır ve aşılama ile kuduz tehlikesi kolaylıkla önlenebilmektedir.
Bakınız: Bu köpek nefreti kusan taifenin yarattığı algı operasyonuna kanar da köpekleri ve hatta kedileri yok edersek sokaklarımızı ve hatta evlerimizi lağım fareleri istila edecektir.
Peki, bu aklı evvel nefret dolu taifenin evlerimizi sokaklarımızı lağım farelerinden nasıl koruyacağımıza dair bir önerisi var mı?
Diğer yandan köpeklerden en çok hırsızlar nefret eder, köpeklerde alanı savunma içgüdüsü vardır, sahiplendiği alana yabancıların girmesine izin vermez bu gün mahallenizde hırsızlar cirit atamıyor, sokakta oynayan çocuğunuza birileri bulaşamıyorsa bu mahalle köpekleri sayesindedir.
Sonuç olarak köpekler kentlerimizin muhafızıdır yok edilmeleri hiç de akıllıca olmayacaktır.
