Kemal Kılıçdaroğlu 'uyarıları' dikkate aldı...
Bu satırları CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, haftalık grup toplantı konuşmasını yapmadan yazdım. Kemal Kılıçdaroğlu’nun dile getirebileceği bazı hususların yazacaklarımı rutine düşürme riskini bile bile...
Ne yapalım?.. Gazeteci şanssızlığı deriz..
ADSIZ’da hep şikayet etmişimdir muhalefetin cılızlığından. Bu seferki gelişmeler, yiğidin hakkını yiğide vermemizi gerektiriyor.
Uzatmadan..
Yeni anayasa çalışmaları ve İmralı sürecinde Anadolu’yu karış karış gezen ve halkın nabzını tutan CHP milletvekilleri, Kemal Kılıçdaroğlu’na “durum raporu” sundu. Ana başlıklar;
“* AKP’ye açık çek vermekten vazgeçilmeli.
* Üç konuda halka söz verdik;
1- Yeni anayasa.
2- Kürt sorununun çözümü.
3- Türban sorununun çözümü.
* PKK ve Kürtler birbirinden ayrılmalı. Terör örgütü özerklik istiyor. Ayrı devlet istiyor. Kürtlerin yüzde 99’u birlikte yaşamak bölünmek istemiyor.
* Tek dil, tek bayrak, üniter yapıdan, ana dilde eğitimden taviz verilmemeli.
* Yerel yönetimler güçlendirilebilir. Bunda sakınca yok.
* Dağdan inen PKK’lılar ne yapacaklar. “Silahı bıraktık” demekle bu iş olmaz. 30 yıldır dağda bunlar. Ne iş yapacaklar?
* Tabanımız daha sert politika istiyor. Özellikle İmralı tutanakları ve genel af konularına karşı tepki büyük. AKP ve MHP tabanından da bu yönde bizlere ulaşan istekler var. Bunları dikkate almalıyız.”
Bize anlatılanlara göre; Kemal Kılıçdaroğlu izlenimleri dikkatle dinledi ve hak verdi. CHP’de olup bitenleri dinlediğimiz bir milletvekili, “Kılıçdaroğlu’nun son çıkışının olumlu olduğunu, daha da sertleşeceğini” söyledi, “Özellikle İmralı tutanaklarının üzerine gidecek” dedi. CHP’de daha etkin muhalefet yapılması için bazı kararlar da alındı. Haftalık basına açık Salı toplantılarının yanı sıra sık sık Çarşamba günü kapalı grup yapılacak. Bu karar alınırken Deniz Baykal’ın son kapalı toplantıda yaptığı konuşmanın “verimli olduğu” değerlendirmesi yapıldı. CHP Meclis Grubu, kapalı olarak bugün 11.00’da toplanacak. 2 ayda bir yapılan parti meclisi toplantıları daha da sıklaştırılacak, en azından ayda 1 kere mutlaka.
Bu kararların ardından durumu değerlendiren CHP’nin önde gelen bir kurmayı, “Hakikatler Komisyonu önerisi artık bizim için bitti. Hiçbir CHP’linin bu komisyona -kurulsa bile- gideceğini düşünmüyorum” diye konuştu.
CHP’nin Adnan Keskin başkanlığında önceki gün (Pazartesi) yapılan toplantıda yeni stratejiler tartışıldı. Toplantıda bir de deklarasyon verildiği öne sürüldü. CHP PM’den görüşlere yer verelim:
Mehmet Şeker:
“Bundan sonra 2 ayda bir değil daha sık olacak parti meclisi toplantıları. Seçime hazırlık yapıyoruz, adayları belirleyeceğiz, hepsi PM’den geçecek, hepsi oraya gelecek bununla ilgili bir toplantı yapıldı.”
Levent Gök:
“PM’de bir deklarasyon yok. Oğuz Oyan’ın maddeler halinde gündeme getirdiği konular var. Bu çerçevede değerlendirmeler yapmamız gerekiyor şeklinde bir sunum oldu. Genel Başkan olmadığı için toplantıda, genel başkanın çağrılmasının uygun olduğunu düşündüler arkadaşlarımız. Tarih genel başkanın takdirine bırakıldı.”
Oğuz Oyan:
“Tek başına deklarasyon olmaz. Ben tartışılmasını düşündüğüm konuları maddeler halinde söyledim. Bu şekilde olması nedeniyle bazıları o şekilde yorumluyor olabilir. Zaten anladığım kadarıyla PM, bu konuları görüşmek üzere olağanüstü toplantı yapacak. Kürt açılımı süreciyle, anayasa uzlaşma sürecini ağırlıklı olarak gündeme getirdim. Özellikle tutanak sızıntısından sonra herkesin kendi pozisyonunu gözden geçirmesi zamanıdır diye düşünüyorum. Anayasa Uzlaşma Komisyonu noktasında henüz ayrıntılı bir tartışmaya girmedik. Olağanüstü toplantı talebi var ama tarih değişebilir. Ben kendi düşüncelerimi açıkladım sonuçta işin doğası gereği PM’de destek gördü.”
Genel affın gerçek yüzü!..
“Muhteşemin” , “genel af” açıklamasının ardından Milli Savunma Bakanlığı eski Genel Sekreteri emekli kurmay Albay Ümit Yalım iki önemli uyarı yaptı;
1- Tayyip Erdoğan, ’devlet kendisine karşı işlenen suçlarda bu tür af yetkilerini kullanabilir’diyor. Terörist başı, eski Türk Ceza Kanunu’nun, devletin (uluslararası) şahsiyetine karşı cürümler kapsamında olan 125’inci maddesinden yargılandı. Yargılama sonucunda, ’devletin topraklarının bir kısmını yabancı bir devletin egemenliği altına koymaya teşebbüs etmek’ten suçlu bulunarak idam ile cezalandırıldı. AKP Hükümetinin, Avrupa Sözleşmesi’nin 11’inci protokolünü 15 Ocak 2003 tarihinde imzalaması ile birlikte terörist başı idam cezasından kurtuldu ve cezası ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına dönüştürüldü. Terörist başı insanları öldürmekten değil, devletin kendisine karşı işlenen suçtan yargılandı ve cezalandırıldı. Görüldüğü üzere, Erdoğan, ’genel af yok’, ’insanları öldürenlere af yok’derken, açık ve net bir şekilde terörist başına özel bir af çıkarılmasının yolunu açıyor.
2- Terörist başının şartlarından birisi de Hakikatler Komisyonu’nun kurulması. Bu komisyonun kurulması halinde Güneydoğu’da görev yapan güvenlik görevlilerinin yargılanmasının önü açılacak. Emre Uslu Haziran 2012’de yazdığı yazıda, bu konuda MİT-PKK arasında mutabakat metni olduğunu belirtti ve AKP Hükümetinden konuyla ilgili herhangi bir açıklama ve yalanlama gelmedi. Peki bu kapsamda kimler yargılanacak? Yargılanacaklar arasında, bölgede daha önce ve halen görev yapan general, subay, astsubay, uzman çavuş/onbaşı, erbaş ve erler ile birlikte Geçici Köy Korucuları da var. Ayrıca işin ucu bölgede görev yapan polisler ile hakim ve savcılara da uzanacak.