FETÖ'nün siyasi ayağı beraber yürüdükleri yolda birbirine düşünce, becerip de menzile varamadıkları için başvuruldu çünkü yönetimi Türk Ordusu içindeki "sızıntı"larla ele geçirme işine!
***
15 Temmuz'un "eğitim ayağı" mı vardı; FETÖ'cü sendikalara üye olmuş, dershanelerinde, okullarında, evlerinde, yurtlarında görev almış öğretmenler mi TBMM'yi bombaladı?
15 Temmuz'un "sağlık ayağı" mı vardı; GATA'yı kuşatan doktorlar mı MİT'e saldırdı?
15 Temmuz'un "yargı ayağı" mı vardı; Genelkurmay Başkanı özel yetkili savcılık emriyle mi derdest edilmişti?
15 Temmuz'un "medya ayağı" mı vardı; TRT spikerinin kafasına silahı misal Nazlı Ilıcak mı dayadı?
15 Temmuz'un "finans ayağı" mı vardı; darbe gecesi havalanan jetlerinin yakıtını TUSKON mu karşıladı?
15 Temmuz'un "futbol, basketbol ayağı" mı vardı; onca insan köprüde futbol topuyla mı öldürüldü?
15 Temmuz'un "baklava ayağı" mı vardı; Cumhurbaşkanı'nın tatil yaptığı oteli baklavacılar mı bastı?
Ee, o zaman polis neden bu insanların kapısına da dayandı? Neden cezaevinde hâlâ bir kısmı?
"15 Temmuz gecesinde oynadıkları rol"den dolayı mı? Yoksa, 15 Temmuz'un faili olan FETÖ'yle ilişkilerinden dolayı mı?
Hem, biz ne zamandır "15 Temmuz'un siyasi ayağı"nı arıyoruz ki?
Bizim aradığımız, 15 Temmuz'un da, 15 Temmuz'a gelene kadar ki daha birçok ihanetin, kumpasın da faili olan "FETÖ'nün siyasi ayağı" değil miydi?
Doğru soru:
"15 Temmuz"un değil "FETÖ'nün siyasi ayağı var mı"?
Bu soruya da, tıpkı "15 Temmuz'un siyasi ayağa var mı?" Sorusuna olduğu gibi, "Bu vakte kadar siyasi ayağını göremediysek artık kabullenmek lazım ki, bu organizasyonun siyasi ayağı falan yok.." Diye cevap verebiliyorsanız, -ideolojik körlük vakalarına da bakıyor mu bilmiyorum ama- tanıdığım çok iyi bir göz doktoru var!
Bir görünün bakalım ne diyecek?
Gerçeklerle aranıza gerdiğiniz o kalın perde, hiç değilse, kimi siyasilerin, 15 Temmuz'dan sonra neden "Allah'ım ve milletim bizi affetsin" deme ihtiyacı duyduğunu sorgulamanızı sağlayacak kadar aralansa yeter!
"KİMDEN VE NERDEN GELİRSE GELSİN..."
Sair zamanda, bir terör saldırısını "kimden, nereden ve nasıl gelirse gelsin" vurgusuyla kınamak, olağan şüpheli durumdaki bütün terör örgütlerini, teröristlerini kapsadığı, hiçbirini ayırmadığı, kayırmadığı için yeterli bir tepkidir aslında;
Eğer o terör saldırısının faili belli olmamışsa.
Ama…
Siz eğer faili kabak gibi ortada olan bir terör saldırısından sonra başvurursanız bu kınamaya; misal Tunceli, Ovacık'ta PKK tarafından katledilen Ayaz ve Nupelda'nın ardından "PKK'yı lanetliyorum" demek, "Kahrolsun PKK" demek yerine "Kimden-nereden ve nasıl gelirse gelsin; büyüklerin dünyası ile yaratılan şiddet sebebiyle yaşamdan koparılan çocuklara karşı üzgünüz, mahçubuz… Nefretle kınıyoruz…" derseniz, faili gizlemiş olursunuz sadece. Kayırmış olursunuz.
"PKK'dan geldi, Kandil'den geldi, en hunhar, en alçak, en kahpe, en namert yöntemle geldi" demediğiniz müddetçe insanlığınız da, vicdanınız da "laf" olur sadece...
Boş laf…
KURBAN BAĞIŞLARINIZ İÇİN ALTERNATİF ADRESLER
Bunca yıldır haklarında onca yazı yazdım; bir tane de "sizin bildiğiniz gibi değil" geri dönüşü almadım. "Hayır", "dayanışma", "yardımlaşma" başlığı altında bunlara halel getirecek en ufak işe kalkışmışlıkları olsa, kırk kere bir jurnalleyenleri çıkardı bu fitne-fesat dolu çağda.
Dolayısıyla, gönül rahatlığı içinde aracılık edebiliyorum duyurularına.
Efendim… Konya'da "ülkücü" bir sivil toplum kuruluşu var; herkes savrulurken onlar birbirlerine tutunmayı -her nasılsa- başarabiliyorlar. Birbirlerine, siyasi parti tabelalarının arkasından bakmıyorlar; dostlukları, arkadaşlıkları, ortak mücadeleleri olmuş paydaları.
Bu yılki kurban bağışlarınıza talipler.
"Bağışlayalım bağışlamasına da, kime gidecek bizim kurbanlar" diye soracak olursanız;
Bir kısmını Konya'da yaşayan göçmen, sığınmacı durumdaki soydaşlarımıza pay edecekler. Bir kısmını da, Çobanbey'deki, Fırat Kalkanı bölgesinin Türkmen yetimhanesinde kesecekler.
Vekaletle kurban kestirmek isteyenler için iletişim bilgileri:
Telefon: 0 332 999 19 93 - 0 542 892 82 83
E-posta: ahdevefaturan@gmail.com
