Kasım enflasyonu için sevinmek erkendir
Kasım ayında, enflasyon oranları Tüketici Fiyatları Endeksinde (TÜFE) yüzde 1.44 ve Yurt İçi Üretici Fiyatları Endeksinde ise (ÜFE) yüzde 2.53 oranında geriledi. Yıllık olarak TÜFE oranı yüzde 21.62 ve Yıllık ÜFE oranı da 38.54 oldu.
Kasım ayında, aylık enflasyon oranlarının eksi çıkması, ekonomide beklentileri olumlu etkileyecektir.
Öte yandan TÜFE oranı çok uzun süreden beri ilk defa eksi değerde çıktı.
TÜFE'nin eksi çıkmasında, hükümetin özel sektörle iş birliği yapmak suretiyle yürüttüğü enflasyon kampanyası etkili oldu.
Ekim ayında oluşan yüksek üretim maliyetlerinin piyasaya yansımamış olmasının bir diğer nedeni de, talebin düşük olmasıdır. Ancak devam etmesi mümkün görünmüyor. Aksi halde bu durum, artan üretim maliyetlerini üretici şirketlerin üstlenmesi demektir. Ki sonu iflastır. Bunun içindir ki enflasyonda bir süre daha artış olacaktır. Düşüşün devam etmesi mümkün değildir.
Genel ÜFE, imalat sanayinde ÜFE, ara malı ve enerji sektöründe ÜFE oranları hâlâ TÜFE oranından çok daha yüksektir. Bu durumda da maliyetlerin piyasaya yansıması ve TÜFE'nin artması kaçınılmaz görünüyor.
Kasım Ayı, Aylık ve Yıllık Enflasyon Göstergeleri
TÜFE 2017 2018
Aylık (Kasım) 1,49 -1,44
Yıllık 12,98 21,62
12 Aylık Ortalama 10,87 15,62
Çekirdek 12,08 20,72
Gıda 15,78 25,66
ÜFE
Aylık (Kasım) 2,02 -2,53
Yıllık 17,30 38,54
12 Aylık Ortalama 13,91 36,68
İmalat 18,86 34,97
Ara Malı 23,43 39,11
Enerji 14,79 75,61
Yıllık TÜFE oranı Ekim ayında yüzde 45.1 iken Kasım ayında yüzde 38.54'e geriledi. Kamu sektöründen yatırım yapmak için tahsisli yer alanlardan Kasım ayında yıllık kira artışı da yüzde 45.01 oldu. Bu ay için artış yüzde 38.54 olacaktır.
Hükümet özel sektörden fedakârlık isterken, kendisi turizm yatırımlarında geçen ay yüzde 45.01 kira artışı yaptı.
2019'dan sonra kiralar için TÜFE'nin kullanılacağını söyledi ve fakat bu sene Kasım ve sonrası aylarda kirasını ödeyenlerin günahı nedir? Anlaşılan odur ki Hükümet sonucuna bakmadan seçim bütçesini finanse ediyor.
Turizm sektörü devlete yüksek kira ödediği için bu kiraları fiyatlara yansıtmak zorundadır. O zaman eğer şimdi kur değerli olmasaydı, diğer ülkelerle nasıl rekabet edecektik?
Söz gelimi Hırvatistan, Akdeniz'deki yatları çekmek için marinalarda yüzde 50 indirim yaptığını açıkladı. Türkiye, Akdeniz'deki yatların yüzde 15'ini çekecek kapasiteye sahiptir. Bu durumda yüzde 45 kira artışı ile Türkiye'deki marinalar Hırvatistan ile nasıl rekabet edecektir?
Aslında Hükümetin yaptığı rasyonel bir politika değildir. Çünkü bir turist 500-600 dolar bırakıyor. Turist artıyor diye övünüyoruz. Ancak bir mega yat, iki-üç ay için, en az 30-40 bin dolar bırakıyor. Hükümet marinaların kirasını ÜFE oranında artırarak seçimi finanse edeceğim diye sağılan ineği kesmiş oluyor.
Eğer enflasyonu düşürmek istiyorsak;
Önce kur politikası değişmeli ve aşırı kur hareketleri önlenmelidir.
Sonra ekonomide güven ortamı oluşturulmalıdır.
Güven bunalımına yol açan iki temel nedenin birisi siyasete tamamıyla popülizmin hâkim olması, ikincisi ise başkanlık sistemi ile, devlet, demokrasi, hukuk, eğitimde olduğu gibi kurumsal yapının bozulmasıdır. Bunların mevcut siyasi iktidar tarafından düzeltilmesi olası görünmüyor.
Öte yandan kronikleşen enflasyon, niyetle ve beklentiyle değil yapısal reformlarla ancak önlenebilir.