Kars-Ardahan ve Iğdır’da potansiyel var, yatırım yok
1992 yılında Kars, üç ile ayrıldı... Amaç bölgenin daha hızlı kalkınmasını sağlamaktı... Gerçekten de valilerin koşturması ile kamu binaları yapıldı. Ancak kalkınma için asıl önemli olan yatırımlar yapılmadı... Ne kamu... Ne özel... Yahut da yapılanlar çok kifayetsiz kaldı.
Aslında, Kars’ın şanssızlığı öteden beri devam ediyor... 93 Osmanlı-Rus harbinden sonra, Kars-Ardahan ve Batum, Ruslara savaş tazminatı olarak verilmişti. 44 yıl, Rus işgalinde kaldı.
1950-1960 yılları arasında Demokrat Parti, o zamanki siyasi sözlerle “kahir bir ekseriyetle” (ezici çoğunlukla) iktidar oldu... On yıl boyunca Kars ili muhalefette kaldı... Kars bu on yıl boyunca CHP’nin kazandığı nadir illerden birisi idi.
O yıllarda Kars’a hiç yatırım yapılmadı...
Bugünkü siyasi iktidar da bu üç il için hazır olan imkânları bile kullanmakta cimri davrandı. Örneğin, bazı sınır kapıları açılmadı... Kars-Tiflis demiryolu projesi uzuyor... Kaldı ki dağlardan geçen yolun, Ardahan’a bir hayrı olmayacaktır. Öte yandan Kura üstünde elverişli 7 baraj imkânı ve projesi olduğu halde, yalnızca birine el atıldı.
Özellikle organik tarım için dünyada önemli bir talep doğdu. Organik ürünlere en elverişli bölge de Kars-Ardahan bölgesidir. Organik tarım imkânları yanında, bölgenin doğal, tarihi ve kültürel zenginliğini de değerlendiremedik... Son dönemde il sayısı artırılan ve bu nedenle tartışma yaşanan “yatırımların teşvik edilmesi” konusunda, Kars, Ardahan ve Iğdır’da şimdiye kadar dişe dokunur bir yatırım yapılmadı. Kaldı ki Kars, Ardahan ve Iğdır’da devlet alt yapı yapmadığı için kimse de üstüne yatırım yapmaya yanaşmıyor. 2007 Temmuz ve 2011 genel seçimlerde, Kars’tan CHP hiç milletvekili çıkaramadı. Böylece AKP, 50 yıl sonra DP’nin rövanşını aldı.
Bölgesel farklılıkların en aza indirilmesi amacıyla devlet tarafından verilen teşvikler çok yetersiz kaldı. Bir işe yaramadı.
Bir ülkede yapılacak yatırımlar devlet tarafından üç amaçla teşvik edilir... Konjonktürel etki yaratmak... Verimli sektörlerde yatırımları artırmak... Ve bölgelerarası gelişmişlik farkını azaltmak. Avrupa Birliği’nde bölgelerarası dengesizliğin giderilmesi, sosyal dengesizliğin giderilmesi ve istihdam kaygısı ile yatırım teşvikleri verilmektedir. Hatta 1995 yılında AB ile yaptığımız “Gümrük Birliği” anlaşmasında da bu gibi teşviklerin rekabeti bozmayacağı vurgulanmıştır.
Türkiye’de yalnız Kars bölgesi değil, geri kalmış yörelere yapılan yatırımların teşviki çok düşük kalmıştır...
Kars-Ardahan ve Iğdır için yapılması gereken şunlardır:
1) Kars ve Ardahan için ayrı, Iğdır için ayrı bir kalkınma modeli oluşturmak gerekir. Bu üç ili Doğu Kalkınma Projesi olan DAP içinde ele almak doğru değildir. Çünkü doğal yapısı, tarım yapısı, stratejik yeri açısından, diğer Doğu Anadolu illerinden farklıdır.
2) Bu illerin en büyük imkânı, 200 milyonluk, Rusya ve Kafkas ülkelerine komşu olmasıdır. Bu nedenle bu üç ilde sınır kapıları açılmalıdır. Sınır ticareti valilere bırakılmalıdır. Iğdır gibi Kars ve Ardahan’da da Sınır Ticaret Merkezleri kurulmalıdır.
3) Kars-Tiflis demiryolu hızlandırılmalı ve Ardahan’a da imkân sağlayacak şekilde Çıldır İlçesi’nden geçmelidir.
4) Şimdilerde dünyada organik tarım ve seracılık çok aranıyor. Dünyada para ediyor... Organik et de aynı şekilde aranıyor. Kars ve Ardahan için Tarım Bakanlığı organik tarım üniteleri kurup, organik tarımı desteklemeli ve halkı organik tarıma teşvik etmelidir...