Kargo rezaleti

PTT'nin zamanında gerekli atılımları yapmaması nedeniyle Türkiye'de kargo süreci başladı.

PTT'nin eksikliğini kapatmak isteyen birçok şirket kargoculuğa soyundu.

Türkiye bu kargo şirketlerini çok sevdi. Çünkü eskiden PTT'nin 10 günde hatta bazen 15 günde götürdüğü bir zarfı veya paketi bu kargo şirketleri 24 saatte bilemediniz 48 saatte teslim ediyordu.

Sonra çok büyük holdingler de girdi kargo işine.

USP ve DHL gibi şirketler pastadan payını almak için Türkiye'de faaliyet gösteren kargocular arasında yerini aldı.

Kargoculuk Türkiye'de artık büyük bir pazar teşkil ediyor.

Bu işi o kadar ciddi yapan şirketler var ki, size kargonuzu adım adım izlettiriyor ve hangi saatte nerede olduğundan haberdar olabiliyorsunuz. Fiyatta da rekabetçi olanlara kadar birçok şirket mevcut.

Bir de olayın şikâyet kısmı var.

Son aylarda kargo şirketleri ile ilgili o kadar çok şikâyet geliyor ki, inanılmaz boyutta.

Pazar payı büyüdükçe bazı kargo şirketlerinin hizmetleri yerlerde sürünmeye başladı.

Şikâyetlerin arasında ilk sırada; bir kargo şirketi geliyor.

Şikâyetlerin boyutu o kadar büyük ki. Bu yazıyı yazmadan müşteri şikâyetlerinin yer aldığı bir internet sitesinde inceleme yaptım.

Şikâyetler öyle böyle değil.

4 bin 177 kişiden sadece yüzde 17'si bu şirket ile ilgili memnuniyetini belirtmiş. Yabancı ortaklı bir şirketten müşterilerinden sadece yüzde 17'si memnun. Bu oran bu şirketin yöneticilerinde nasıl bir duygu yaratmış şahsen çok merak ediyorum.

Son bir yılda bu şirketin hizmetlerinden mağdur olup şikâyetini bildirenlerin sayısı 13 bin 33. Son üç yılda 33 bin.

Neredeyse her müşteri bu kargo şirketinden şikâyetçi.

Zamanında teslim edilmeyen kargo şikâyetlerini iletişim sorunu takip ediyor.

Son yaşanan olay; bu şirketin müşterilerinin sık sık başına gelenlerden.

İstanbul'dan taşradaki bir şehre gönderilen koli zamanında ulaştırılmıyor.

Doğal olarak akıbetini öğrenmek isteyen kargo müşterisi şirket ile iletişime geçmeye çalışıyor. Önce koliyi teslim ettiği şubeye, ardından alıcıya teslim edecek şubeye, sonra çağrı merkezine ve nihayetinde Genel Müdürlüğe ulaşmaya çalışıyor ama mümkün değil...

Çünkü, verdikleri telefon numaralarının hiç birisinden insan sesi duyamıyor! Ya sürekli meşgul ya da çalıyor, kapanıyor...

Sonuç yok!

Kargo müşterisi, kolisinin akıbetini öğrenmek için işini gücünü bırakıp peşine düşüyor. Paketi teslim alan şubeye gidiyor. Görevlinin, 'Üzerinde telefon numarası var mıydı? Yoktu galiba. Olsa kaydederdik. Acaba kargoyu şubeden alıcınız mı teslim alacaktı?' gibi çıldırtan ifadeleriyle karşılaşıyor. Görevli, saatlerce çalıp kimsenin açmadığı telefon numarasını müşteriye vererek teslim edecek şubeyle iletişime geçmesini öneriyor!

Müşteri, 'Kardeşim bu numaralar cevap vermiyor' deyince, görevli devreye giriyor ama ne çare o da ulaşamıyor! Sonunda özel hattan telefonlar açılıyor ve koliyi teslim etmekle sorumlu olan şubeyle temas kuruluyor. Koli oradaydı ve üzerinde alıcının adı, adresi ve telefon numarası da yazılıydı!

Gerçek sonra ortaya çıkıyor. İtinasız taşıma nedeniyle paketin içindeki ürün kırılmış ve kargo şirketi bunun için tutanak tutmuş, bekletiyor!

İyi de madem öyle bir şey var. Karşı tarafa neden o haliyle götürmüyorsun veya bilgi vermiyorsun.

Bu tutanak ne için tutuluyor?

Bu, şikâyetlerden sadece bir tanesi. Son bir yılda 13 bin 33 şikâyetten bir tanesi. Bu sayı sadece bu internet sitesine bildirilenler. Bir de işi internet ile olmayıp "lanet olsun" deyip bırakanlar var.

Onların sayısını maalesef bilen yok.

Sonuç olarak, bu olay; Türkiye'den neden uluslararası bir marka çıkmaz sorusuna en güzel yanıttır.

Önümüzdeki haftalar diğer kargo şirketlerinde yaşanan sorunları da firma adlarını vererek ele alacağım. Bana bu konuda şikâyetlerinizi yazabilirsiniz.

Yazarın Diğer Yazıları