Kardaki esaretin perde arkası; Yıldırım-Elvan kavgası!..
Yılbaşı tatili sebebiyle yollara çıkan binlerce vatandaş, binlerce araç yoğun kar yağışı yüzünden günlerce mahsur kaldı, per perişan oldu.
Yollarla, köprülerle övünüyorlardı..Ne oldu?..
İzmir-İstanbul yolu 47 saate çıktı..
Hoş!.. Terör bölgesinde inşa ettikleri tünelleri, kara yolu ulaşımına açmadan terör örgütü PKK’nın silah sevkiyatı (!) hizmetine verdiler.. Çok şaşmamak lazım.
Peki, yeni yıla girerken kara yollarında yaşanan perişanlıkların ve rezaletin perde arkasında ne var?..
1- İktidardaki rant, koltuk ve güç savaşı.
2- Hızlı treni devirdikten sonra faturayı makiniste kesen kifayetsiz yöneticilerin hakim olduğu hımbıl idare tarzı.
Daha, çok yan sebep sayabiliriz fakat ayrıntılarda boğulmaya gerek yok..
Aman sakın ha!.. Yoğun kar yağışından dolayı “fıtrat”a da bağlanmayın..
Açın, havuz medyasına dahil edilemeyen(!) yabancı haber kanallarını; görün ABD ve Avrupa’da yağan karı ve kara yollarını ve oralardaki çalışmaları..
Lafı nereye bağlayacağımı merak ediyorsunuz. Müsaade edin; AKP’deki iç kavgada son gelişmelerden başlayayım.
Recep Erdoğan, Ahmet Davutoğlu ve Binali Yıldırım üçgeninde patlayan Bakanlar Kurulu’na Erdoğan’ın başkanlık edeceği tarih yüzünden görünüre çıkan kavga malumunuz. Dediğim gibi, o, büyük kapışmanın sadece görünüre çıkabilen ufak bir yüzü. Hatırlarsınız, geçen Aralık ayının sonuna doğru Karayolları Genel Müdürlüğü’nde büyük fırtına kopmuştu. Binali Yıldırım’ın kadrolarında operasyon planları yapan Ulaştırma Bakanı Lütfi Elvan, Genel Müdürlük’teki bazı üst düzey yöneticileri görevden almıştı. Ankara’da direkt Recep Erdoğan’a bağlı olarak çalıştığı bilinen Karayolları Genel Müdürü Mehmet Cahit Turan, yıllık izne ayrılarak tatile çıkmıştı. Ulaştırma Bakanlığı ve Karayolları Genel Müdürlüğü yeni yıla yeni operasyonlar ve kararnameler dedikoduları ile girdi. Personelin enerji ve konsantrasyonu olası kararnameler ve eski Bakan Binali Yıldırım ile Ulaştırma Bakanı Lütfi Elvan arasındaki kavgaya yoğunlaştı. Anlayacağınız kavga, yalnızca Ahmet Davutoğlu ile Binali Yıldırım arasında değil. Lütfi Elvan sırtını Recep Erdoğan’a dayayan Binali Yıldırım’ın Bakanlığa ait tasarruflara hâlâ devamlı olarak müdahale etmesinden çok fena halde rahatsız. Bir yandan da iktidar kulislerinde Lütfi Elvan’ın “Erdoğan ile Davutoğlu arasında kalıp sıkıştığı” konuşuluyor. Kaçaksaray kaynaklarından edindiğim bilgiye göre, Recep Erdoğan, Ulaştırma Bakanlığı için yeni bir formülasyonu seçim sonrasına bıraktı; “Recep Erdoğan’ın, TBMM plan-bütçe komisyonu başkanlığı döneminde çalışmalarından çok memnun kaldığı Lütfi Elvan Maliye Bakanlığı’na kaydırılacak. Binali Yıldırım’ın çok sevdiği ve yakın arkadaşı Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz da Ulaştırma Bakanlığı görevine getirilecek.” Yine Kaçaksaray’da Erdoğan’a yakın kaynakların verdiği bilgiye göre; “Binali Yıldırım, Cumhurbaşkanı’ndan aldığı talimatla Karayolları Genel Müdürü Cahit Turhan’ı arayarak “İzni kes. Görevinin başına dön. Sana kimse dokunamaz” dedi. Turhan’ın bu hafta içinde iş başı yapması bekleniyor. Ayrıca ismi genel seçimler için mutlak adaylar arasında geçiyor.
Şimdi, ey okur!.. Hal böyle iken, vatandaş, 3-4 günde kar altından kurtarılabildiğine yatsın kalksın dua etsin.
Salon kriptoluymuş!..
Unutmadık, unutturmayacağız dedik ya!..
Yine, tam yerine denk geldi...
MGK’nın Kaçaksaray’daki ilk toplantısında salonda Atatürk’ün fotoğrafı yokmuş!..
Yahu bunda şaşılacak ne var?.. Adamlar, hangi fotoğrafın altında neye ve nereye hizmet edeceklerini Haçlı seferlerini başlatan Papa hazretlerinin(!) gölgesinde 29 Ekim 2004’te imzalamadılar mı?..
AB’nin “Mustafa Kemal Atatürk’ün” tüm izlerini kazıyacaksınız talimatını harfiyen yerine getiren Recep Erdoğan’ın bu fotoğrafı vermesinden daha gerçek ne olabilir?..
Cumhuriyeti pekiştiren Milli Bayramlarımızın kaldırılmasını, andımızın çöpe atılmasını, Cumhuriyet ve Mustafa Kemal ile özdeşleşen Çankaya’nın ve Köşkünün tu kaka edilmesine ses çıkarma, onay ver.!.. Sonra da bu fotoğraf üzerinden tepin... Allah Allah!.. Sizlerden gelen yoğun(!) tepkiler yüzünden ilk savuşturmayı yapmak için Kaçaksaray kaynakları salona asılamayan Atatürk fotoğrafı için “tamamlanamayan teşrifat çalışmalarını” bahane göstermişlerdi ya!.. Bakın, aynı kaynaklar kulislere, “MGK toplantısının yapıldığı salon, dinlemelere karşı yüksek güvenilirlikte düzenlendi ve kriptolu. Onun için hiçbir fotoğraf asılamayacak” diye üfleme yapıyorlar... Demek ki; Atatürk’ün bilgi sızdırmasından şüpheleniyorlar. Nasıl olsa yiyeceksiniz!.. Onun için vazgeçin bu sevdadan...