Kara kaplı defterler savaşı başlıyor
Ok yaydan çıktı, köprüler atıldı ve kara kaplı defterler savaşı başladı. Bu kara kaplı defterler ya açılacak, ya açılacak ve 17 yıllık AKP iktidarının günahları ve tabi suçları da ortaya saçılacak.
Dünyayı sarsan Wikileaks belgelerini dahi geride bırakacak kara kaplı defterler iki ayrı kaynaktan ortalığa çıkacak; Erdoğan'dan ve Davutoğlu'ndan…
Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu şöyle tehdit etti:
"Terörle mücadele konusunda defterler açılırsa... Gelin hafızanızı bir yoklayın. Birçok insan, insan yüzüne çıkamaz. Bizi bugün eleştirenler insan yüzüne çıkamazlar! Açık söylüyorum. Neden mi?
Terörle mücadele defterleri açılırsa birçok insan, insan yüzüne çıkamaz. İleride Türkiye Cumhuriyeti tarihi yazıldığı zaman, eminim en kritik dönemlerden, birkaç aydan biri 7 Haziran ile 1 Kasım arasındaki dönem olarak yazılacaktır"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tehdide tehdit ile şöyle yanıt verdi:
"Böyle bir dönemde hiç kimse kendi çıkarlarını önde tutamaz. Kimse, kendi hırsı için memleketin geleceğini ateşe atamaz. Dönem, fedakarlık dönemidir.
Hafıza kayıtlarımızın içerisinde olanları da vakti geldiğinde milletimizle, sizlerle paylaşacağımızı da şimdiden burada söylüyorum. Bu hafıza kaydının içerisinde çok şeyler var."
Değerli okurlarım,
Şimdi bu karşılıklı tehditler gösteriyor ki kara kaplı defterler açılıyor.
Önce muhalefet cephesinden bakalım.
Davutoğlu'nun, "Gelin hafızanızı bir yoklayın… 7 Haziran ile 1 Kasım arasındaki dönem" demesi ve "Birçok insan, insan yüzüne çıkamaz" vurgulaması gerçekten çok önemli.
7 Haziran ile 1 Kasım 2015 döneminin 26. Başbakanı kim?
Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu.
Bu tehdit hangi anlamı taşıyor?
- Yargılanır, mahkum olurlar mı?
- Siyaseten mahkum olurlar mı?
Davutoğlu'nun Sakarya konuşmasında Devlet Bahçeli'nin AKP - MHP hükümet önerisine, "Hayır" dediğini vurgulamasını ve "terörle mücadelede yalnız bıraktığını" iddia etmesi kara kaplı defterinde Bahçeli ile ilgili "kara sayfalar" olduğunu da gösteriyor.
"Sergiledikleri tavrı hatırlamak zorundalar" diyen Davutoğlu bu tavrı da anlaşılan o ki açıklayacak.
Davutoğlu'na yakın siyasetçilere sordum;
"Davutoğlu kara kaplı defteri ne zaman açıklayacak?"
Yanıt şöyle geldi: "O günün zamanı var, siyasi zemini var"
Davutoğlu'nun işaret ettiği "7 Haziran 2015 ve 1 Kasım 2015" döneminde Türkiye'de yaşanan olayları hatırlayalım.
11 Temmuz: KCK, ateşkesi sonlandırdı.
17 Temmuz: Cumhurbaşkanı Erdoğan, Dolmabahçe Mutabakatını tanımadığını açıkladı.
20 Temmuz: Suruç'ta IŞİD'li canlı bomba, kendisini patlattı.
22 Temmuz: Ceylanpınar'da iki polis, evlerinde uyurken şehit edildi.
23 Temmuz: IŞİD, Kilis'te sınırdan ateş açtı bir astsubay şehit oldu. Diyarbakır'da bir polis PKK'lılar tarafından şehit edildi.
11 Ağustos: Erdoğan, çözüm sürecinin buzdolabına kaldırıldığını açıkladı.
17 Ağustos: Alanya'da halk şehit haberlerinin ardından Kürt vatandaşların işyerlerine saldırdı.
20 Ağustos: Lice'de 4 şehit gelmesinden bir gün sonra Siirt'te 8 asker şehit oldu.
22 Ağustos: Yüzbaşı Ali Alkan, Şırnak'ta şehit oldu. Ağabeyi Yarbay Mehmet Alkan hükümete isyan etti.
5 Eylül: Cizre'de sokağa çıkma yasağı ilan edildi. 20'ye yakın sivil öldü.
6 Eylül: Dağlıca'da PKK saldırısında 16 asker şehit oldu.
8-9 Eylül: Iğdır'da 13 polis şehit oldu.
20 Ekim: Davutoğlu, Van mitinginde "AK Parti iktidardan indirilirse buralarda terör çeteleri dolaşacak, beyaz Toroslar dolaşacak" dedi.
10 Ekim: Ankara'daki barış mitinginde 2 bomba patladı,103 kişi hayatını kaybetti.
ERDOĞAN CEPHESİ
Değerli okurlarım,
Kuşku yok ki Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da tüm AKP'liler hakkında "kara kaplı" defteri vardır.
Davutoğlu'na yanıt olarak, "Bu hafıza kaydının içerisinde çok şeyler var" diyen Erdoğan'ın şu sözü bu tartışmanın ve kara kaplı defterlerin önemini açıkça ortaya koymaktadır:
"Kimse, kendi hırsı için memleketin geleceğini ateşe atamaz."
Erdoğan'ın;
- "Kimse, kendi hırsı için" diye kastettiği kişi Ahmet Davutoğlu'dur.
- "Memleketin geleceğini ateşe atamaz" diye kastettiği ise, "7 Haziran 2015 ve 1 Kasım 2015" dönemidir.
- "Dönem, fedakarlık dönemidir" çağrısı Ahmet Davutoğlu'nadır.
Bakalım "Hain" suçlamasına muhatap olan Davutoğlu, "susma" fedakarlığı yapar mı?
Ya da susturulur mu?
Kara kaplı defterler açılacak, kıyamete hazır mısınız?
Değerli okurlarım Milli Eğitim Bakanlığındaki (MEB) skandal haberim üzerine şu hatırlatmayı yaptılar: "Binali Yıldırım'ın TBMM Başkanlığında kardeşi İlhami Yıldırım Kızılay'a Kayyum atandı…"
Ben de MEB ile ilgili ihbar yağmurunun başladığını da söyleyeyim.