Kalkınmak zor değil
Kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, Cuma günü Türkiye'nin kredi notunu BBB- ile yatırım yapılabilir düzeyde tutarken not görünümünü "durağan"dan "negatif"e indirdi.
Fitch gerekçe olarak da özetle, siyasi gelişmelerin ekonomi politikalarının güvenilirliğini olumsuz etkileme potansiyelinin olduğunu, dış finansman ve dış borç riskini, iç güvenlikte aksamayı, denetim yetersizliği ve siyasilerin faiz baskısını gösterdi.
Darbe teşebbüsünün ekonomik etkileri hafiflese de geride bıraktığı siyasi sorunlar ekonomiyi olumsuz etkileyebilir. Bunun için normalleşmeye daha hızlı geçmeliyiz.
Bugüne kadar ekonomide ortaya çıkan tıkanmaların temel nedeni, ekonomik dinamiklerden çok, siyasi sorunlardan kaynaklanmıştır. Söz gelimi 2001 krizini de anayasa kitabının fırlatılması tetikledi.
Siyasi istismarlar, siyasette anti demokratik uygulamalar, darbeler ve darbe teşebbüsleri, Türkiye'nin yatırım ortamına zarar verdi.
Türkiye 1960'lı yıllarda fert başına gelir ve iktisadi gelişme açısından Güney Kore ve Yunanistan'dan daha iyi durumda idi. İsrail ise daha devlet olmayı tamamlayamamıştı.
Bugün Güney Kore gelişmesini tamamladı ve artık gelişmiş bir ülkedir ve insan hakları ve demokratik özerklikler açısından Freedoom House kriterlerine göre özerk bir statüdedir.
Yunanistan da yakın geçmişte derin bir ekonomik kriz yaşadı ve fakat fert başına geliri bizden daha yüksek ve yine demokrasi açısından özerk ülke statüsündedir.
Türkiye'nin doğal kaynakları her iki ülkeden de zengindir. Buna rağmen Türkiye'nin gelişme yolunda tökezlemesinin nedeni, siyasi istismarlar ve demokrasinin kesintiye uğramasıdır.
Aşağıdaki tabloda, Türkiye, Güney Kore, Yunanistan ve İsrail'in bazı ekonomik göstergeleri yer almaktadır. En önemli gösterge fert başına GSYH'dır.
********************************************************
Ekonomik Göstergeler (2013-2014)
-----------------------------------------------------------------------
Nüfus Fert İhracatın Toplam
Başına GSYH Tasarruf
(Milyon) GSYH Oranı Oranı
(Dolar) (Yüzde) (Yüzde)
----------- ------------- ---------------- ---------------
Türkiye 78.6 10.804 18.5 12.65
Güney Kore 50.4 25.957 42.9 35.11
İsrail 8.0 36.926 22.9 21.65
Yunanistan 11.0 21.857 15.0 13.74
Kaynak: Kalkınma Bakanlığı
*********************************************************
Yunanistan'ın Avrupa avantajı var. İsrail'in arkasında ise ABD ve dünyadaki zengin Yahudi topluluğu var. Güney Kore ise gerçek anlamda Türkiye'ye fark attı.
Güney Kore'nin kalkınmasında başta siyasi istikrar, demokrasi anlayışı, sosyal yapı ve tutarlı ekonomik politikalar gibi çok çeşitli etmenler var. Ben bunlardan önemli birisinin, tasarrufların önemini vurgulamak istiyorum.
Tasarruf ve yatırımlar için her şeyden önce güvenli bir ortam gerekir. Özellikle mülkiyet haklarını koruyan tarafsız bir yargı sisteminin olması gerekir.
Güney Kore'nin kalkınmasında güvenli bir tasarruf-yatırım ortamının olması ve Güney Kore'nin tasarrufa verdiği önem etkili oldu. O kadar ki 1960 yılında Kore'nin tasarruf oranı yüzde 1.9 iken, bu oranı hızla artırdı ve bugün bu oran yüzde 35.11 dir. Türkiye'nin ise 1965 yılında tasarruf oranı yüzde 21 iken bu gün yüzde 12.65'e geriledi.
OECD göstergelerine göre, Türkiye'nin 1990 yılında tasarruf oranı yüzde 25.2, Güney Kore'nin 37.2 idi.
Güney Kore kendi tasarrufu ile yatırım yaptı ve ihracat yaptı. Biz ise tasarruf yatırım açığını halen dış kaynakla kapatıyoruz ve bu nedenle cari açık veriyoruz.
Sonuçta Güney Kore'nin ihracatının GSYH'sına oranı yüzde 42.9, bizde ise yüzde 18.5'tir.
Türkiye kalkınma potansiyeli yüksek bir ülkedir. Öncelikle çözmesi gereken, siyasi istismarları kaldırmak ve tasarruflar için güvenli bir demokratik ortam yaratmaktır.
Kalkınma hamlesi her gün bir parça karar almakla olmaz. Bu kararların tutarlı, siyasi şovlardan uzak ve bir plan ve program içinde yer alması gerekir.