Kaçan kaçana
Bu Fethullah Gülen örgütünün PKK terör örgütünden daha tehlikeli olduğu ortada. PKK Allah'a şükür devlet yönetimimize, askere, polise sızamadı.
Tehlikeli ya da tehlikesiz terör örgütü elbette olmaz ama ortada fili bir 15 Temmuz darbe girişimi var ki bunun stratejisinin boyutlarını ortaya koymak şart.
FETÖ yanlısı teröristler 35-40 yıldır devletin en önemli kurumlarında yuvalanmışlar ve terörist başı Gülen'in düğmeye basmasını beklemişler.
Orgeneral makamına kadar yükselmişler.
En ünlü holdinglerden devleti ele geçirmek için her ülkede okullar kuruyor kandırması ile milyarca dolar himmet parası toplamışlar.
Anayasa Mahkemesi'ne üye sokmuşlar.
Hâkimler ve Savcılar Yüksek kurulunda çoğunluğu ele geçirip terör örgütü mensupları ile bu ülkede Genelkurmay Başkanlığı yapmış kişiyi "terörist" damgası ile Silivri'ye göndermişler.
Televizyon yıldızlarına, sporculara, gazeteciler, doktorlara, öğretmenlere, mühendislere el atmışlar, yandaş teröristler oluşturmuşlar devletin her kademesinde.
Fethullah Gülen ile Cumhurbaşkanı, Başbakan arasında mektup taşıyan gazeteciler, dershanelerin kapatılması ve 17 - 25 Aralık sonrası paralel yapıyı korumak için büyük çaba sarf etmişler.
Radyolar, televizyonlar, web sayfaları kurmuşlar terör örgütüne destek verecek, büyütecek yayınlar yapmışlar.
Bu büyük tehlikeyi gören gazeteciler, emekli subaylar, emekli polisler bas bas bağırmışlar ama duyan, inanan olmamış.
Ve geldik 15 Temmuz darbe girişimi sonrasına.
Kaçan kaçana Türkiye'yi terk etmişler.
Paşalar, subaylar, astsubaylar, polisler, bürokratlar, gazeteciler, iş adamları hatta avukatlar da kaçtılar.
Bu kaçış bile gösteriyor ki çok büyük suçları olduğunu ve mahkûm olacaklarını biliyorlar.
Şimdi daha önemli olan, "uyku" konumunda olan FETÖ mensubu teröristleri devlet kurumlarından temizlemek ve yargıya teslim etmektir.
Bu konuda askere, polise, MİT'e ve siyasete çok büyük görev düşmektedir.