Kaçak cenneti Türkiye

Geçtiğimiz yıl bir gazetede çıkan haber Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı çok şaşırtmıştı.

Söz konusu haber inanılacak gibi değildi. Nitekim Erdoğan'da etrafındaki danışmanlarına "Bu gerçek olabilir mi?" diye sormuştu.

Gazetede çıkan haber Gürcistan üzerinden etleri vücutlarına sararak getiren kaçakçıların yakalanmasıyla alakalıydı.

Türkiye bunu da görmüştü. Et fiyatlarının Gürcistan'da daha ucuz olması insanların eti vücutlarına sararak getirmelerine sahne olmuştu.

Bir dönem et kaçakçılığı çok yaygındı. Özellikle dövizin düşük olduğu birkaç yıl önce Almanya'dan gelen vatandaşlarımızda bavullarında kilolarca et getiriyorlardı. Almanya'da kıyma 3.5 Euro, normal yemeklik parça et, iyisi 5 Euro. Dövizin çok yüksek olması nedeniyle şu an çok cazip değil. Ama o dönem fiyat farkı neredeyse yarı yarıyaydı.

Gürcistan'dan yapılan et kaçakçılığı da böyle bir şeydi. Pasaport yok vize yok, adam geçiyor 5 kilo et, 2 paket sigara alıp geliyor.

Şu an Türkiye'ye gelen kaçak ürünler arasında cep telefonu, içki ve sigara ilk sıralarda yer alıyor. İktidarın vergiyi tabana yayacağız düşüncesinden hep dolaylı verginin artması çıkıyor.

***

Cep telefonu kaçakçılığı son günlerde ciddi anlamda artıyor. Kaçak miktarını kimse bilmiyor. Bilinen bir şey var ki, piyasa kaçak cep telefonları ile dolmuş taşıyor. Cumhurbaşkanlığı'nın son kararnamesi ile cep telefonundaki ÖTV yüzde 50 arttırıldı. Yani bin liralık telefona neredeyse 900 lira vergi alınıyor.

Böyle olunca kaçak ile yasal yollardan ithal edilen cep telefonu fiyatında büyük fiyat farkı çıkıyor. İphone en az kaçağı olan telefon durumda. IMEI kayıt ücretinin 150 liradan 600 liraya çıkartılmasına rağmen yine de kaçak ile yasal arasında ciddi bir fark oluşuyor. Şu an yurtdışında en son İphone 850 dolara alınıyor. 5 bin lira civarında olan telefona 600 lira da kayıt ücreti ödeyince yine de ucuza geliyor.

Kaçakçıların en çok tercih ettikleri android işletim sistemi olan telefonlar. Yani İphone dışında kalan tüm telefonlar. Çünkü bunlara pasaport kayıt parası da vermiyorlar. Direkt olarak küçük bir işlem ile dijital kimliğini yani IMEI değiştirerek satıyorlar.

Türkiye'de teknoloji marketlerde 6 bin liraya satılan bir telefon bakıyorsunuz Kadıköy, Sirkeci ve bazı internet sitelerinde 3 bin 500 liraya satılıyor.

Bu kaçak ticaret sizi ilgilendirmiyor olabilir. Ancak emin olun ki, bir gün sizi de ilgilendirecektir. Sabah uyandığınızda cep telefonunuzda "… nolu cihaz klonlu listesinde olduğu için kullanım dışı bırakılacaktır" mesajı alabilirsiniz.

Çünkü kaçakçıların rast gele klonladığı imei numarası belki de sizin cep numaranıza ait olabilir.

Başınıza gelmesi halinde ne yapacaksınız biliyor musunuz?

Hiçbir şey!

Evet hiçbir şey yapamayacaksınız! Hatta elinizde faturası bile olsa bir şey yapamayacaksınız.

Çünkü satıcının da yapabileceği bir şey yok.

Aslında yapılacak iki şey var, bütçenizi zorlayıp yeni bir telefon alacaksınız ya da siz de kanunları çiğneyip 20 lira verip yasal telefonunuza bir başkasının dijital kimliğini kopyalatacaksınız.

Türkiye'de cep telefon piyasasında düzen böyle işliyor. Vergiler arttıkça iç piyasada fiyat yükseliyor, bu da kaçak telefon sayısında patlamaya neden oluyor.

Türkiye vergi toplayayım derken büyük bir kaçakçılığın yolunu açıyor.

Kaçağı ve yasadışılığı ancak adil bir vergi düzeni ile sağlayabilirsiniz.

O adalet maalesef şu an Türkiye'de yok!

Yazarın Diğer Yazıları