Türk siyaseti AKP ile CHP arasında 35 gün süren "istikşafi" görüşmelerle tanıştı. Kapalı kapılar ardında yapılan görüşmelere tanık olan CHP Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç "Davutoğlu ve liderlik" konusunda beni arayarak çok önemli açıklamalar yaptı.
Koç, İstikşafi görüşmelerin perde arkasını da ilk kez açıkladı.
Önce 7 Haziran seçim sonrası gelişmeleri anımsayalım.
7 Haziran 2015 seçiminde AKP'nin oy oranı % 40,87'ye düştü. 258 Milletvekili çıkarabildi.
CHP % 24,95 ile 132, MHP % 16,29 ile 80, HDP % 13,12 ile 80 milletvekilliği kazandı.
MHP genel başkanı Devlet Bahçeli o gece yarısı koalisyon için peşinen "hayır" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 7 Haziran'dan 32 gün sonra 9 Temmuz 2015'de 63. Hükümeti kurma görevini AKP Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'na verdi.
Davutoğlu ile Kılıçdaroğlu istikşafi görüşmelerin heyetler arasında sürmesi için anlaştılar.
AKP'yi Numan Kurtulmuş, Ömer Çelik, Cevdet Yılmaz ve Ayşe Nur Bahçekapılı CHP'yi Haluk Koç, Selin Sayek Böke Faik Öztrak ve Akif Hamzaçebi temsil etti.
Heyetler 5 tur buluştu, 35 saat görüştü…
CHP heyetine başkanlık yapan Haluk Koç istikşafi görüşmelerde mutabık kalınan konuları şöyle özetledi:
- Refahın tabana yayılması. Yeni bir teşvik ve vergi reformu
- Öncelikle genç ve kadın istihdamını teşvik edecek önlemlerin alınması.
- Çalışan kadının ücretli doğum izninde iyileştirme.
- Makro dengelerin ve mali disiplinin korunması.
- Çağdaş bir imar kanunu yapılması.
- Emekliden kesilen yüzde 15'lik Sosyal Güvenlik Destek Priminin kaldırılması.
- Kamuda taşeron işçiliğinin sona erdirilmesi.
- 65 yaş aylığının artırılması.
- Emeklilere yılda 2 maaş ikramiye verilmesi
- CHP'nin asgari ücret üzerindeki gelir vergisinin kaldırılması.
- Seçim barajının düşürülmesi.
- Parlamenter rejimi güçlendirecek anayasa değişikliği.
- Eğitimde reform yapılması.
- Adli reform ile yargının hızlandırılması ve tarafsız yapısının sağlanması.
- Sosyal devlet anlayışı ile dar gelirli ailelerin geçim seviyelerinin yükseltilmesi.
- Avrupa Birliğine tam üyelik ve dış politikada kararlı tavır.
- Ekonomide yapısal reformlar.
- Demokratik reformlar.
7 Haziran 2015'da AKP - CHP koalisyonu kurulsaydı anlıyoruz ki bugün hala yaşanan büyük sıkıntıların çoğu çözülmüş olacaktı.
İSTİKŞAFİ TANIĞI ANLATIYOR
Haluk Koç CHP ve AKP arasında bu görüşmeler sürerken yemekte Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte Ahmet Davutoğlu ve Ömer Çelik ile basından gizli iki kez buluştuklarını da ilk kez açıklayarak konuşmalarını özetledi:
"Sayın Davutoğlu, 'Grand coalition' yani büyük koalisyon kurmanın ülkeye çok büyük hizmetler yapma açısından önemli olduğunu ve Avrupa ülkelerindeki örneklerden bahsetti.
Kemal Bey ise toplumsal uzlaşmanın sağlanacağını, iki partinin tabanları arasındaki görüş ayrılığının kalkacağını ve vatandaşa hizmet odaklı bir koalisyonun toplumun refah seviyesini arttıracağını vurguladı.
Kılıçdaroğlu da Davutoğlu da çok iyi niyetle ve içtenlikle bu büyük koalisyonun dış politika başta olmak üzere ekonomide de Türkiye'ye büyük bir rahatlık getireceğinde hem fikir oldular.
Avrupa Birliğine tam üyelik konusu görüşmelerde hepimizin mutabık kaldığımız bir başlık oldu ki Schengen vizesi sayesinde meslek sahibi üniversite mezunu genç işsizlerimize çok büyük imkanlar doğacaktı."
Duayen siyasetçi Prof. Dr. Haluk Koç'a ben sordum, o yanıtladı.
- Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu bu büyük koalisyonun kurulması için samimi ve kararlı mıydı?
Koç: "Evet Ahmet Bey çok istekliydi ve bu önemli buluşma ile Türkiye'nin sorunlarının çözüleceğine inanmıştı."
- Kılıçdaroğlu da samimi ve kararlı mıydı?
Koç: "Aynen Kemal Bey de kesinlikle uzlaşmadan yanaydı. CHP MYK da kararlıydı ki yazınızdan öğrendiğimize göre AKP'nin MKYK'sı da Davutoğlu'nu destekliyordu..."
- Peki, bu büyük koalisyon neden başarılamadı?
Koç: "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından engellendi."
- Davutoğlu cesaret gösterip hükümeti kurup cumhurbaşkanına götürse ve onaylanmazsa ne olurdu?
Koç: "Hükümet kurulur, Meclis'e güvenoyuna gidilirdi ki anayasa gereği bu hükümet görevde kalırdı."
- Davutoğlu hata mı yaptı, lider olma olanağını kaçırdı mı?
Koç: "Onu siz değerlendirmişsiniz, ben değerlendirmeyim…"
