İstikrar umudu 2025’de
Aslında belki de başlığı Hafize teyzeden masallar diye atmak daha doğru olacaktı, çünkü Merkez Bankası'nın yeni başkanı Hafize Gaye Erkan çıktı bir ton laf söyledi politikacılar gibi “ceğiz” “cağız” dedi, bir sürü şey anlattı ve lakin hepsini toplasan incir çekirdeğini dolduracak kıratta bir şey çıkmadı ortaya.
Böyle düşünüyorum çünkü bir kere iktidar Türk ekonomisinin hangi yol ve yöntem ile krizden çıkarılacağına dair ciddi bir plan program koymuyor ortaya. Bu plan programın hangi kaynaklar ile destekleneceğini, daha da doğrusu bir plan program uygulamaya konursa bu programı desteklemek için IMF dâhil herhangi bir makul kaynak bulunabileceğinde yönelik de bir işaret yok.
Bütün bunlar yapılmadan Merkez Bankası’nın enflasyonla mücadele edip fiyat istikrarını sağlayabileceğini iddia etmek resmen Polyannacılık oynamak değil midir?
Bu noktada şimdi size Hafize hanımın kamuoyu önünde yaptığı ilk enflasyon raporu sunumunda neler söylediğini kısaca aktarayım:
Hafize Gaye Erkan, TCMB'nin 2023 yılsonu enflasyon tahminini yüzde 22,3'ten yüzde 58'e çıkardığını belirtti.
Bu seviye elbette TÜİK tarafından yapılan ölçümleri baz alan bir öngörü yoksa piyasa gerçeklerinin bu seviyelerin çok ama çok üzerinde olduğunu herkes biliyor. Hafize hanımın TÜİK bugün uyguladığı gerçek enflasyonu gizleme politikalarından vazgeçmediği sürece TÜİK verilerini baz alması dahi işin ciddiyetsizliğini ortaya koymakta değil midir?
Aslında Mehmet Şimşek ve Hafize Gaye Erkan’ın piyasaların ve yatırımcıların güvenini sağlayabilmek için işe TÜİK yöneticilerini görevden alarak başlaması gerekmez miydi?
Tam bu noktada da şunu da söyleyeyim; bakın 2023 Temmuz ve Ağustos enflasyonları asrın enflasyonu olacak, TÜİK’in çabaları bile bunu gizleyemeye yetmeyecektir.
Diğer yandan Hafize Gaye Erkan, TCMB'nin temel amacının fiyat istikrarı olduğunu ifade etti ve enflasyonda ana eğilim iyileşmesini 2024 yılı ikinci çeyreğinde hissedeceğiz diyerek sıkılaştırma etkisinin bir kısmı 2023 sonunda hissedilecektir diye ekledi.
Açıklamasının devamında ise Hafize Gaye Erkan: “Dezenflasyon süreci dönemine girildiğinde, göreli fiyatlarda geçici düzeltmeler yerini kur istikrarı, iyileşen cari denge, mali disiplin, sermaye akımlarında kalıcı güçlenme ve artan rezervlere bırakacaktır.
Dezenflasyon sürecinde enflasyonun ana eğilimi ve beklentiler tutarlı bir şekilde iyileşmeye başlayacaktır.
2025 yılı sonrasını ise istikrar döneminin başlangıcı olarak görüyoruz. Bu dönemde enflasyondaki gerileme hızlanırken, öngörülebilirlik artacaktır.” dedi.
Anlaşılan istikrar 2025’e kaldı yani göle su gelene kadar kurbağanın gözü patlayacak benim Hafize Hanım’ın söylediklerinden çıkardığım ana fikir budur.
Bakın bunların hepsi bolca laf salatası ben size olacağı söyleyeyim; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan kazandığı 2023 Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerini 2024 yerel seçimleri ile taçlandırmak başta İstanbul ve Ankara olmak üzere kaybetmiş oldukları büyükşehirleri geri almak istiyor.
Muhalefetin bugün içinde bulunduğu parçalanmış ve dağınık görüntü de bu hedefi daha olası bir hale getiriyor ve bu büyük fırsatın kaçırılmaması gerektiğini düşünmelerine sebep oluyor.
Ortada böyle bir seçim kazanma hevesi varken iktidarın enflasyonu düşürecek antienflasyonist politikalar uygulayacağına, acı reçete uygulayıp halka kemer sıktıracağına inanmak için insanın aklını peynir ekmek ile yemesi gerekmektedir.
Bu yüzden de ben iktidarın yerel seçimlere kadar enflasyonu dizginlemek için ciddi bir adım atabileceğini hiç mi hiç düşünmüyorum.
Hatta tam tersine ve özellikle de seçimler yaklaştıkça kesenin ağzını açıp halkın enflasyonun yıkıcı etkisini hissetmemesi için elinden geleni yapacağını düşünüyorum.
Bütün bunlar bir arada düşünülünce yılsonu enflasyonunun üç hanede olacağını öngörmek için bir kâhin olmaya falan da gerek kalmıyor.
Zaten ben de taa en başından beri Mehmet Şimşek ve Hafize hanımın asli görevlerinin yapısal reform yapıp enflasyonu düşürmek olmadığını, bir döviz ve dış borç krizi patlamasını engellemek olduğunu, bunun için sıcak para bulmakla görevlendirildiklerini söyleyip duruyorum.