"İstifa edemezsin, ben getirdim, ben kovarım"
Süleyman Soylu'nun İçişleri Bakanlığından istifa etmesinden sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2,5 saat sessiz kaldı. Bu istifa olayını ve Erdoğan'ın göreve getirdiği kişilerle ilgili tavrını açık seçik, hem de tanıkların ifadeleri ile ortaya koyayım.
Saraya çok yakın olan ve güvenilir bilgileri ile tanınan tanığın ifadesi ile işte dakika dakika sarayda yaşananlar:
Saat 20.00 İlk telefon diyaloğu:
İçişleri Bakanı Soylu: "Sayın Cumhurbaşkanım, sokağa çıkma yasağı sona ermesinden sonrasına ilişkin tedbirleri aldık. Tedbirlere ilişkin bir talimatınız var mı?"
Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Süleyman sıkı tutun. Aman sıkı tutun"
İçişleri Bakanı Soylu: "Efendim, bir konu vardı"
Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Söyle Süleyman nedir bu konu?"
İçişleri Bakanı Soylu: "Biliyorsunuz sokağa çıkma yasağının ilan edilmesi üzerine kargaşa yaşandı. Tüm sorumluluğu üzerime alıyorum. Sizin elinizi rahatlatmak için istifa ediyorum..."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Gerek yok. Sabırlı ol Süleyman..."
İçişleri Bakanı Soylu: "Efendim konjonktür onu gerektiriyor. Sizin elinizi rahatlatmak için istifa ediyorum. Size sadakatim ömür boyu devam edecek. Hakkınızı helal edin..."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sakın ha! Sakın! Biraz sabırlı ol Süleyman"
Saat 20.15: Soylu istifa açıklamasını hazırlatıyor, telefonlarını kapatıyor, eşini yanına alarak İstanbul'a doğru yola çıkıyor.
Saat 21.24: Soylu'nun şahsi Twitter hesabından istifa açıklaması yayınlanıyor.
Saat 21.25: Soylu telefonlarını kapattığı için doğrudan temas kurulamıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile İçişleri Bakanı Soylu arasında bir görüşme gerçekleşmiyor ama;
Saat 23.52: İletişim Başkanlığı tarafından Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Soylu'nun istifasını kabul etmediği açıklanıyor.
13 Nisan Saat 01.30 İkinci telefon diyaloğu:
Soylu telefonda diyor ki: "Şahsımı onurlandıran açıklamanızdan dolayı Sayın Cumhurbaşkanım size teşekkür ederim... Beni mahcup ettiniz. Sıkıntılarımı biliyorsunuz. Siyasi sorumluluk almak adına istifa kararı aldım. Biz siyasetçiler gelir gideriz. Önemli olan siz yıpranmayın, devletimiz bundan zarar görmesin."
Erdoğan telefonda diyor ki: "Biraz sabır Süleyman, sabır..."
Soylu telefonda diyor ki: "İki yıl önce Trabzon'da istifa kararı aldığımda da bana büyük destek verdiniz Sayın Cumhurbaşkanım teşekkür ederim. Çok sağ olun. Bize sahip çıktınız. Bizi etrafınıza topladınız. Hayatımın sonuna kadar size sadık kalacağım..."
Erdoğan telefonda diyor ki: "Süleyman çalışmalarından memnunum... Kritik bir süreçten geçiliyor ve mücadelemiz devam ediyor. Sen Bakanlar Kurulu toplantısına katıl. Ben Bakanlar Kurulu'ndan sonra açıklama yapacağım..."
Değerli okurlarım,
Erdoğan'ın yakın çalışma kadrosundan bir danışmanının istifası konusundaki yeni açıklanan çok önemli tarihi anıyı da sizlerle paylaşmam lazım:
Erdoğan tarafından, 2003 ve 2007 yılları arasında Başbakanlık Müsteşarlığına, 2009 ve 2011 yılları arasında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına, 2011 ve 2013 yılları arasında Millî Eğitim Bakanlığına atanan Ömer Dinçer,
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun istifası ve geri alınması konusu ile şahsen yaşadığı anısının birlikte değerlendirilmesi amacıyla açıklıyor:
• "Sayın Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı henüz o tarihlerde iki tane danışmanı var. Bir tanesi benim bir taneside ismini vermeyeceğim bir arkadaşım.
• Birgün bir meseleyi konuşmak üzere belediye başkanının odasına giriverdim. İçeri girdiğimde diğer danışman arkadaşla sayın başkan tartışıyorlardı. Ortalık gergindi, pişman oldum ama girmiş oldum.
• Benim girmemden hareketle tartışmayı hemen bitirdiler öbür arkadaş öfkeyle dışarı çıktı. Ben odadayken tekrar odaya girdi elinde bir istifa dilekçesi vardı. Sayın Başkana uzattı. Sayın başkan dilekçeyi okudu ve soğuk bir şekilde güldü dedi ki:
• Defol git ulan buradan, bu göreve ben getirdim, ancak ben kovarım..."
Değerli okurlarım,
Süleyman Soylu'nun istifası ve yaklaşık 2,5 saat sonra istifasını neden, nasıl geri aldığına ilişkin yaşananlar ile önemli bir tanığın "şahsen" yaşadığı anı benim gibi sizlerin de kafasında sanırım birleşti...
Değerli okurlarım,
Cumhur İttifakı'nın ortağı MHP lideri Devlet Bahçeli, istifa krizinin yaşandığı gece 00.18'de "Milliyetçi Hareket Partisi mezkur istifanın kabul edilmemesinden ziyadesiyle memnundur" diye Tweet attı.
Erdoğan da, Soylu'nun istifa krizi sonrası yaptığı ilk açıklamada, "Cumhur İttifakı olarak verdiği destekten ötürü sayın Bahçeli'ye şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum" dedi.
Soylu da soylu bir davranış ile Bahçeli'ye teşekkür telefonu açtı.
Değerli okurlarım,
Tanıkların açıklamaları ile resmi açıklamalardan sonra bana gelen kulis bilgisini de paylaşayım.
O gece Soylu'nun istifasından sonra Erdoğan'ın hükümette değişiklik yapmak için çalıştığı hatta damadı Hazine ve Maliye Bakanı ile 4 bakanı da değiştireceği, Binali Yıldırım'ı Başkan yardımcılığına atayacağı iddiası kulislere hızla yayıldı.
Erdoğan'ı bu kararından vazgeçiren telefonun ise Bahçeli'den geldiği ve mealen şunları söylediği kulislere yayıldı:
"Gerek ekonomik kriz, gerekse koronavirüs salgını dikkate alındığında ayrıca terörle mücadelede başarılı olan bakan Soylu'nun görevden alınmasının ve hükümette değişiklik yapmanın zamanı olmadığını değerlendiriyoruz."