İşte AKP ve MHP’nin görüşleri
MHP lideri Devlet Bahçeli’nin Öcalan ve DEM’e yaptığı çağrı DEM heyetinin siyasi parti ziyaretleri ile birinci turu tamamladı.
DEM temsilcileri Ahmet Türk, Sırrı Süreyya Özden ve Pervin Buldan İmralı’da Öcalan ile görüşerek hazırladıkları yazılı metni Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’tan başlayarak MHP, AKP, CHP, Saadet, Gelecek ve Deva partilerine ilettiler.
Proje müellifler olan MHP ve DEM hedeflerini son derece gizli tutuyorlar.
Öcalan’ın ve DEM’in talepleri ile yol haritasını muhalefet partileri de açıklamıyor.
Bu durumda tek çare MHP, AKP ve Erdoğan iktidarından kulis bilgileri almaktı.
AKP iktidarının önemli isimleri ile yaptığım görüşmelerde şunları söylediler:
“Umut hakkı ve Öcalan’a af, bugünün konusu değil, bunları öne çıkaranlar iyi niyetli değil.
Sayın Bahçeli hiçbir zaman aftan söz etmedi, umut hakkını ise bir sonuç olarak ortaya koydu.
Bahçeli’nin terörün bitmesi başlığında olmazsa olmaz şartları şunlar:
- Teröristlerin kayıtsız şartsız teslim olması,
- Silahların devlete teslim edilmesi,
- Terör örgütü PKK ile bağlantısı olan yurt içi ve dışındaki terör örgütlerinin lağvedilmesi.
Sanki bu şartlar yokmuş gibi önce umut hakkı ve / veya af olması gerekirmiş gibi dil kurmak provokasyondur, sabotajdır.
Terörün her anlamda ve her mecrada devamlı surette sonlandırılması bir müzakere konusu değildir.
Devlet bu işe öyle ya da böyle son verecektir.
Yeni anayasa terörsüz Türkiye hedefine yönelik devlet inisiyatifiyle de doğrudan ilgili değildir.
Yeni Anayasa olur ya da olmaz, olsa bile ilk 4 maddeye asla dokunulamaz, Türk Milleti ve Türk Vatandaşlığı kavramlarından asla vazgeçilemez.
Yeni Anayasa olur ya da olmaz ancak terörsüz Türkiye hedefine kesinlikle ulaşılacaktır.”
Bu sözler Bahçeli’nin Erdoğan ile ilkesel bir anlayış içinde olduklarını net şekilde ortaya koyuyor.
Peki MHP kanadı ne diyor?
MHP’nin önde gelen isimleri ile de görüştüm.
Bahçeli’nin çağrısının perde arkasını şöyle ortaya koydular.
“Ülkemizde 40 yıldır süren terör belasının sonlanması için Sayın Devlet Bahçeli güçlü bir irade ortaya koydu.
Bu irade sadece Sayın Bahçeli’nin şahsi ya da MHP’nin kurumsal açıklaması değildir.
Türkiye Cumhuriyeti’mizin yani devletimizin iradesidir.
Sayın Bahçeli bu sorumluluğu üstlenirken gelecek nesillere terörsüz bir Türkiye bırakmayı amaçlamaktadır.
PKK’nın lağvedilmesi, silahların devlete teslim edilmesi ve terörün sonlandırılmasını Türkler de Kürtler de isterler.
Cumhuriyetimizin 2’nci yüzyılına terörsüz bir Türkiye ile başlama hedefimizin temelini de mecliste tüm siyasi partilerle birlikte atma kararlığındayız.”
Değerli okurlarım,
Madem devletimizin projesi o halde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan neden bu işin içinde yok?
Bu soruyu da elbette AKP ve MHP kaynaklarıma sordum aynı yanıtı şöyle aldım.
“Eğer siyasi partiler mecliste anlaşırlar, ortak bir metin ortaya koyarlar, PKK kendisini kayıtsız şartsız lağveder, silahları ve suç işleyen teröristleri yargıya teslim ederse Sayın Erdoğan Cumhurbaşkanı olarak bu anlaşmaya onay verecek.
Eğer devletin şartları uygulanırsa Öcalan’a ve 25 yılını dolduran tüm müebbet hükümlülerine Umut Hakkı verilmesi için hukuki düzenleme yapılacak.”
Demliler, “Demirtaş’ı umursamıyorlar” yazımdan sonra onunla da görüşeceklerini açıkladılar.
Toplumsal mutabakat sağlandıktan sonra, PKK’nın ve türevlerinin feshedilmesini ve terörün sonlanmasını kim istemez ki?