İstanbulluların yüzde 70'i borçlu
İktisatlılar Vakfı’nın yaptırdığı bir araştırmaya göre, İstanbul halkının yüzde 70’i borçludur. İstanbulluların en fazla bankalara borcu var. Borçlarının içinde kredi kartı borçlusu oranı yüzde 44,3’tür. Banka kredisi alanların oranı yüzde 18,5’tir. Toplam bankaya borcu olanların oranı yüzde 62,8’dir.
Öte yandan kriz nedeniyle işsizlik ve yoksulluğun artması kredi kartları ve bireysel kredilerin geriye dönüşünü de risk altında bırakmıştır.
Bu anlamda araştırmaya göre, kredi kartlarında üç kişiden bir kişi yalnızca kredi kartı borcunun tamamını ödüyor. Asgari tutar üzerinden ödeyenlerin oranı yüzde 28,5’tir. Ayrıca kart kullananların yüzde 10’u ise borcunu hiçbir şekilde ödeyemiyor.
Aynı ankete göre, İstanbul halkı Başbakan’ın “Kriz teğet geçti” yaklaşımını doğru bulmuyor... Halkın yüzde 86.9’u bu ekonomik krizden doğrudan etkilendiğini belirtiyor.
Bireylerin ekonomik kriz algısı, işsizlik ve yoksulluk olarak kendini göstermektedir. Ekonomik krizi işsizlik olarak tanımlayanlar yüzde 33’lük bir orana sahipken, krizi yoksulluk ve geçim sıkıntısı olarak açıklayanların oranı yüzde 25,8’dir.
Geçim sıkıntısı da bir yoksulluk göstergesi olduğundan ekonomik krizi geçim sıkıntısı olarak algılayanları da işsizlik ve yoksulluk oranlarına eklemek gerekir. Bu durumda,
işsizlik : 33.0
yoksulluk : 14.3
kıtlık-sefalet : 2.6
Toplam : 61.4
Yani İstanbul halkının 61.4’ü, ekonomik krizin işsizlik ve geçim sıkıntısı getirdiğini söylüyor.
İstanbul’da yaşayan her 100 kişiden yaklaşık 76.7’si bir tanıdık veya yakınının işten çıkarıldığına tanık olmuş. Dolayısıyla bu durum işsizliğin TÜİK’in 2008 Aralık için açıkladığı yüzde 13,6 olan oranından daha yüksek oranlarda gerçekleştiğini gösteriyor.
Yine halkın yarısı ay sonunu getiremiyor... “Ay sonunu getirebiliyor musunuz?” sorusuna hayır diyenlerin oranı yüzde 49,5’tir.
Ay sonunu getirmeyen halk yaşamını sürdürmek için ya hazırı tüketiyor veya borçlanıyor.
Araştırmada kriz nedeniyle harcamalarımı kısıyorum diyenlerin oranı yüzde 35,9, borç alıyorum ve kredi kullanıyorum diyenlerin oranı ise yüzde 42.8’dir.
Ayrıca ekonomik krizde halk boğazından kesti. Ekonomik krizin harcamalara olan yansıması, genel olarak tüm harcama kalemlerinde kısıtlamalara gidilmesiyle ortaya çıkmaktadır. Ancak halkın en fazla kısıntıya gittiği harcama kalemleri sırasıyla, giyim (yüzde 24,4), gıda (yüzde 23,1) ve ısınma, elektrik (yüzde 9,6) gibi harcamalardır. Özellikle gıda, ısınma, elektrik, su gibi harcamalarda yapılan kısıtlamalar, zaruri ihtiyaçların kısıtlanması anlamına gelmektedir. Dolayısıyla halkın sağlığını da olumsuz etkileyebilecek bu tür kısıtlamalara gidilmesi endişe verici boyuttadır.
İstanbul’daki işsizlerin yarısının iş bulma umudu yoktur. İşsizler arasında krizden çıkıldığında iş bulacağına inananların oranı yüzde 30,8’dir. Krizden çıkılsa da iş bulacağına inanmayanların oranı yüzde 21,8’dir. Krizden sonra geçici işler bulabileceğine inananların oranı ise yüzde 21,2’dir.
Araştırmaya katılan bireyler arasında, son dönemde çevresinde dükkânını kapatan esnaf sayısının giderek arttığını ifade edenlerin oranı yüzde 63,1 gibi yüksek bir düzeydedir. Dolayısıyla bu araştırma İstanbul’da her üç kişiden ikisinin esnafın zor durumunda kalmasına ve iflas etmesine şahit olduğunu gösteriyor.
Bu durum ekonomik krizin ücretlilerle birlikte esnafı da aynı derecede olumsuz etkilediğini göstermektedir.