İstanbul’da dört kişiden üçü borçlu
İstanbul Üniversitesi, İktisat Fakültesi Mezun ve Mensupları Vakfı’nın “İstanbulluların Ekonomik, Sosyal ve Siyasi Beklentileri” anketinde, halkın yüzde 71’inin borçlu olduğu anlaşıldı.
Verilen cevaplardan çıkan sonuca göre, borçların büyük kısmı kredi kartına ve bankalara olan borçlardır... İkinci sırada dost ve akrabalardan alınan borçlar geliyor. Borçlu olan İstanbullular, gelirleri, harcamalarına yetmediği için borçlandıklarını söylüyorlar... “Geliriniz aylık harcamalarınıza yetmediğinde ne yapıyorsunuz” sorusuna, halkın yüzde 64.30’u “borçlanıyorum” diye cevap veriyor. Öte yandan, “Çözülmesi gereken en önemli sorununuz nedir?” sorusuna ise, İstanbulluların %44,4’ü işsizlik ve yoksulluktur diyor. Halkın %24,3’ü ise güvenlik ve terörü ikinci sırada çözülmesi gereken en önemli sorun olarak görüyor.
Halk yolsuzluğu önemsiz görüyor... Yolsuzluk çözülmesi gerekli gördüğü sorunlar arasında yüzde 2,3 ile en son sırada geliyor. Bu oran ilk bakışta, “acaba yolsuzluk toplum tarafından kanıksandı mı?” gibi bir soruya neden olmaktadır. Aslında, yolsuzluğun çözülmesi gereken sorunlar arasında son sırada yer almasının nedeni, işsizlik ve terör gibi, insanların doğrudan kendisiyle ilgili temel sorunları daha ağır bir sorun olarak görmesinden ileri gelmiştir.
Özet olarak, işsizlik ve yoksulluktan halkın yolsuzluğa bakacak hali kalmadı. Mamafih, “Cumhuriyetimizin 100. yılında ülkemizin en başta gelen ekonomik hedefi hangisi olmalıdır?” sorusuna da yine İstanbullular “işsizliğin düşürülmesi” şeklinde cevap vermiştir.
Bu sonuçta, 100. yılda halkın gündeminin, başbakanın ve bakanların gündeminden daha farklı olduğunu göstermiştir. Başbakanın 500 milyarlık ihracat gibi hedefleri halkın gündemi değil. Bakanların işsizliğin yaz aylarında düşmesini, işsizliğin çözülmesi şeklinde yorumlaması da halkın gündemini değiştirmiyor. Halkın gündemi ile siyasi partilerin gündeminin farklı olması, halkın siyasi tercihlerine yansımıyor.
12 Haziran seçimlerinden bir ay sonra yapılan söz konusu araştırmada, “12 Haziran genel seçimlerinde oyunuzu isabetli verdiğinize inanıyor musunuz?” sorusuna oy verenlerin yüzde 87.2’si oyumu isabetli vermişim diyor... Yüzde 12.8’i de oy verdiğim parti için şimdi pişmanım diyor.
Seçimlerin üzerinden daha bir ay geçmeden, oy verenlerin yüzde 12.8’inin pişman olması siyasi tercihlerin, seçim rüzgarı, siyasi partilerin vaatleri ve kazanacak partiye oy verme gibi, düşüncelerin etkisinde olduğunu ortaya koymuştur.
Oy verenler içinde ise, MHP’ye oy verdiğim için pişmanın diyenler yüzde 3.54, CHP’ye oy verdiğim için pişmanım diyenler yüzde 4.76 ve AKP’ye oy verdiğim için pişmanım diyenler yüzde 5.99’dur.
Bu şartlarda 12 Haziran genel seçimlerinden bir ay sonra, MHP’nin İstanbul’dan almış olduğu yüzde 9.39 oyu yüzde 5.85’e, CHP’nin İstanbul’dan almış olduğu yüzde 31.2 oyu, yüzde 25.91’e ve AKP’nin almış olduğu oy oranı ise, yüzde 49.4’ten 43.1’e düşmüş oluyor.
Buradan, oy verip de verdiği oy nedeniyle pişman olan yüzde 12.8’lik kesim, mevcut partilerden memnun olmadığına göre, bunları tatmin edecek yeni bir partiye oy verebilir sonucu çıkıyor.