İşsizlik diz boyu (17 Şubat 2016)
Kasım ayı işsizlik oranı yüzde 10.5 olarak açıklandı. Diğer ülkelerle bir karşılaştırma yaparsak, Türkiye'de işsizliğin yüksek olup olmadığını söyleyebiliriz.
Türkiye'nin üye olduğu OECD, 35 üye ülke ortalama işsizlik oranı yüzde 7.2 olarak açıklandı. Yani Türkiye'de ilan edilen işsizlik oranı yüksektir.
Kaldı ki Türkiye'de işsizlik sorununu çözmek istiyorsak, yeni bir istihdam politikası planlamak istiyorsak, yüzde 10.5 işsizlik oranı aldatıcı olur. Zira Ayrıca ''İş aramayıp, iş bulsa başlayacak olanlar'' da fiilen işsizdir.
TÜİK, Kasım 2015 için işsiz sayısını 3 milyon 125 bin kişi olarak açıkladı. Ayrıca iş aramayıp iş bulsa başlayacak olanların sayısını da 2 milyon 355 bin olarak açıkladı. Bu 2 milyon 355 bin kişinin 703 bin kişisi iş arayıp bulamamış ve bu nedenle umudunu kaybetmiş olan işsizlerdir. Geriye kalanı da 4 hafta içinde yeni bir iş aramak için henüz başvurmamış olanlardır.
Türkiye de fiilen işsiz olanların sayısı bu ikisinin toplamı, yani 5 milyon 480 bin kişidir.
İş aramayan ve iş bulsa başlayacak olanları TÜİK, işsiz saymıyor. Ayrıca bunları iş gücüne de katmıyor. Tartışma da bu açıdan ortaya çıkıyor.
TÜİK, kendi gerekçesi açısından haklıdır. Zira Eurostat kriterlerine göre 4 hafta içinde iş aramayanlar işsiz sayılmıyor. Eskiden üç ay içinde iş başvurusu yapmayanlar işsiz sayılmıyordu. Sonra Eurostat süreyi kısalttı. TÜİK de işsiz sayısını ve işsizlik oranını bu standarda göre yapıyor. Ve uygulamayı şöyle açıklıyor:
''İşsizlik ve iş aramayla ilgili ulusal ve uluslararası iş gücü göstergelerindeki uygulama farklılığını ortadan kaldırmak amacıyla; iş arama süresi 'son 3 ay' yerine, Eurostat'ın iş arama kriteri olan 'son 4 hafta' ile değiştirilerek uygulama farklılığının giderilmesi sağlanmıştır.''
4 hafta iş aramayanların işsiz sayılması, Eurostat standartları olarak teknik anlamda ve Avrupa gibi gelişmiş ülkelerde doğrudur ve fakat bizim iş arama şartlarımız, iş bulma imkanlarımız, halkın psikolojik yapısı, aile dayanışması gibi kriterleri dikkate aldığımızda bu yöntem eksik neticeler veriyor ve yanlıştır.
Bu nedenlerle TÜİK, kendi standardına göre işsiz sayısını ve işsizlik oranını açıklamaya devam edecek, biz de TÜİK'in verdiği rakamları Türkiye gerçeklerine göre yeniden düzenleyerek, filli işsiz sayısını ve fiili işsizlik oranlarını düzeltmeye devam edeceğiz.
Bu şartlarda, toplam 5 milyon 40 bin işsizi düzeltilmiş iş gücüne oranlarsak, fiili işsizlik oranı yüzde 18.40 oluyor. Gençlerde yüzde 19.1 olarak ilan edilen işsizlik oranını da aynı şeklide düzeltirsek, gençlerde fiili işsizlik oranı da yüzde 33.47'ye çıkıyor. (Aşağıdaki tablo )
İşsizliğin düşmesini beklemek doğru olmaz... Zira:
1) İnsan gücü planlaması, eğitimde iş gücü planlaması yapılmıyor.
2) Firmaların istihdam yükü yüzde 37 oranındadır ve yüksek olduğu için firmaları kaçak işçi çalıştırmaya zorluyor.
3) Suriye'den yeni işsizler geldi. Kayıtlı çalışanlar sayısı daha da düşecektir. İşsiz sayısı artacaktır.