İşsiz sayısında artış nüfus artışı geçti!

Şubat ayında TÜİK, işsizlik oranını yüzde 14.7, işsiz sayısını da 4 milyon 730 bin kişi olarak açıkladı. Geçen sene aynı ayda bu sayı 3 milyon 354 kişi idi. Yani işsiz sayısı 1 milyon 376 bin kişi arttı. Bu son bir yıl içinde Türkiye'nin nüfusu da 1 milyon 193 bin 357 kişi arttı. Buna göre, hem yeni nüfusa iş veremedik hem de eskiler işini kaybetti.

Tarım sektörü işsizliği gizlediği için, tarım dışı işsizlik oranı sorunun tespiti ve boyutu için daha doğru göstergedir. Şubat ayında Tarım dışı işsizlik oranı yüzde 16.9 oldu.

Geçen sene Şubat ayında yüzde 19 olan genç nüfusta işsizlik oranı da bu sene aynı ayda yüzde 26.1 'e yükseldi. İstihdam da önce çözmemiz gereken sorun genç nüfusta işsizlik sorunudur. Zira işsiz gençlerin istismarı, ideolojik olarak kullanılması önemli sosyal problemler doğurur.

İşsizlikte en doğru gösterge, iş aramayıp ta çalışmaya hazır olanların da katıldığı ''Fiili İşsiz Sayısı ve Fiili işsizlik Oranı''dır. Şubat ayında Fiili işsiz sayısı 7 milyon 105 bin ve Fiili işsizlik oranı da yüzde 22.1 oldu.

****

esfo-004.jpg

****

Bu oranlar Dünya ortalama işsizlik oranlarının çok üstündedir. Uluslararası Çalışma Örgütü'nün (ILO) şubat 2019 raporuna göre, dünyada işsizlik oranı ortalaması yüzde beşe düştü. İLO'ya göre bu oran 2008 yılında yaşanan küresel ekonomik krizden bu yana en düşük işsizlik oranıdır. Küresel krizin etkileri devam ediyor diyenler, spekülatif sermaye hareketleri ile istikrar göstergelerini karıştırıyorlar.

Demek ki işsizlik sorununda Türkiye negatif yönde Dünyadan ayrıldı. O zaman küresel olarak değil de, kendimize özgü nedenlere odaklanmak ve çözüm aramak zorundayız.

1. İşsizliğin temel nedeni, ekonomide küçülmedir. 2018 son çeyreğinde yüzde 3 daralan ekonominin, 2019 yılında da yüzde 2.5 küçülmesi bekleniyor. Bu paralelde üretimde düşme işsizliği daha çok etkiliyor. Türkiye bir an önce İMF destekli ciddi bir istikrar programı yapması gerekir.

2. Üretimde aramalı ve hammadde girdi oranı yüksektir. Bazı sektörlerde yüzde elliyi geçiyor. Kur artışı ithalatın finansman maliyetlerini artırdı. Aynı zamanda Türkiye de risklerin artması, dış borçlanma maliyetlerini artırdı. Aramalı ve hammadde olarak ithal girdinin azalması, üretimin daralmasına ve işsizliğin artmasına neden oldu.

Üretimde ithal girdi oranını azaltmamız gerekir. Bunun için ithal girdi yerine ikame iç üretimi teşvik etmeliyiz.

Aslında kur arttığından ithalat girdi daha pahalıya geliyor. Otomatik olarak yerli üretimin artması gerekir. Ne var ki, hukuki altyapıda, siyasi altyapıda yaşamakta olduğumuz sorunlar yatırımlar için güven ortamını bozdu. Yatırımlar için bu güven ortamını yeniden oluşturmamamız gerekir.

3. Kayıt dışı çalışanlar oranı da arttı. Bunun temel nedeni Suriyelilerdir. Suriyelileri göndermek işsizliği çözmenin olmazsa olmaz şartıdır. Suriyeliler hem kayıt dışı çalışıyor hem de sosyal bir sorun olarak yatırımlar için güven ortamını zedeliyor.

Yazarın Diğer Yazıları