İslam’ın şartı kaç?..
Emekli Müftü CHP İstanbul Milletvekili İhsan Özkes, rüşvet, kara para, yolsuzluk operasyonunda AKP sözcü ve çevrelerinin İslam’a dayanarak yaptıkları savunmaları değerlendirdi.
Özkes, “Rezalet. Utanmasalar İslam’ın şartının içine neredeyse hırsızlığı da koyacaklar” dedi.
İhsan Özkes, Başbakan Erdoğan’ın ortaya atılan iddialara karşı “Bizim Allah’ımız var” şeklindeki savunmasına da büyük tepki gösterdi;
“Böyle bir şey yok. Diyor ki; (Bizim Allah’ımız var.) Hepimizin Allah’ı değil mi ?.. Bütün kâinatın Allah’ı değil mi? ..AKP’nin Allah’ı diye bir Allah olabilir mi? Bunun üzerinde çok durulmadı. Çünkü o kadar gelişmeler oldu ki en sonunda Allah’ı bile ayrıştırmaya yani onun Allah’ı, bunun Allah’ı ya da haşa Allah’ı olanlar ya da Allah’ı olmayanlar. Böyle bir şey olabilir mi? Allah tek değil mi? Bunu bir Başbakan nasıl söyleyebilir? Ha! Bunu ne zaman söylüyor, hırsızlıklar ve yolsuzluklar çıktığı gün söylüyor işin garibi de. Hırsızlığı, yolsuzluğu Allah teşvik etmiyor. Allah onu yasaklıyor.
Din bu kadar hırsızlığa, yolsuzluğa şiddetle karşıyken bir bakıyorsunuz yolsuzluk iddiasında adı geçen bir Bakan Kur’an ayetini tweet atarak kendisini aklamaya çalışıyor. Şöyle bir şey de oluşturuluyor, bunları açıklamak, bunları eleştirmek AKP iktidarını yıkmaya teşebbüstür, yıkmaya girişimdir. İyi de kardeşim, şimdi hırsızlığı, yolsuzluğu kimse eleştirmeyecek mi?.. Öyle bir noktaya getiriliyor ki AKP iktidarında, AKP iktidarı ile ilintili şahısların hırsızlığı ve yolsuzluğunu dile getirenler hem iktidara karşı, hem de dine karşı gibi gösterilmeye çalışılıyor. Böyle bir garabet.”
Van’da bir camide, Cuma hutbesinde yolsuzlukta adı geçen Bakanları savunan imam olayına da değindi İhsan Özkes;
“Allah’ın evinde, Allah’ın dinini anlatmakla mükellef bir hoca artık camide hırsızlığı ve yolsuzluğu savunur hale geliyorsa gerçekten kıyamet yakındır. Böyle bir şey olabilir mi? Dinin tamamen karşısında olduğu konular dinle, diyanetle örtülerek korunmaya çalışılıyor. Bu çok çirkin, çok derin bir konu. Dini yönden, dini kökünden sarsıcı, temelden sarsıcı. Yüce dinimizi, muazzez dinimizi bu pisliklerle, bu yolsuzluklarla bir araya getirme tablosu gerçekten dine verilebilecek en büyük zarardır.”
Arınç’tan önemli açıklama
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, gündeme dair bomba açıklamalarda bulundu;
“Türkiye iyi bir noktaya gidiyor. Çünkü bu sıkıntılar, bu sancılar bir taraftan doğum sancısıdır, bir taraftan bağırsaklarını temizlemesidir. Bir taraftan Türkiye’nin gerçek bir hukuk devleti olmaya doğru gidişidir. Türkiye bu sancılarla ilk defa karşılaşmadı ama halının altına süpürülen pislikler gibi yıllarca görmezden gelinerek, korkularak, zaman içerisine atılarak, ertelenerek, bugünlere biraz daha devasa sorunlarla ulaştık. Zamanında çözülebilecek çok küçük, lokal bir hadiseyi biraz da kendi ellerimizle büyüttük. Bunda siyasetçilerin de kabahati var. Yeri geldiğinde belki yargının da kabahati var. Başka organların da kabahati var...”
Gözaltına alınan insanların aklanıp beraat etmesini istediğini kaydeden Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ama bunun gibi iyi bir yargılama sonunda suç işlemişlerse de cezaları, sıfatları bugün de geçmişte ne olursa olsun, yargı adına adalet adına yerini bulsun ki bir daha böyle kanun dışı olaylarla ilgi ve irtibatlar rahatlıkla kurulamasın. Ve artık Türkiye bir hukuk devletidir. Yasadışı gruplaşmalar, faaliyetler bundan sonra olmayacaktır; olmamalıdır kanaati hakim olabilsin”
Tarih 3 Temmuz 2008. Bülent Arınç bunları Ergenekon Davası’nı yorumlarken Ülke TV’de söyledi..
Başbakan Kılıçdaroğlu’na sorular...
Yolsuzluk, rüşvet ve kara para operasyonunda ortaya dökülen pislikleri görüp ana muhalefet partisi AKP Genel Başkanı Recep Erdoğan ve sözcülerini de dinleyince CHP lideri Başbakan Kemal Kılıçdaroğlu’nun bundan sonra yurtdışına kaçmaktan başka çaresinin kalmadığına inandım. Sayın Kılıçdaroğlu ülkeyi terk etmeden önce şu sorulara lütfen cevap versin;
* 11 yıllık iktidarınız boyunca sizi devirecek tüm askeri cunta, askeri terör örgütlerini büyük bir maharetle ortaya çıkarırken devlet içindeki polis ve yargı paralel yapılmasını nasıl göremediniz. Kör müydünüz?..
* İktidara geldiğinizde devletin, siyasetin, tüm kadrolarını ve yağlı kapılarını birileri ile paylaşırken iyiydi de, şimdi mi kötü oldunuz?..
* Bakanlarınıza tüm eş -dost ve yandaşlarınıza milyon dolarlar, avrolar dağıtırken vatandaşa birer paket nohut, pirinç dağıtmaktan hiç mi utanıp sıkılmadınız?
* Yargıyı lehinize silah olarak kullanmak için Anayasa ve kanun değişiklikleri yaparken hiç hesap kitap yapmadınız mı?..
* Bakanlarınızın yakınları yürütürken ne yapıyordunuz? Yoksa, ABD Büyükelçisi size yedirdiği yemeklere uyku ilacı mı koydurmuştu?..
* Ortaya dökülen bunca rezalete rağmen utanmadan Başbakanlık koltuğunda hala nasıl oturabiliyorsunuz?
* Sayın Başbakan Kemal Kılıçdaroğlu söyleyin bize; “Sizin Allah’ınız var mı?..”