İSA GELİYOR
İSA geliyor deyince Hz. İsa’nın dirilip geleceğini ve cennetin krallığını kuracağını falan kast ediyorum zannetmeyin, tam tersine bu İSA cehennemin kapılarını açmak için geliyor!
İSA yani İnsansız Savaş Araçları savaşlarda kullanılmak amacı ile üretilmiş İHA (İnsansız Hava Araçları), SİHA (Silahlı İnsansız Hava Araçları), İDA (İnsansız Deniz Araçları), İDAA (İnsansız Deniz Altı Araçları), İKA (İnsansız Kara Araçları), İUA (İnsansız Uzay Araçları), gibi kategorilere ayrılan geleceğin tüm savaşlarını şekillendirecek teknolojik bir gelişmedir.
Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesi ile başlayan savaşta her iki tarafın da oldukça yoğun bir şekilde İnsansız Savaş Araçlarını kullandığını gördük. En son olarak da İran İsrail’e yönelik yüzlerce İnsansız Savaş Aracı ile bir saldırı gerçekleştirdi.
İHA ve SİHA’ları bu aralar çok duyuyoruz ama İnsansız Deniz Araçlarının Karadeniz’de Rus donanmasını perişan ettiğini, limanlardan palamar çözemez hale getirdiğini de gördük değil mi?
Birçoğunuz Boston Dynamics firması tarafından geliştirilen robotların videolarını görmüşsünüzdür, çok yakında bunların kara savaşlarında piyadenin yerini alacağını bütün uzmanlar öngörmektedir. İnsansız tanklar ve zırhlı araçlar ise zaten var…
Peki, bu İnsansız Savaş Araçları savaşların kaderini nasıl etkileyecek dersiniz?
Öncelikle bu İSA’ların temel özelliklerine bir bakalım derim. İnsansız Savaş Araçları:
- Korkmaz; bir insan savaşçı gibi ölüm ya da yaralanma korkusu taşımaz.
- Vicdansızdır; bir insan gibi duygusal davranmaz, insani tepkiler vermez.
- Canı acımaz; bir insan gibi canı yanıp, durmaz.
- Emre itaat kesindir; bir insan gibi o ya da bu sebepten dolayı emre itaatsizlik etmez.
- Zekidirler; tamam, henüz yapay zekâ insan zekâsı seviyesine çıkamadı ama gene de örneğin binlerce yüzü bir insandan çok daha iyi hatırlar ya da bir haritanın her detayını hiç unutmaz.
- İletişim sorunu yoktur; bir insanın biyolojik iletişim becerileri oldukça düşüktür karanlıkta göremez çok uzağı duyamaz oysa bunlar hele hele bir sürü şeklinde birbirine bağlı olduklarında inanılmaz bir iletişim becerisine sahiptir.
- Eğitim sorunu yoktur; bir insanın iyi bir asker olabilmesi için belli bir yaşa gelmiş olması ve bu süre zarfında sağlam bir eğitimden geçmiş olması gerekir. Bir insanın doğup savaşa hazır hale gelmesi, iyi bir savaşçı olabilmesi en az 15 – 20 yıl gerektirir. Oysa İSA’lar için bu bir sorun bile değildir. Bunların hem üretimi göreceli olarak çok daha az bir zaman ister ve hem de üretim bantından çıktığı andan itibaren savaşmaya hazır olurlar.
- Yorulmaz; bir insan gibi yorulup dinlenmeye ihtiyaç duymaz.
- Uyumaz; bir insan gibi belli bir saat uyumaya ihtiyacı yoktur.
- Hastalanmaz; bir insan gibi hastalanıp savaş dışı kalmaz.
- Her iklim koşulunda her ortamda çalışacak şekilde tasarlanabilir; Bir insan gibi aşırı sıcak, soğuk, radyasyon ve benzeri dış koşullardan etkilenmez.
- Yapısal dayanıklılıkları çok yüksektir; organik bir yapı gibi kolayca tahrip olup ölmezler.
- Hareket kabiliyetleri çok yüksektir; bir insan gibi narin bir biyolojiye ve biyolojik sınırlamalara tabi değildirler hemen hemen her boyutta üretilebilirler, bir insandan çok daha hızlı hareket edip, çok daha hızlı tepki üretebilirler ve bu sadece bir tasarım, teknoloji ve mühendislik meselesidir başkaca bir sınır yoktur.
Bütün bunların dışında İnsansız Savaş Araçlarının gelecek savaşların kaderini etkileyecek en önemli özelliği sayılarının ülke nüfusu ile orantılı olmamasıdır.
İnsanlardan oluşan ordu için savaşacak yeterli sayıda insan bulmanız, onları eğitip ikna etmeniz gerekir. Bu yüzden de eskiden nüfusu daha büyük ülkeler her daim daha fazla savaşçı bulup askeri güçlerini daha yüksek bir seviyeye çıkarabilirken nüfusu küçük ülkeler bu nüfus gücü karşısında çaresiz kalırdı.
Oysa İnsansız Savaş Araçları üretimi bir bilgi, teknoloji ve ekonomi işidir ülke nüfusu ile herhangi bir ilgisi yoktur, bu yüzden de nüfusu göreceli olarak daha küçük ülkelerde artık yeterli bilgi ve teknolojileri varsa çok ama çok büyük ordular oluşturabileceklerdir.
Açık ve net olarak söylemek gerekirse dünya tarihi bir dönüm noktasındadır bu İnsansız Savaş Araçları teknolojisine sahip olmayan, sadece biyolojik ordular ile yetinmek zorunda kalan tüm ülke ve toplumlar yok olmaya mahkûmdur…