IMF şart mı?
Türkiye’nin IMF’deki Kotası 1.191 milyon SDR’dir. SDR (special drawing rights), özel çekme hakkı, hem IMF’nin hesap birimi hem de bir çeşit ek rezervdir. Halen bir SDR, 147638 dolardır. Türkiye’nin kotası Dolar cinsinden ifade edilirse, 1.8 milyar dolardır.
Türkiye IMF’den özel çekme hakkını kullanırsa, kotasının 6 katı kadar borç alabilir. Yani IMF’den 10.8 milyar dolar kullanabilir. Bu çekme hakkını kullanması için IMF ile bir stand- by düzenlemesine gerek yoktur.
Buna rağmen Türkiye neden IMF’ye ihtiyaç duyuyor?
Dolaylı veya dolaysız Hükümetin söylediği ve iş çevrelerinin savunduğu, IMF’nin Türkiye için çıpa olacağı savıdır.
G-20 ülkeleri içinde Türkiye’den başka çıpa arayan bir ülke yoktur. 2001 krizinden bu güne kadar, Türk Ekonomisi halen kendi ayakları üstünde duramıyorsa, çıpa arıyorsa, bu durum ekonomi yönetiminin başarısızlığından ileri geliyor demektir.
İstatistikler de bu başarısızlığı tescil ediyor. Örneğin Dünyanın en büyük 20 ekonomisini temsil eden G- 20 ülkeleri içinde, Dünya ekonomik krizinden en fazla etkilenen ülke Türkiye oldu.
2008 son çeyreğinde, (Ekim-Kasım-Aralık), eksi yüzde 6.2 büyüme oranı ile G-20 ülkeleri içinde en fazla küçülen ekonomi bizim ekonomi oldu.
2008 YILININ SON ÇEYREĞİNDE G.20 LERDE BÜYÜME :
Küçülen Ekonomiler Büyeyen Ekonomiler
TÜRKİYE - 6.2 ÇİN 6.8
JAPONYA - 4.3 HİNDSTAN 5.3
G.KORE -3.4 ARJANTİN 4.9
İTALYA -2.9 BREZİLYA 1.3
ALMANYA -1.7 RUSYA 1.1
MEKSİKA -1.6 G.AFRİKA 1.0
FRANSA -1.0 AVUSTURALYA 0.3
ABD -0.8
KANADA -0.7
2001 krizinde bizden daha ağır bir kriz yaşayan Arjantin 2008 son çeyreğinde yüzde 4.9 büyüdü. Brezilya da ayni çeyrekte yüzde 1.3 büyüdü. Her iki ülke de IMF’yi kovmuştu.
Eğer bizde 2005 yılında IMF’ile yeniden bir stand- by düzenlemesine gitmemiş olsaydık, bugün kendi ayaklarımız üstünde durabiliyor olacaktık.
Başbakan, IMF’ye borç ödedik diyor... Ancak AKP hükümeti 2003 ile 2008 arasında IMF’den toplam 13.037 milyar dolar kredi kullanmıştır. Demek ki AKP iktidarı, kendine güvenmedi... Çıpa aradı. Bir defa IMF çıpasına dayanan ekonomiler, bir daha adam olmuyor.
IMF çıpası, her zaman Türkiye’nin dış borcunu kolay ödeme yollarına yönelik olmuştur. İşsizlik, sektörler arası denge IMF’yi ilgilendirmemiştir.
Türkiye de bu nedenle, Finans sektörü ile reel sektör arasında denge bozulmuştur. Bu durum 2008 son çeyreğinde, Reel sektör ile finans sektörü arasında büyümede ortaya çıkan dengesizlikle de kendini gösteriyor.
Son çeyrekte imalat sanayii yüzde 10.8 küçülürken, finans sektörü yüzde 9.5 büyüdü. İki sektör arasında 20.3 puan fark olması, sektörel dengesizliği ve istikrarsızlığı göstermektedir.