İktidar olmak aciz kalmak…

"Yapı kullanım izin belgeleri" olmadan 150 okul için eğitime onay verilmesi için çaba gösteren Millî Eğitim Bakanlığı skandalında ilginç bir atama yazımın yayınlanmasından sonra bana ulaştı.

"Yapı kullanım izin belgeleri" olmayan 75 okulun açılışı için Bakan Yardımcısı Mustafa Safran''a onay yazısı gönderen Temel Eğitim Genel Müdürü Dr. Cem Genoğlu terfi ettirildi. Yeni görev yeri şöyle:

- Türkiye''nin Avustralya Sidney Eğitim Müşaviri.

AKP iktidarının yasaları uygulamayanlara mükafatı işte tam da budur.

Okurlarımın mesajlarından birkaç örnek vereceğim:

Bahattin Dinç şu mesajı gönderdi:

"Etimesgut belediyesi İYİ Parti meclis üyesiyim. Hem de daimi encümenim.

Ama ne yazık ki inanın belediyelerde fazla yetkimiz yok. TBMM''den çıkan yasalara göre hareket ediyoruz. Vatandaş çizdirmiş olduğu projeyle belediyemize müracaat edip ruhsatını alıyor.

Ama bazı sahtekarlar mimari projenin dışına çıkıyor, belediyemiz tarafından belediyemize gelen şikayet üzerine tutanak tutuyoruz ceza kesiyoruz.

Ne yazık ki cezalar çok komik ve az olduğu içinde adam o cezayı göze alıyor inşaata devam ediyor.

Sonra biz encümende yıkım kararı veriyoruz ne yazık ki belediye yıkım kararını uygulamıyor ve yapanın yanına kâr kalıyor.

Burada esas konu belediyeler neden yıkım kararlarını uygulamaz?

Veya neden uygulamıyor?

Esas gündeme getireceğiniz devamlı gündemde tutacağınız konu bu olması gerek.

Çünkü biz meclis üyesi ve daimi encümen olarak yasaları uyguluyoruz ama yıkım olmuyor."

Adını vermek istemeyen bir okurum da şunları yazdı:

"Bakan KURUM, 100 m² dairenin inşaat maliyetinin bir milyon TL''yi aştığını fakat TOKİ''nin vatandaş için bu rakamı %40 sübvansiyon (indirim) yaparak şöyle açıkladı.;

- 2+1 (100 m2) 608.000 TL

- 3+1 (120 m2) 850.000 TL

"100 m² standart konutun maliyeti arsa bedeli hariç bir milyon liranın üzerinde" demiştir.

Doğal Afetler Sigortaları Kurumu sitesinde Azami Teminat Limiti için;

DASK tarafından verilen azami teminat tutarı, 25 Kasım 2022 tarihinden itibaren bütün yapı tiplerinde 640 bin TL''dir.

Azami teminat tutarı tespit edilirken, yıkılan meskenin yeniden inşa edilmesinin maliyeti (arsa değeri hariç) dikkate alınır.

Evimi satın aldığımda DASK sigortası yaptırdım ve devam ediyorum. Ülkemiz ve evimin olduğu coğrafya deprem kuşağı üstünde, bilincindeyim.

Emekli ikramiyemle satın aldığım tek mal varlığımı koruma gayretindeyim. Devlete ve yasalara güveniyor ve sigortamı yaptırıyorum.

Ama sigortaya yatırdığım paranın da aynı evimi tekrar inşa edecek şekilde inşaat maliyetlerine paralel büyümesi gerekiyor ama aksine sabit.

Evim 140 m². İzmir ili Karşıyaka sınırları içinde. Bu ev yıkıldığında 4-5 kat artan inşaat maliyetleri dikkate alındığında aynı evi 640 bin TL. teminat tutarı ile bu evi yeniden inşa ettirmem mümkün değildir.

Ben, emekli maaşımla bir yere tatile gidemeyeceğimi biliyorum ama hiç olmazsa yaşadığım ev harap olduğunda aynısını tekrar bir yerlerden kaynak bulmaya uğraşmayarak, borçlanmadan yapılabilmesini istiyorum.

Burada öngörülmüş 640 bin TL. teminat tutarı "Gölge Fiyat" olur.

Gölge fiyat; "fiyatların yetersiz olduğu ya da hiç oluşmadığı durumlarda" toplumsal fayda ve maliyetleri yansıtması için mallara ve faktörlere bağlanan fiyatlardır.

Ekonomik analizde kullanılan gölge fiyatlara, muhasebe fiyatları, ekonomik fiyatlar, ya da etkinlik fiyatları da denir. "Gölge fiyatların kullanılmasının en önemli nedeni, piyasaların özellikle az gelişmiş ülkelerde tam rekabet koşullarından uzak olması ve cari piyasa fiyatlarının kaynakların fırsat maliyetlerini yansıtmamasıdır."

Ayrıca; Zorunlu Deprem Sigortası, "Enkaz kaldırma masrafları" kapsam dışı bırakmıştır. Deprem sonrası tüm varlığını yitirmiş vatandaş bu maddi yükü nasıl karşılayacaktır?"

Değerli okurlarım,

"İktidar olmak, muktedir olmak" denirdi yıllardır.

MHP destekli AKP iktidarı öyle bir ucube tek adam rejimi yarattı ki;

İktidar olmak aciz kalmak…

Kartaca yıkılmalı,

Belki yarın belki yarından da yakın bu ucube rejim tarihe gömülmeli…

Yazarın Diğer Yazıları