İhanet, siyaset, teslimiyet!

Bir ülkenin sosyo ekonomik ve politik devinimi içerisinde, bir gün olsun toplumu şaşırtmayacak bir olay çıkmaması ne kadar ilginç değil mi?..

Bu ülkede her pervasızlığın sıradan, her "kanun"suzluğun mübah ve her skandalın alışılmış hale gelmesi ne kadar kahredeci değil mi?..

İşin kötü tarafı, bürokrasi içinde giderek büyüyen laçkalık bir tarafa, muhalefetin iktidarı- iktidarın da muhalefeti beslediği bir siyasal sistemde rezaletler- skandallar- kahredici olaylar artık iyice alışılmış hale gelirken, toplumun tüm bu kirli çarka tepkisiz kalması ve neredeyse en kötü olaya bile vurdumduymaz davranması çok ama çok sarsıcı!..

Oysa dünyanın herhangi bir ülkesinde yaşanmış olsa, devlette sarsıntıya, iktidarda çöküşe muhalefette de ağır erozyona yol açacak öylesine vahim olaylar var ki, bunları yansıtmak için gazetelerin sayfaları yetmezken, ilgisizlik ve duyarsızlık da bir o kadar manşet üstüne manşet gerektiriyor...

"Kim kime, dum duma" deyimi artık sıradan...

"Ne hali varsa görsün" şeklindeki yaklaşım boş vermişlik ürünü...

"Bana değmeyen yılan bin yaşasın" şeklindeki o deyim ise ne yazık ki çoğunluğun acizlik sığınağı!..

İşte boşvermiş- duyarsız- ilgisiz-tepkisiz bir sosyal ortamda sadece devleti ayakta tutan gerekçeler değil, siyasete güven de yerle bir oluyor, "hukuk" da, toplumun ve ülkenin geleceği de...

Gazeteciliğin ve televizyonculuğun da sosyal medya keşmekeşinde kim vurduya gittiği bir dönemde öylesine şaşırtıcı haberler gazetelere yansıyor ki, çoğu milyonlarca insanın gözünden kaçıyor, büyük bölümü ise herkesi şoke etmesine rağmen fikri takip yapılmıyor, üzerine gidilmiyor ve bu sırada en vahim olaylar bile, bir gün sonra unutuluyor...

İSRAF, RANT, TALAN!..

İsveç ve Hollanda''da Kur''an-ı Kerim''e yönelik alçakça saldırılar büyük tepki oluşturmuşken, toplumu ayrıştırma konusunda, cumhuriyet ve laiklik düşmanı çevrelerin kışkırtıcı girişimleri de Türkiye''de sorun oluşturmaya devam ediyor...

İşte laiklik karşıtı söylemleriyle zaten infial yaratan ve son olarak sabah namazında hoparlörle vaaz verdiği için mahalleli tarafından polise şikayet edilen Halil Konakçı adlı imam adeta kitlelere gözdağı verircesine "Ne mutlu ki cehennem var" deyince camideki destekçileri de tekbir getirmiş!!!

Her konuşmasında infial yaratan bu zata Diyanet''in ısrarla göz yumması da toplumun iyice tepkisini çekiyor ki, "devlet nerede" dedirtiyor...

Bu arada din- iman sömürüsünden nemalanan siyaset beslemelerinin faaliyetleriyle ilgili medyaya yansıyan haberler de toplumu artık hiç şaşırtmıyor.

İşte İYİ Partili Turhan Çömez, bazı AKP''lilerin Avrupa''ya yerleşen çocuklarının 5.7 milyon poundluk bir servete sahip olduklarını iddia etmiş!..

Ancak Türkiye''nin tek meselesi kuşkulu servetler değil...

Bir de israfın yanı sıra, haksız kazanç iddialarını da aşan olaylar var ki, örnekler hiç bitmiyor...

Örneğin; İBB İYİ Parti Grup sözcüsü Suat Sarı, "İstanbul Havalimanı Metrosu''nda yer üstü güzergah müsait olduğu halde 69 kilometrenin tamamı yer altından yapıldı. Yer üstünden yapılsaydı 1,8 milyar Euro daha ucuza mal edilebilirdi" demiş...

Bu arada israf, torpil ve kayırmacılığı da geçen bazı örnekler dünkü bazı gazetelerin manşetinden yansımıştı...

Baksanıza; görevi sırasında yaşanan tren kazalarında 200''e yakın yurttaşın hayatını kaybettiği

TCDD eski Genel Müdürü İsa Apaydın, 2019''da görevden alındıktan sonra ticarete atılmış ve 1.6 milyar liralık ihale almış!..

GİDİŞATA BOYUN EĞEN MUHALEFET!..

Türkiye''de son yıllarda yaygınlaşan ihale rezaletleri, sağdaki-soldaki yandaş skandalları yetmezmiş gibi, bir de rantiyeyi besleyen kimi çarpıklıklar var ki, toplumu ezerken, ülkede adeta sığınmacı istilası yaratanları mutlu etmekten öteye gitmiyor!..

İşte "2. Abdülhamit tarafından yaptırılan Beşiktaş''taki Orhaniye Kışlası sınırlarındayken, 2018 yılında azınlık vakfına devredilen, Musevi Mezarlığı ve Yıldız Parkı''nın ortasındaki 19 bin metrekarelik arazi, tarihi SİT koruması iptal edilerek konut imarına açılmış..."

En küçük evin 10 bin liraya kiralandığı İstanbul''da, tarihi bölgelerin konut alanına çevrilmesi herhalde dar gelirlilere yaramayacak!!!

Çünkü TÜİK''e göre

son 9 yılda yabancılara satılan konut sayısı yaklaşık 5 kat artmış...

Bu arada iktidar EYTlilere, sözleşmelilere müjdeler verirken, asgari ücret ve emekli maaşlarına zamlar yaparken, piyasadaki fahiş fiyat rezaleti ile vurgun düzenini kontrol altına almakta güçlük çekiyor...

Sosyal medyada yurttaşlar, "73 bin lira maaş alan milletvekilinin mercimek çorbasını 6 liraya, 8 bin 500 lira maaş alan vatandaşın 30 liraya içtiği ülkedir Türkiye" şeklinde paylaşımlar yaparken, piyasadaki çarpıklıklar ve bu konudaki duyarsızlık da iyice dikkat çekiyor...

İşte son bir haftada bir kilo kutu peynirin kilosu yüzde 25 zamlanmışken, Maliye Bakanı Nurettin Nebati''nin marketlere, "indirimlere devam edin" diye çağrısı yapması şaşkınlık yaratmış...

Ancak şaşkınlıklar yukarıdakilerden ibaret değil!..

Asıl şaşkınlık; hukukçular Erdoğan''ın yasalara göre aday olamayacağını öne sürerken, CHP''nin "YSK''ya güvenmiyoruz" bahanesiyle seçim dayatmasına teslim olması!!!

Söyler misiniz; kimi muhalefet Anayasa''yı savunmakta bile aciz kalırsa, yazının başından itibaren sıraladığımız "ihanet- siyaset- teslimiyet"le ilgili vahametler biter mi bu ülkede?..

Yazarın Diğer Yazıları