İçişleri bakanlığım bana haram olsun
"O yaşta onları dağa götürürlerse, benim içişleri bakanlığım bana haram olsun" sözleri İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya aittir.
1 Eylül 2016 tarihinden bu yana İçişleri Bakanı olan Süleyman Soylu, 16 Nisan referandumundan önceki propaganda günlerinde bu iddialı sözleri dile getirdi.
"O çocukları Kandil'deki itlerin yanına götürüyorlar.
65 yaşında, 70 yaşında, 75 yaşında haysiyetsiz adamların yanına götürüyorlar. Kimine etek giydiriyorlar. Kimine fiziğine göre pantolon giydiriyorlar. O çocukları taciz ediyorlar. Ahlaksız adamlar.
Burada içişleri bakanı olarak söylüyorum.
O kardeşlerimiz bir daha o manzarayla karşı karşıya kalır, o yaşta onları dağa götürürlerse, benim içişleri bakanlığım bana haram olsun"
Peki, Soylu'ya soralım;
- Görevde olduğunuz 3 yılda çocukları kaçırılan 5 aile HDP önünde eylemde. Kaç çocuk ve genç PKK'ye götürüldü?
- AKP'nin 17 yıllık iktidar döneminde kaç çocuk kaçırılarak PKK tarafından terörist yapıldı?
Değerli okurlarım,
HDP terör örgütü ile bağlarını tamamen koparmadıkça annelerin, babaların kaçırılan çocukları için hesap soracakları siyasi partidir çünkü PKK ile işbirliği içindedir.
Ancak devlete düşen de kahpe PKK'nın çocuk kaçırma eylemlerine izin vermemektir.
Değerli okurlarım,
5 Eylül'de seçilmiş değil, atanmış İçişleri Bakanı Süleyman Soylu için şöyle yazdım:
Hacire anaya sen de hesap ver…
Bugün Soylu'ya, "O yaşta onları dağa götürürlerse, benim içişleri bakanlığım bana haram olsun" sözlerini HDP önünde eylemde olan şu 5 aile ile birlikte anımsatmak bu yüzden farz oldu.
Süleyman Soylu'nun bakanlığı döneminde kaçırılan çocukları için HDP önünde eylem yapan aileler şöyle:
1 - Fevziye- Şahap Çetinkaya, 30 Ağustos 2019'dan beri haber alamadıkları oğulları Süleyman (18) için,
2 - Rauf- Ayşegül Biçer, 10 aydır kayıp olan tek oğulları Mustafa (18) için,
3 - Celil ve eşi Hediye Begdaş, 5 Mayıs 2019'da kaybolan Yusuf (16) için,
4 - Ayten- Şadin Elhaman çifti, 2 yıl önce kaybolan Bayram (21) için,
5 - Salih Aylu, 22 Mart 2019'da kaybolan Mehmet (20) için oturma eylemine başladılar.
TURGUT ÖZAL KÜLTÜR MERKEZİ
Toplumun her kesimini kucaklama, kimseyi ötekileştirmeme ve siyasi yelpazeye genişletme kararı veren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bu politikasını devam ettirse inanıyorum ki oylarında da patlama yaşayacaktır.
Yenimahalle belediyesinde 3. kez seçilen başarılı belediye başkanı Fethi Yaşar, CHP'nin bu yeni politika anlayışı çerçevesinde yaptığı kültür merkezine 8. Cumhurbaşkanı ve Anavatan Partisinin kurucu genel başkanı "Turgut Özal" adını verdi.
Kılıçdaroğlu, özetle şunları söyledi:
"Rahmetli Özal'la uzun yıllar çalışma imkânım oldu ve bundan son derece mutluyum. Devlet adamlığının ne olduğunu gösteren kişilerden birisiydi. Devletin bütün bilgilerine hâkimdi.
İkinci kata çıkardık dar bir merdivenden, ikinci katta rahmetli Özal'ın çalışma odası vardı, o merdivenlerden çıkarken Gırgır Dergisinin kapaklarının çerçevelenip asıldığını görürdük. Özal'ı eleştiren karikatürler vardı.
Derdi ki, "Ben bunları gelen yabancı heyetlere gösteriyorum. Bizim ülkemizde demokrasi var, beni en sert şekilde eleştiriyorlar, ben de buradan onlara gösteriyorum, bizim ülkemizdeki siyasetteki hoşgörüyü anlatıyorum."
Böyle bir insanın bize aktardığı bir kültür vardı, demokrasi kültürü vardı. Siyaset insanının nasıl eleştirildiğini, ama siyaset insanının da bu eleştirileri hoşgörüleriyle karşılaması gerektiğini bir anlamda anlatırdı bize.
O zaman gergin bir toplum yoktu, kavga eden bir toplum yoktu, siyasi liderler düşüncelerini söylerlerdi, arada espriler, arada şakalar yapılırdı, arada bir araya gelinir oturulur konuşulur.
Ama bugün çok farklı bir Türkiye'yle karşı karşıyayız. Geçmişten buraya gelişimizde, daha ileriye gideceğimize demokrasi kültürü olarak daha geriye giden bir Türkiye gerçeğiyle karşı karşıyayız.
Turgut Özal'ı unutmayacağız…"
Değerli okurlarım,
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun "O siyaset anlayışından bugünkü siyaset anlayışına bakın" sözünü teyit etmek için 21 Mart 1984 tarihli Günaydın Gazetesinde manşet olan bu haberimi arşivimden sunuyorum.
Turgut Özal'a vefa gösteren Kemal Beyi yürekten kutluyorum…
Özal'ın siyasi takipleri için söylediği, "Sizleri seviyorum" sözlerini de özellikle Recep Tayyip Erdoğan ve Devlet Bahçeli'ye ithaf ediyorum…