Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Murat Sururi ÖZBÜLBÜL
Murat Sururi ÖZBÜLBÜL

Hiç akıllanmıyorlar

Arkadaş; bu ülkede daha yeni, 15 Temmuz 2016 tarihinde Fettullah Gülen cemaati hain bir darbeye kalkışmadı mı?

Bu kalkışma sırasında demokrasimizin kalbi Türkiye Büyük Millet Meclisi bombalanmadı mı?

Bu kalkışma yüzlerce kişinin ölümüne, binlerce kişinin yaralanmasına ve muazzam miktarda maddi hasara yol açmadı mı?
Darbeye kalkışan teröristler Genel Kurmay Başkanı ve bazı Kuvvet Komutanlarını bile kaçırıp, esir almadı mı?

Savaş uçaklarımız, tanklarımız ve savaş gemilerimiz cemaat mensubu teröristlerce ele geçirilip terör eylemlerinde kullanılmadı mı?

Bu hain darbe girişiminde Ankara Gölbaşı'nda bulunan Özel Harekât Daire Başkanlığı ve Polis Havacılık Daire Başkanlığına helikopterle yapılan saldırılarda 42 polisimiz şehit olmadı mı?

Ömer Halis Demir’i kim şehit etti?

Bu alçaklar Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın hayatına kastetmediler mi?

Bütün bu yaşananlar birkaç yıl geçti diye unutuldu mu?

Peki, ben şimdi bu konuya nereden mi geldim?

Malum Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde bütçe görüşmeleri devam ediyor. Görüşmeler sürerken Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in konuşması sırasında muhalefet sıralarından Milli Eğitim Bakanlığı'nın tarikat ve cemaatlerle protokol yaptığı eleştirilerek tepki gösterildi.

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin ise bu eleştirilere; “sizin tarikat-cemaat dediğiniz bizim STK dediğimiz yapılarla toplasanız 10 tane protokolümüz vardır. Ve ben bu protokollerle bize hizmet eden, destek olanlara da teşekkür ediyorum. Onlarla da protokol yapmaya devam edeceğiz. Çünkü onlar çocukların dağa çıkmasını engelliyor. Onlardan siz bunun için rahatsızsınız... Protokol yaptığımız bu sivil toplum örgütleri sizin çocukları dağa çıkarmanıza engel olduğu için çatlıyorsunuz. Ben o STK'larla protokol imzalamaya devam edeceğim. Çocuklarımın dağa çıkmaması için, sizin insan kaynağınıza insan yetiştirmemek için buradan devam edeceğim." Dedi…

Yukarıda Yusuf Tekin’in çocukların dağa çıkıp terörist olmasını engelliyor dediği tarikat ve cemaat yapılarının 15 Temmuz’da yaptığı terör eylemlerini hatırlatarak savunmasının boş beleş, safsatadan ibaret bir iş olduğunu gösterdiğimi zannediyorum.

Sonuçta eğitimi, orduyu, polisi ve bazı devlet kademelerini dini bir cemaat olan Gülen Cemaatine emanet etmenin bedelini bu ülke son derecede ağır bir şekilde ödemedi mi?

Diğer tarikat ve cemaatlerin de yeteri kadar güçlendiklerinde benzer bir işe girişmeyeceklerine dair bir teminat var mı?

Elbette yok!

Olması da mümkün değildir…

Ayrıca El Kaide, İŞİD, El Nusra, Taliban, Hamas, Hizbullah terör örgütleri de hep bir tarikat ya da cemaat yapılanmasının uzantıları değil mi?

Bunlar tarikat ve cemaat içinde yuvalanıp, çocukları küçük yaşta ele geçirmek, beyinlerini yıkamak için kaçak medrese, kuran kursu ya da tarikat yurtlarını kullanmıyorlar mı?

Şeyh Sait ayaklanması medrese, tarikat, cemaat kökenli bir ayaklanma değil miydi?

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin Osmanlı’da yaşanan “softa şekaveti” faciasını hiç duydu mu?

Yani tarikat ve cemaatlerin dağa adam yetiştirmeyeceği iddiası son derecede saçma, tutarsız ve tarihi gerçeklerle örtüşmeyen bir iddiadır.

Tarih boyunca tarikat ve cemaatler her daim halkın ve devletin başına çorap örmüşler, fiilen ayaklanmasalar bile burada verilen akıl ve bilim dışı eğitim ile toplumun geri kalmasına, bilime, sanata, demokrasiye, insan hak ve özgürlüklerine düşman kitleler yetişmesine neden olarak toplumun geri kalmasına yol açmışlardır.

Buradan Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan’a sesleniyorum; tarikat ve cemaatleri yeniden Milli Eğitim sistemimize monte etmeye kalkan Yusuf Tekin derhal görevden alınmalıdır…

Yazarın Diğer Yazıları