Hemen kalk o koltuktan
Ey İsmail Kahraman, "Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı" unvanı sana asla yakışmıyor ve bu makamı da asla hak etmiyorsun. Hemen istifa et ve kalk o koltuktan.
Neden mi?
Büyük Türk Milletinin kalbinde ve benliğinde Gazi Mustafa Kemal Atatürk adı kazılıdır.
Mustafa Kemal Atatürk, kurucusu olduğu Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin ilk başkanı ve Türkiye Cumhuriyetinin kurucusunun adıdır.
Üzerinde Atatürk resmi, altında "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" yazılı tişörtü olan bir Türk vatandaşını Meclis'e sokmamak senin haddin değildir İsmail Kahraman.
Adına "Türk Polisi" diyemeyeceğim kapı görevlilerin, vatandaşı üzerindeki tişörtü zorla çıkartarak Meclise aldılar.
Şunu bilin ki asıl çıkartılması gereken, senin ve kapıdaki o görevlilerinin kafasındaki "Atatürk düşmanlığıdır."
Oturduğun o Meclis Başkanı koltuğunun anlamını okuyup öğrenmen için kısa bir not da hazırladım.
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin kuruluşu
12 Ocak 1920'de toplanan son Osmanlı Meclisi, Meclis-i Mebusan, 28 Ocak 1920 tarihindeki gizli oturumunda "Ahd-i Millî" (Ulusal Yemin) olarak oy birliği ile Misak-ı Millî yani "Türklerin Kurtuluş Savaşının siyasi manifestosu" olan altı maddelik bir bildiri bütün mebuslar tarafından imzalanarak yayınladı.
15 Mart'ta, İstanbul'daki İtilaf kuvvetleri 150 Türk aydınını yakalatmış ve ertesi gün de şehir fiilen ve resmen askeri işgale maruz kalmıştı.
18 Mart 1920'de İngilizler, Meclisin etrafını makineli tüfeklerle sararak, toplantı halinde bulunan milletvekillerinden bazılarını tutuklayarak ve sürükleyerek götürdüler. Bunun üzerine milletvekilleri Meclisin çalışma süresini ertelediler. Böylece, son Osmanlı Meclisi, Meclis-i Mebusan düşman süngüsü altında zorla kapatıldı.
Bu işgali, fedakâr bir telgraf memuru Manastırlı Hamdi Efendi vasıtasıyla öğrenen Mustafa Kemal Paşa, derhal bu hareketi protesto ederek, bu işgalin haksız ve hükümsüz olduğunu bütün dünyaya beyan etti.
Eskişehir ve Afyonkarahisar'daki yabancı birlikler, silahları ellerinden alınarak, bulundukları yerlerden uzaklaştırıldı.
Geyve-Ulukışla yakınlarındaki demir yolları işgal kuvvetlerinin ilerlemelerini zorlaştırmak için bozuldu. Anadolu'da bulunan yabancı subaylar tutuklandı.
Ankara'da olağanüstü yetkilere sahip bir Meclis'in açılması belirlendi.
Kurucu Meclis için Mart 1920'de bir bildiri yayınladı. Yurdun her yerinde seçimler yapıldı.
22 Nisan 1920'de yapılan çağrı ile Millet Meclisi, 23 Nisan 1920 günü toplandı. O gün, Hacı Bayram Camii'nde kılınan Cuma namazından sonra topluca Meclis binasına gelindi.
Türkiye tarihinde ilk kez padişah olmaksızın, 23 Nisan 1920, saat 14.00'da merasimle ve dualarla Meclis açıldı. Başkanlığa ilk olarak en yaşlı üye olan Sinop Milletvekili Şerif Bey getirildi
24 Nisan 1920'de Meclis Başkanlığı'na Mustafa Kemal seçildi.
20 Ocak 1921'de, TBMM tarafından kabul edilen ilk Anayasa, (Teşkilatı Esasiye Kanunu) dağılan ve yok olan Osmanlı İmparatorluğu yerine yeni bir devletin kuruluşunu hukuki yönden belirten, vatanın kaderine millî egemenliğin temsilcisi Büyük Millet Meclisi'nin el koymasını mümkün kılan, onun meşruluğunu da tanıtan, hukuki ve siyasi değeri olan bir belgedir.
10-24 Temmuz 1921'deki Eskişehir-Kütahya Savaşları sonunda alınan yenilgi, Meclis'te karamsarlığa neden oldu. Bunun üzerine TBMM'de Meclisin tüm yetkilerini kapsayan "Başkomutanlık" 5 Ağustos 1921'de Mustafa Kemal'e verildi.
İşte bu Kurucu Meclis, Başkomutanı Mustafa Kemal önderliğinde işgale uğrayan Anadolu'yu kurtuluş savaşı destanı ile vatan yaparak Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni kurdu.