Hem suçlu hem güçlü (06 Ağustos 2016)
Türkiye öyle garip bir ülke ki!
Anlamak mümkün değil.
Mesela bir bankacılık sektörümüz var akıllara ziyan.
Darbe girişiminden hemen sonra vatandaş para çekmesin diye ATM'leri kapatırlar, kalkışmanın başarısız olduğunu anlayınca yayınladıkları açıklamalarla demokrasi kahramanı kesilirler.
İyi de önce o gün ve ertesi gün kaç ATM devre dışı kaldı onu açıkla.
Bankalararası Kart Merkezi (BKM) Genel Müdürü Dr. Soner Canko, gazetelere demeç veriyor. ATM'lerden yüzde 50 daha fazla para çekildiğini, çok da önemli bir şey olmadığını söylüyor. Peki bu genel müdür o gece ve ertesi sabah kaç ATM'nin devre dışı bırakıldığını bazılarının sadece yüksek faizli kredi kart nakit avans çekimlerine açık olanların sayısını niye açıklamıyor?
Soner Bey de diğer banka yöneticileri gibi aynı davranış sergiliyor.
Türkiye'de bankacılık başına buyruk bir sektör.
Her ne kadar bu sektörü denetleme görevi BDDK'ya verilmişse de bankalar hep bildiğini okumuştur.
Oyna bankacı oyna
Geçen hafta bir bankanın kule şeklindeki genel müdürlük binasında kamera karşısında alkış çalıp oynayan bankacıları yazmıştım. Vatandaşın parasını nasıl ahlak dışı yöntemlerle faiz vermeden tutmanın başarısını kutlamışlardı.
Bu banka kurallarını kendisi yazıyor kendisi oynuyor. Daha önce personeline "müşteriyi tehnada kıstırın" diye talimat veren yine "kucağınıza düşen müşteriyi nasıl kullanırsınız" diye eğitim veren bu yabancı banka maalesef halen bildiğini okuyor.
Asılında yaptığı, bankacılık sektörünü yıpratma ve itibarını yok etmedir.
BDDK'nın bu bankanın yöneticilerine sektörün itibarını ayaklar altına aldığı için dava açmalı.
İşte bu banka, oynayan bankacılar yazımdan sonra oturup özeleştiri yapmak ve kanunlar dışına çıkan işgüzar yöneticilere hesap sormak yerine bu bilgileri bana sızdıran kişiyi aramaya koyulmuşlar. Tıpkı dedektif gibi sektörün itibarını yerle bir eden olayı sızdıranı arıyorlar.
Geçen hafta da söyledim şimdi de söylüyorum:
Helal olsun size ve yaptığınız bankacılığa(!)
Türkiye'nin en itibarlı mesleğini tencere tava satıcısı haline getirdiniz ve halen oturup özeleştiri yapmak yerine görüntüyü sızdıran kişiyi arıyorsunuz.
Aslında bu şekilde personele baskı uyguluyorlar.
Personeli sindirme operasyonu.
Korku ve baskı altında çalışan bankacılara da buradan seslenmek istiyorum:
Korkmayın. Siz mesleğinizi yapıyorsunuz. Sizden istenen yasal ve ahlaki olmayan hiçbir işlemi yapmayın. BDDK'ya cesurca bilgi ve belge verin. BDDK bu konuda gelen ihbarları gizli tutuyor.
Bunu yapın! Çünkü siz bankacısınız. Size ve yasalara güvenip parasını size emanet eden insanlara yanlış yapmayın. Mobbing ile zorla yaptırılan şey bankacılık değil. Zaten bu insanların dönemi bitti-bitiyor.
Kısa bir süre sonra göreceksiniz ki bu insanlar kapı önüne konulacaktır.
Çünkü Türk bankacılık sektörü 2-3 küpeli oğlanın eline bırakılmayacak kadar önemlidir.