Hangisi daha kötü: Clinton veya Trump
Amerika da ki seçimlerin derdi, Amerikalıdan çok Türklere düştü. Basın da ve sosyal medya da herkes farklı bir şey söylüyor. Sol ve elit kesim Clinton derken, Türkiye ile özdeşleştirenler ezilmişlerin adayı olarak Trump demektedirler. Aslın da, Clinton'un soldan ziyade, elit ve burjuvaların adayı olması doğrudur. Sol onun için bir fantezidir. Üstüne oturmamaktadır. Aldığı üst düzey görevlerin de ki icraatları ve tutumu sol felsefeden olmadığını göstermiştir. Trump ise, Amerika da en zengin 156. Kişidir. Milyar dolarlık birisi nasıl olur da ezilmişleri temsil eder bilemiyoruz. Clinton'un sol, Trump'un ezilmişlerin temsilciliği bir paradokstur. Clinton ile ilgili, daha fazla bilgiye sahibiz, zira onun nasıl biri olduğunu dışişleri bakanlığı süresinde icraatlarından dolayı bilmekteyiz veya icraatlarını örnek alarak, yapacaklarını tahmin etmemiz mümkündür. Trump ise bilinen bir isim olmakla birlikte, bir gün dahi devlette çalışmamıştır. Senatör, vali veya bürokratlık yapmamıştır. Dolaysıyla Tump'ın kötü olduğunu söylemek, ideolojik bir yaklaşımdır. Devlet işleriyle ilgili kötü bir örneği yoktur. Seçim sürecin de söylediklerinden itibaren kötü olduğunu söylemekte çok mantıklı değildir. Ancak, ABD başkanlık seçimlerinin nedenlerini ve sonuçlarını sadece kişiler üzerinden değerlendirmek doğru değildir. ABD, küresel rolü olan bir güçtür, aynı zaman da bütün ülkeler gibi ülke içinde kendisine özgü bir dengesi vardır.
***
Seçimin farklı yönlerinin olduğunu düşünmek gerekir. 8 yıl önce Obama iktidara geldiğin de, artık ABD başkanı tarihsel olarak "Protestan ve Anglo-Sakson" olanların bir daha iktidara gelemeyeceği korkusu yayılmıştı. Argüman olarak ta, ABD'ye yasal ve yasal olmayan yollardan göç eden, Latin Amerika'nın Katolik esmer vatandaşları, Amerika da yaşayan zenciler, Çin, Kore, Vietnam, Kamboç gibi uzak Asyalılar, göçmen Müslümanlar ve diğer göçmenlerin toplam nüfusları ülke nüfusunun yarısına yaklaşmıştır. Dolaysıyla bu korku, Obama'nın 2012 de tekrar seçilmesiyle yenilenmiş oldu. Trump bu korkuyu kullandı, eğer beni seçmezseniz, romantik sol bir ekiple Amerika daha da kötüye gidecektir, korkusu ve tehlikesini Amerikan halkına göstermiştir. Obama'nın hataları, başarısızlıkları ve Clinton'un aynı ekiple yola devam edeceği öngörüsü halkı korkutmuştur. Obama, barış yapacağım diye iktidara gelmiş ama 8 yıl da 7 ülke de savaş yapmış ve üstelik Nobel Barış ödülünü almıştır. Savaşarak barış ödülü almak demek, İsrail devletine iyi hizmet etmiş demektir. Clinton'un kaybetmesi demek aynı zaman da, Obama'nın kaybetmesi demektir. Trump, dış dünyaya daha barışçıl mesajlar vermiştir. Clinton, Rusya ile, Ukrayna ve orta doğu da dolaylı olarak çatışmaya hazır olduğunu ima etmiştir. Trump tam aksine açık bir şekil de sorunların çözümü için Rusya ile yapıcı diyaloğa gireceğini ifade etmiştir. ABD, son on yıl da dünya ile kavgalı hale gelmiştir. Ekonomik olarak, Çin'in gerisine düşmüştür. Hilary Clinton'u İsrail samimi olarak desteklemedi. Zira eşi eski ABD başkanı Bill Clinton, İsrail ajanı Monika'nın kendine hazırladığı tuzağın intikamını İsrail'den alacağını düşündü. Prensip olarak görev süresinin bitimine 6 ay kala hiçbir başkan büyük bir yardım meblağının altına imza atmaz, ama, Obama giderayak, Eylül ayın da İsrail'e 38 milyar dolar yardımı onaylamıştır. Buna rağmen İsrail, Trump'u tercih etmiştir. ABD'de basın-yayın, finans ve akademik camia Yahudilerin elindedir ve büyük kamuoyu yaratma güçleri vardır. İngiltere de Trump'ı tercih etmiştir. Beyaz, İngiliz, Protestan ve milliyetçi, dolaysıyla İngiltere'nin de tercihi Trump olmuştur. Geçen Çarşamba günü dünya orduları sıralaması açıklandı, İngiltere, sırasını Fransa'ya kaptırarak 5. Sıradan 6. Sıraya düşmüştür. İngiliz kamuoyu ve basını neredeyse yas tutacak hale geldiler, nasıl olurda biz Fransa'nın gerisine düştük diye milliyetçilik damarlarını kaldırmıştır. Bu durumun müsebbibi olarak ta kısmen Obama'nın politikasında görmektedirler.
***
Hangisi daha kötü, batılıların benzetmesiyle cevaplayalım, Trump, kötü bir komedi, Clinton ise bir korku filmidir. Aslın da gerçek olan, Clinton tehlikeli bir başkan olarak göründü, bu tahmin edildi, Trump ise bilinmiyor. Amerikalılar, tahmini tehlikeliyi değil bilinmeyeni tercih etti. Bekleyip göreceğiz, kim daha kötü.