Halk yolsuzluğu kanıksadı mı?
Her gün yolsuzluk haberleri duymaktan ve üstelik bu yolsuzlukların cezasız kalmasından dolayı, halkın yolsuzluğa karşı tepkisi azaldı.
Son günlerde, Kamu İhale Yasası’ndaki yolsuzluğu herkes izliyor. Buna rağmen iletim araçlarında hiçbir tartışma yok... O kadar ki mankenlerin aşk dedikodusu yanında, bu tür yolsuzluk tartışması solda sıfır kalıyor.
2000’li yıllardan sonra, dışa bağlı bazı kurumlar, yolsuzluk gerçeğini saptırarak, halkın dikkatini başka yönlere çektiler. Söz gelimi 2003 yılında, TESEV’in Soros’un Açık Toplum Enstitüsü’nden para alarak yaptırdığı, iş dünyası gözüyle yolsuzluk araştırmasında, 2001 krizini çıkaran ve Türkiye’yi batırma noktasına getiren banka yolsuzluğundan hiç bahsedilmemiş. Bu kamuoyu araştırmasında, ihale mafyası ve bankaların içini boşaltanlar, yolsuzluk sıralamasında yok... Buna karşılık, gümrük, trafik polisi ve tapu ilk 3 sırada gösterilmiş. Bugüne kadar, hangi trafik polisi zengin oldu? Gel gör ki bankalarının içini boşaltanların bugün hem yurt içinde, hem de yurt dışında yine bankaları var.
Bu araştırmaya karşılık, İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Mezun ve Mensupları Vakfı, halk arasında bir kamuoyu araştırması yaptı. İstanbul halkına göre, yolsuzluğun yoğunlaştığı kurumlar arasında trafik polisi hiç yok.
Önemli bir soru şudur; Türkiye’de namussuzlar mı arttı, yoksa siyasi, iktidarlar gizli kılıflar hazırlayarak, yolsuzluğun önünü mü açtılar?
Gerçekte her şey, siyasi iktidarların yasal altyapıyı yozlaştırmasından ileri geliyor. Kamu İhale Kanunu 22 defa değişti. Belediyelerin birçok ihalesi, ihale dışında bırakıldı. Bu değişikliklerin 18’i doğrudan Kamu İhale Kanunu’nda, diğerleri de torba kanun ile gelen kanunlarda yapıldı.
Kontrolsüz uygulamalar ve dost-ahbap ilişkisi, yolsuzluğun önünü açıyor ve alışkanlık yapıyor.
Sabahları 08.30 ile 0.900 arasında işime gelmek için yolda olurum. Yol durumu için, bazen trafik radyosunu açarız. Her seferinde araba kullanan insanlardan mutlaka bir veya birkaçı TEM gibi anayollarda arıza şeridinin işgalinden şikayet eder. Ben de bakıyorum, arıza şeridini kullanan araçların yüzde doksanı normal plakalı. Yine bu normal plakalı araçların bir kısmında mavi-kırmızı çakar lamba şeklinde polis ışığı var. Bazı sivil araçların üstünde ise tek mavi ışık var. Ayrıca tamamında siren var. Benim bildiğim geçiş önceliği olan araçlar, ambulans, itfaiye polistir. Geçenlere bakarsanız Türkiye’nin dörtte biri polis demektir. İnsanların hakkı olmayan bu gibi yetkileri kullanması da yolsuzluktur. Bu yolsuzluğa imkan veren veya göz yumanlar da yolsuzluk yapmış oluyor. Bu tür uygulamalar üstelik, topluma karşı yapılan bir yolsuzluktur.
MİT Kanunu apar topar bir günde çıkarıldı. Özel amaca hizmet etmek için bir günde kanun çıkarmak Hükümetin yasamaya açık bir müdahalesidir ve bir nevi yolsuzluktur. Öte yandan bu kanun geçerken Mecliste yalnızca 62 CHP’li milletvekili bulunmuş. CHP Genel Başkanı, CHP’lilerin MİT Kanunu sırasında Mecliste değil, meyhanede olduklarını açıkladı. Ancak genel başkan, “Meclis yerine görevi bırakıp meyhaneye gitmek bir yolsuzluktur” diyemedi. Yalnızca meyhaneye daha az gidin dedi. Yani genel başkan, yolsuzluk önemli değil, ancak daha az yapın dedi. Aynı yorum MHP için de yapılabilir.
Özel olarak imam bunu yaparsa, cemaat ne yapar?