Hâkimlerin sınav günü
Oda TV Haber Müdürü Barış Terkoğlu, muhabir Hülya Kılınç ve Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan, Yeni Yaşam Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ferhat Çelik, Yazı İşleri Müdürü Aydın Keser ve Yeniçağ gazetemizin yazarı Murat Ağırel bugün hâkimlerin karşısına çıkıyorlar.
Gazeteci, yazar Müyesser Yıldız''ı da katarak diyorum ki;
- Tutuksuz yargılamak için serbest bırakırsanız;
Kabul etmem...
Siyasi karar derim,
- Tutuklu yargılamaya devam ederseniz;
Kabul etmem...
Siyasi karar derim,
- Beraat kararı verirseniz;
HUKUKİ karar derim,
Ayakta alkışlarım,
İşte bu yüzden bugün meslektaşlarımı yargılayacak hâkimlere sesleniyorum:
- Siyaseten değil, vicdanlarınız ile hukuki karar verin.
- Türk yargısının BAĞIMSIZ ve TARAFSIZ olduğunu ispat etme fırsatı bugün sizlerin sorumluluğunda.
- Haydi, Türk yargı sistemini siyasi kumpaslardan ve baskılardan kurtarın, hukuki kararlara imza atın.
Unutmayın ki;
- Muhtaç olduğunuz kuvvet anayasamızdadır.
- Sizlere verilen anayasal teminat en önemli hukuki dayanağınız olmalıdır.
Siyasiler ve iktidarlar gelip geçici, bağımsız Türk yargısı kalıcıdır.
Yani sizler hancı, onlar yolcudur.
Sayın hâkimler,
Bir kez daha sizlere sesleniyorum
- Vicdanlarınız ile büyük Türk milleti adına siyasi mülahaza ile hukuki mülahaza ile kararlara imza atın.
Çünkü Gazi Mustafa Kemal Atatürk der ki;
- "Basın, hiçbir sebeple baskı ve etki altına alınamaz.
- Gazeteciler, gördüklerini, düşündüklerini, bildiklerini samimiyetle yazmalıdırlar."
Madem ülkemizin kurucusu büyük önder Atatürk''ün bu söylemlerinin ders olmasını istedik,
Baro başkanlarının Ankara''ya alınmaması ve Anıtkabir''e yürümelerinin engellenmesi konusunda Ata''mızın şu sözlerinden ders çıkarılsın:
"Toplanma özgürlüğü ve basın özgürlüğü;
Bu iki özgürlük, aynı ilkeden çıkar.
O ilke, insanların, fikirlerini serbest söylemek ve yaymak hakkıdır.
Vatandaşlar kendi eğitim ve öğretimleri için ve halkın yararları noktasından fikirlerini karşılıklı olarak alıp vermelidirler, düşündüklerini istedikleri gibi söyleyebilmelidirler.
En büyük gerçekler ve ilerlemeler, fikirlerin serbest ortaya konması ve karşılıklı alınıp verilmesi ile meydana çıkar ve yükselir."
Değerli okurlarım,
Adalet Bakanı Avukat Abdülhamit Gül ile Türkiye Barolar Birliği Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu''nun işbirliği ile avukatlara yeşil pasaport hakkı tanındı.
Neden?
Amerika''ya, Rusya''ya, Avrupa Birliği ülkelerine ya da tüm ülkelere vizesiz gitsinler diye.
Yeşil pasaportları ile tüm ülkelere vizesiz girebilirler ama Ankara''ya giremediler...
AKP iktidarı tarafından zor kullanılarak durdurulup tecrit edildiler.
30 saat başkentimize giremediler, Anıtkabir''i ziyaret edemediler.
Sorumlusu İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve AKP iktidarıdır.
Ancak o izin TBB Başkanı Feyzioğlu ile yandaş baro başkanlarına verildi.
Mansur Yavaş''ın kuracağı çadıra polis izin vermedi. Yavaş, yağmurluk, kumanya çorba ve seyyar tuvalet gönderdi.
Çankaya Belediyesine ait bir yapıyı başkan Alper Taşdelen baro başkanlarına tahsis etti.
Gece yarısı 02.00''de polis, "maske baskını" yaptı, maskesiz avukatlara ceza yazdı.
Değerli okurlarım,
- AKP iktidarı Ankara''ya;
Terörist Osman Öcalan''ı davet eder, VIP muamelesi yaparak TRT''ye canlı yayına çıkartır,
Barzani''yi davet eder, bayrak direğine Türk bayrağının yanına sözde Kürdistan''ın bez parçası çekilir,
Barzani AKP Kongresine davet edilir dakikalarca ayakta alkışlanır,
PKK uzantısı terör örgütü PYD''nin başı terörist kırmızı bülten ile aranan Salih Müslim gelir, resmi görüşmelerde ağırlanır,
"Türk Devleti Teröristtir" diyen Şivan Perver gelir,
- Ama Baro Başkanları gelemez…
Feyzioğlu dün sabah ziyarete gitti ama baro başkanları, "Gölge etme başka ihsan istemiyoruz" diyerek sırtlarını döndüler.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş direnen baro başkanlarını dün sabah ziyaret ettiler.
Akşener''in bu ziyareti, AKP iktidarının direnişini yıktı, kuşatma kalktı, izin verildi…
Değerli okurlarım,
İktidar maksimum baskı yapınca;
- Medya bu durumda,
- Savunma bu durumda,
- Demokrasi ise ne yazık ki askıda…
Bu durumda meslektaşlarımı yargılayacak hâkimlere son kez sesleniyorum:
- Sınavdasınız...