Güven neden önemlidir?
Ekonomik güven endeksi, üretici ve tüketicinin güven ortalamasını gösterir. Bu endeks 2018 Aralık ayında bir önceki aya göre arttı. Ancak bir önceki yıl 2017 yılı Aralık ayına göre düştü.
Siyasi konjonktür dışında, ekonomik olarak ve mevsimsel geçici etkileri barındırmadığı için ekonomik güven endeksinde iki yılın aynı ayını karşılaştırmak daha önemlidir.
Ekonomik güven endeksi 2017 Aralık ayında 100 güven sınırının altında olmakla birlikte 95.3 iken 2018 yılı Aralık ayında 75.2'ye geriledi.
Ayrıca 2017 Aralık ayında 100 güven sınırının üstünde olan imalat sanayii gibi reel kesim ile perakende ticaret endeksi, 2018'de güven sınırının altına düştü.
İnşaat sektörü ise 2018'de dip yaparak, 55.2'ye geriledi. (Aşağıdaki tablo.)
TÜİK, ekonomik güven endeksini "tüketici ve üreticilerin genel ekonomik duruma ilişkin değerlendirmelerini, beklenti ve eğilimlerini özetleyen bir bileşik endeks'' olarak tanımlıyor. Yani ekonominin tümünün ateşini gösteriyor.
TÜİK'ten alınan aşağıdaki grafikte, 2017 yılının Eylül ayına kadar artan ekonomik güven endeksi, bu aydan sonra sürekli düşüyor ve 2018 başında tekrar artıyor. Nisan ayından sonra yeniden ve hızlı düşüyor.
Türk lirasının değeri de 2017 Eylül ayında başlayıp, sürekli düşüyor. 2017 Eylül ayında 100.26 olan MB TÜFE bazlı reel kur endeksi, 2018 Ekim ayında 74.59 oluyor.
Ekonomik güven endeksinde ortaya çıkan 2018 Ocak-Mart artışı Hükümetin haziran seçimleri için aldığı popülist önlemlerden ileri geliyor.
Öte yandan 2017 üçüncü çeyreğinden sonra, GSYH'da büyüme oranı da çeyrekler olarak sürekli düşüş kaydediyor. 2017 üçüncü çeyreğinde yüzde 11.5 olan büyüme oranı 2018 üçüncü çeyreğinde yüzde 1.6'ya geriliyor.
Ekonomik, siyasi ve sosyal gelişmeler üretici ve tüketici güvenini etkiliyor. Güven kaybı da ekonomik gidişatı etkiliyor. Üreticinin ve tüketicinin morali düşük ve güveni olmazsa, talep düşüyor. Yatırım eğilimi zayıflıyor.
Türkiye de üretici ve tüketici moralini, ekonomik olarak; dış küresel gelişmeler, siyasi sorunlar, hükümet kararları, piyasa gelişmeleri, açıklanan konkordato ve iflaslar etkiliyor. Ancak ekonomi dışında ve daha önemli olarak, hukukun üstünlüğü, yargı bağımsızlığı, eğitim, demokratik haklar, laiklik karşıtı hareketler ve toplumsal ayrışma da etkiliyor.
Hukukun üstünlüğünde geri düşmemiz ve yargı bağımsızlığının tartışılması, yerli ve yabancı yatırımcıyı olumsuz etkiliyor. Bu nedenledir ki bir çok yerli firma yatırımlarını yurt dışına kaydırdı ve beyin göçü de hızlandı.
Ekonomik güven endeksi, hükümet için de uyarıcı bir mesaj olmalıdır.