Sivas'ta nasıl kazandı Galatasaray
GÜREL YURTTAŞ / Yeniçağ
Önce sahadan başlamalıyım. Bu nedir, bu devirde nasıl zemindir? Futbol sahası yerine sürülmüş bir tarla desek yeridir.
Resmen futbolcuların futbol hayatı tehlikede. Her yer çukur. Kale önleri hele.
Ayıptır. Yazıktır. Günahtır. Rezilliktir bu.
Kimdir yetkilisi hesap sorulmadılır.
Bu burada kalmamalıdır. Bu sahada maç oynanmamalıdır. Yarın öbür gün ağır bir sakatlık olduğunda iş işten geçmiş olacaktır. Ve bu sorumluluğun altından kimse kalkamayacaktır.
Gelelim maça.
Hiç de iyi başlamadı oyun. Ama gerilim de heyecan da boldu.
Tartışmalı kararlar da oldu.
Rakibine oranla biraz daha iyi olan Galatasaray, 27. dakikada öne de geçti. Sağ kanattan Boey''in içeriye çevirdiği topu Mertens penaltı noktası yakınlarında düzgün bir vuruşla filelere gönderdi: 1-0.
Hemen peşinden Gomis''in vuruşunda topu Goutas''ın kale çizgisinden çıkarması da maçın en önemli anlarındandı.
İkinci yarıya ise Sivasspor, arzulu ve baskılı başladı.
Ne yalan söyliyeyim; Galatasaray''ın bu baskının altında kalmasına şaşırdım.
Dalga dalga geliyordu Sivasspor. 66''da Yatabare''nin 6 pasta bomboş durumda topa dokunamaması Sivasspor''un şanssızlığı, Galatasaray defansının arızalı olduğunun kanıtıydı.
İki teknik adam da değişikliklere başladı sonra.
Sivasspor''da Ahmet Musa''nın yerine Njie''nin girmesi Rıza Çalımbay''ın golü ne kadar istediğini gösteriyordu. Galatasaray''da ise Oliveiro ile Gomis''in yerine Midsjü ve Barış Alper girdi.
Ve 79''da Galatasaray defansının bir anlık uyumasını Dia Saba kaçırmadı. Araya savunmanın arkasına nefis bir pas attı. Erdoğan da karşı karşıya kaldığı Muslera''nın yanından topu ağlara yolladı: 1-1.
Golden sonra Okan Buruk bu kez Kerem ve Rashica''yı dışarı alıp, yerlerine Seferovic ve Yusuf Demir''i aldı.
Yusu Demir neyse de Seferovic''ten ne bekliyordu; doğrusu anlayamadım.
Ama Barış Alper''i oyuna almasının karşılığını aldığını da vurgulamalıyım. 90+4''te Abdülkerim''in defansta çıkardığı uzun topla bu kez Sivasspor defansı uyurken uyumayan Barış Alper topla buluştu ve filelere havalandırdı: 2-1. Barış Alper''in oyunda kaldığı kısa sürede 1''i gol olan 3 tehlike yarattı. Demek ki daha çok şans almalı.
Uzatma dakikalarında da heyecan doruktaydı. Erdoğan''ın iki sarı karttan kırmızı kartla oyundan atılmasını da atlamayayım.
90+16''da Galatasaray ceza alanına yapılan ortada Nelsson Goutas''la kafaya çıktı. Ve topa vurdu. Ancak dirseği Goutas''ın yüzündeydi. VAR uyardı. Erkan Özdamar yine ekran başına gitti. Pozisyonu tekrar izledi. Ama o pozisyondan çok önceki pozisyonda ofsayt var diyerek penaltı vermedi.
Uzatmaların son anlarında Galatasaraylı futbolculara kendilerini sudan sebeplerle yere atıp da acı (!) içinde kıvranmalarını yakıştıramadım. Hele Muslera''ya hiç yakışmadı.
Maçta anlayamadığım 2 de karar vardı.
1- Maçın 44. dakikasında bir ikili mücadelede Boey''in kramponu Ulvestad''ın kafasının üstüne geldi. Futbolcu yerde kalırken, hakem sarı kart gösterdi. Kafasında kanama meydana gelen Ulvestad oyuna kafası sarıldıktan sonra devam etti. Bu kırmızı kart olabilir miydi?
2- Sergio Oliveira gereksiz bir faul yaptı. Bu faulden yapılan orta Galatasaray ceza alanını karıştırdı. İki kez kaleye giden topu Muslera çıkardı. Son kez Ulvestad vurdu, Muslera yine müdahale etti ama top çizgiyi geçmişti. Hakem önce golü verdi. Sonra VAR''dan uları geldi. Gitti, uzun süre izledi. Döndü sonra sahaya, golü iptal etti. Niye? Ben anlamadım. Anlayan olduğunu da sanmıyorum. Hakem endirekt vuruş verdi ama ofsayt mıydı, tehlikeli bir hareket mi vardı; göremedim.
Sonuçta kazandı Galatasaray. Bu sahada bu şartlarda 3 puan ne olursa olsun çok ama çok iyidir. Tekrar liderlik koltuğuna oturması başarıdır.
Sivasspor''a gelince. 1-0 yenik duruma düşmesinin ardından beraberlik golüne kadarki bölümde oynadığı futbolu neden maçın tamamına yayamıyor; Rıza Çalımbay bunu çözmelidir. Yoksa Sivasspor hiç ummadığı durumlarla karşılaşabilir.