Manchester City Leipzig'de avantajı kaptı. Ne yaptın öyle İlkay
GÜREL YURTTAŞ / Yeniçağ
Leipzig, Almanya''nın istikrarlı takımlarından biri. 2016-16 sezonunu Alman ikinci liginde ikinci sırada bitirip, birinci lige yani Bundesliga''ya çıkmasının ardından hep üst sıralarda oldu. İkinci, üçüncü veya dördüncü.
Bu sezon da şu anda beşinçi sırada. Ama üst sıralarda arasında puan farkı az. Yukarıyı zorluyor yine. Kolay kolay yenilmiyor. Son 20 resmi maçta sadece 1 kez mağlup olmuş. Çok da gol atıyor. Üstelik bunu aynı zamanda Şampiyonlar Ligi''nde de oynayarak yapıyor.
Manchester City''i ise zaten biliyorsunuz. İngiltere Premier Ligi''nin kadrosu yıldızlarla dolu bir devi. Sonuçta elbette ki Şampiyonlar Ligi''nde son 16 turunda maç öncesi kesin favori. Hatta Şampiyonlar Ligi''nin de favorisi Guardiola''nın ekibi.
Tıklım tıklım tribünler önüne çıktı iki takım da. Almanların müthiş bir desteği vardı takımlarına. Maçın hakeminin Türk asıllı Hollandalı Serdar Gözübüyük olduğunu da hatırlatayım.
Maçın başlamasıyla birlikte De Bruyne''siz de olsa Manchester United oyunun kontrolünü ele geçirdi. Daha doğrusu Leipzig kendi sahasında olmasına rağmen topu rakibine bırakıp, kendi alanında daha çok kaldı, kontratakla sonuç aramaya çalıştı.
İlk bölümde önemli bir pozisyon olmadı. Manchester City''nin İlkay ve arkadaşlarıyla bol pas yapmasını, kalabalık bir şekilde kapanan Leipzig''in hemen her kontratağında ofsayta yakalanmasını izledik.
Ama sahada sonucu her an değiştirebilecek oyuncuları vardı City''in ve hatasını kolluyordu rakibinin. 26. dakikada gördük bunu. 3 pasta gole gittiler. Grealish''den İlkay''a, İlkay''dan nefis bir ara pası Mahrez''e, Mahrez''den de net bir gol vuruşu. İngilizler Almanya''da öne geçti böylece. Golde İlkay''ın müthiş pasını bir kez daha vurgulamalıyım. Gol vuruşu kadar değerliydi bu.
Golden sonra Alman takımı taktiğini hemen değiştirdi. Kabuğundan çıktı, oyunu karşı yarı alana yıkmaya çalıştı. Çalıştı ama Manchester City''in kalesine pek de yaklaşamadı. Yani Leipzig çalışmakla kaldı, İngiliz takımı yine istediğini yaptı. Manchester City''nin ilk yarıda 6 gol girişiminde bulunduğunu, Leipzig''in ise kaleye ilk şutunu 45+1''de ancak çekebildiğini de belirtelim.
İkinci yarıya Benjamin Henrichs''i alarak girdi Leipzig. Defans oyuncusu aldı yani oyuna. Bunun nedeni de hemen belli oldu. Daha atak oynayacaklardı, savunmaya ani gelebilecek rakip ataklarına karşı hızlı bir oyuncu takviyesi yapmışlardı. Hem hücuma da katılabilen bir oyuncuydu Henrichs. Kanattan da hızla atak yapabiliyordu. Zaten ikinci yarının ilk 10 dakikasında biri kafa iki şutla Manchester City kalesini yokladı. Bunlar Leipzig''in maçta o dakikaya kadar yakaladığı en net pozisyonlardı.
66''da da en önemli golcüsünü sokdu Leipzig. Sakatlığı yeni geçtiği için yoktu ilk onbirde. Nkunku girdi. Artık Alman takımının topuyla tüfeğiyle gol arayacağı belliydi. Zaten Manchester City ceza alanında daha çok görülmeye başlamışlardı. Ve golü de buldular 70''te. Kenardan gelen ortaya Guvardiol yükselip kafayı vurdu: 1-1. Bu gole Cityliler itiraz etti önce, Ruben Dias''a faul yaptığı gerekçesiyle. Ama hakem oralı bile olmadı.
Almanlar yine baskılı oynamaya çalıştılar golden sonra da ama hemen de golü yiyeceklerdi neredeyse. İlkay''ın müthiş şutunu kaleci aynı güzellikte kurtardı. Adeta uzadı.
Son 10 dakikaya girilirken Leipzig''in iki oyuncu daha değiştirdiğini gördük. Manchester City ise aynı onbiri sonuna kadar korudu. Son bölümde oyundaki üstünlük yine Manchester City''deydi. Bir uzatma dakikalarının sonunda Manchester City''nin penaltı itirazı var.
Hakem Serdar Gözübüyük tartışılaşacaktır kararlarıyla.
Sonuçta maç 1-1 tamamlandı. Bence Manchester City kendi sahasındaki rövanş için avantaj kazandı.
Son olarak da şunu söylemeliyim. Şampiyonlar Ligi müziğini duyunca insan bir başka oluyor. Ve ister istemez de düşünüyor; "Neden biz buralarda olamıyoruz!" diye. Bunu artık sorgulamamız, kulüplerimizin bunca harcama yapmasına rağmen neden uzakta kaldığımızı soruşturmamız gerekiyor.