Biz sürekli bunlarla oynayalım hep yeneriz
GÜREL YURTTAŞ / Yeniçağ
Avrupa''da Uluslar Ligi maçları oynanıyor. Hollanda ile Belçika karşılaştı mesela. Danimarka Fransa''yla. İtalya da Almanya''yla.
Biz kimle oynuyoruz: Faroe Adaları''yla. Bundan sonra Litvanya ve Lüksemburg''la oynayacağız.
Peki neden biz Almanya, Fransa, İtalya gibi rakiplerle karşılaşmıyoruz?
Çünkü biz C Ligi''ne kadar düştük; ondan.
Şöyle izah edeyim. Nasıl Fenerbahçe, Beşiktaş, Galatasaray, Trabzonspor gibi takımlar ligde Bursa Yıldırımspor, Ofspor, Alagöz Holding Iğdır Futbol Kulübü''yle oynuyor mu? Neden; çünkü onlar 3. ligde.
İşte biz de Avrupa''da 3. ligdeyiz.
O kadar başarısız olmuşuz ki; anlayın halimizi.
Rakibimiz Faroe Adaları''nın onbirindeki futbolcuları şöyle bir araştırdım. Çoğu Kuzey Atlantik''te Danimarka''ya bağlı özerk adalardan oluşan ülkelerinde oynuyor. Piyasa değerleri 50 bin ile 100 euro arasında. Onu bile veren çıkmamış ki; Avrupa ana karasında forma giyemiyorlar. Çoğunun futbol hobisi. Kimisi öğretmen, kimisi inşaatçı, kimisi itfaiyeci. Hepsinin mesleği başka yani. Ülkenin nüfusu da zaten 50-60 bin civarında.
Buna karşılık bizdekiler bize göre dünya yıldızı!
Avrupa''da nasıl bir yerde olduğumuzu anlatıp, rakibi de biraz tanımış olduktan sonra gelelim maça.
Başakşehir Fatih Terim Stadı''nın tribünleri yarı yarıya boştu. Nedeni milli takım sevgisinden uzaklaşmamız değil, bulunduğumuz yerden ve rakipten.
Teknik direktörümüz Stefan Kuntz''un tercih ettiği onbir şöyleydi: Uğurcan Çakır, Mert Müldür, Merih Demiral, Çağlar Söyüncü, Ferdi Kadıoğlu, Dorukhan Toköz, Cengiz Ünder, Hakan Çalhanoğlu, Kerem Aktürkoğlu Halil Dervişoğlu, Enes Ünal.
Bu onbirle başladık maça. Rakibimiz de yarı sahasına kapanınca ilk dakikadan itibaren; baskılı göründük haliyle. Göründük de pozisyona girebildik mi hemen?
Top daha çok bizdeydi ama pozisyon bulamıyorduk. 25. dakika geçildiğinde kaleyi bulan tek şutumuz bile yoktu. Ortayı iyi kapatıyorlar, şut fırsatı vermiyorlardı. Bu sırada ilk sarı kartı da Çağlar gördü maçta.
Sonra bir de baktık ki Faroe Adaları ileride pres yapmaya başlamaz mı? Maç içinde bizimkileri şaşırtmak için zaman zaman işte böyle değişiklikler yapıyorlar; bir kapanıyorlar, bir açılıyorlardı.
Ama işte böyle açıldıkları bir anda golü atıverdik. 37. dakikada ani atakta Kerem karşı karşıya kaldığı anda vurdu, top kaleciden döndü. Cengiz Ünder ceza alanının dışında topu boş kaleye yolladı: 1-0. Bu, kaleyi bulan ilk şutumuzdu; bunu da hatırlatayım.
İlk yarıda kaleyi bulan tek şut, tek gol. Bir de hakemin bitiş düdüğü gelmeden Cengüz''in gördüğü sarı kart.
Kuntz, ikinci yarıya Çağlar''ın yerine Kaan''ı alarak başladı. Bu yarıya daha etkili başladık, üst üste kaleyi bulan ve kalecinin çıkardığı iki şuttan sonra 47. dakikada Halil Çalhanoğlu ile farkı ikiye çıkardık.
Artık daha rahattık. Faroe Adaları''nın direnci de iyice kırılmıştı. Üç de oyuncu değiştirdiler, "Acaba maça ortak olabilir miyiz?" diye. Ama iş işten geçmişti artık. Dalga dalga geliyorduk. 54. dakikada bu kez çaprazdan ceza alanına giren Cengiz, topu filelere yolladı. O sırada Kuntz''u görmeliydiniz, kenarda zafer işareti yapıyordu. Ama VAR, zafer işaretinin gereksiz olduğunu Cengiz''in topla buluştuğunda ofsayt olduğunu belirleyerek gösterdi. Ağlara giden top gol olarak geçerli değildi yani. 60''ta bir de Enes topu filelere gönderdi ama yine ofsayttı pozisyon.
Sonraki dakikalar hazırlık maçı havasına büründü maç. Girenler, çıkanlar. Kuntz, "Fırsat bu fırsat" dedi herhalde; çok önemli Litvanya ve Lüksemburg maçları öncesi diğer oyuncuları da görmek istedi! İşte o görmek istediği futbolculardan biri Serdar Dursun, kornerden gelen topa kafayı vurarak 3. golümüzü attı; dakika 81''di. 85''te de Yunus''un ara pasını gerilerden fırlayıp gelen Merih filelere yolladı: 4-0. Maç da böyle bitti.
Espri bir tarafa. Tek tek baktığın zaman bizimkiler çok daha iyi. Avrupa''nın önemli takımlarında oynayan futbolcularımız da var. Ama neden hala zorlanıyoruz böyle takımlar karşısında özellikle maçların ilk anlarında?
Neyse... Sonuçta hiç de olmamamız gereken C Ligi''nde sürprize fırsat vermedik de farklı bir Milli Takım galibiyeti yaşadık. Bir de yazının başında İtalya, Almanya, Fransa diyorum. Ne gerek var? Biz sürekli bunlarla oynayalım, hep yeneriz!
Kuntz için iyidir bu; hiç değilse "Farklı kazanan milli takım hocası" olarak övünecek, eleştirilmeyecek de şimdi. O halde biz de futbolu bir kenara bırakalım, galibiyete bakalım, yeni zaferlere yelken açalım!