Bütçe görüşmeleri başladı Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde. Vekili ile bakan olan damadı vardı ama Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan neden yoktu?
Neden yeni Anayasa'ya göre yaptığı ilk bütçeye sahip çıkmadı ki?
Yeni Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin göstermelik bir uygulamasında 2019 bütçesini Cumhurbaşkanı yapıyor, Meclis ise değiştirme hakkı olmadan sadece onaylayacak.
Muhalefet ise tam kadro orada?
Muhalefet milletvekilleri sorularına yanıt vermeyen damat bakanı neden dinlediler ki?
Neden Meclis salonunu terk etmediler ki?
Çok güldüm çoook...
Bütçe görüşmelerinde haddini bilmez AKP Grup Başkanvekili Mehmet Muş, Meclis kürsüsünün yalana izin verdiğini sanarak, İYİ Parti'nin CHP-HDP'nin kuyruğuna takıldığını söyleyip, "Bu ittifaka Meral Akşener'in takılmasını anlamıyorum" diye hayali suçlama yaptı.
CHP ve İYİ Partililer ağzının payını verdiler ama ben Muş'a yanıtı AKP'nin kurucusu, Dolmabahçe mutabakatının mimarlarından ve AKP sözcülerinden Mahir Ünal'ın sözleri ile çarpıcı bir yanıt vereyim.
Mahir Ünal bakın ne demişti:
"Bahçeli, Milliyetçi Hareket Partisi'nin başına geldiğinden beri, Genel Başkan olduğu günden beri, Milliyetçi Hareket Partisi'nin içindeki bütün yerli ve millî unsurları tasfiye etti."
Soru: Mesela
"Mesela Özcan Yeniçeri, mesela Meral Akşener, Sinan Ogan, Mehmet Şandır, Tuğrul Türkeş. Geçmişte Sami Somuncuoğlu'ndan başlayın Ramiz Ongun'a kadar birçok yerli ve millî unsuru Devlet Bahçeli Milliyetçi Hareket Partisi'nden tasfiye etti. Yani bugün Devlet Bahçeli tabanı yerli ve milli olan bir siyasi partinin tavanı olarak kendi tabanından kopmuştur."
Meral Akşener için 24 Haziran seçimlerinde atılan iftiralara da kapak olsun Ünal'ın "yerli ve millî" sözleri
Çok güldüm çoook...
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturma sonucunda, Sözcü yazarları Emin Çölaşan ve Necati Doğru ile Genel Yayın Yönetmeni Metin Yılmaz, İnternet Yayın Yönetmeni Mustafa Çetin ve İnternet Haber Koordinatörü Yücel Arı hakkında "FETÖ'ye üye olmamakla birlikte örgüte yardım etmek" suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis istemiyle iddianame düzenlendi.
Çok güldüm çoook...
Emin Çölaşan FETÖ'cüymüş, Recep Tayyip Erdoğan değilmiş,
Necati Doğru FETÖ'cüymüş, Abdullah Gül değilmiş,
Metin Yılmaz FETÖ'cüymüş, Bekir Bozdağ değilmiş,
Mustafa Çetin FETÖ'cüymüş, Bülent Arınç değilmiş,
Yücel Arı FETÖ'cüymüş, Fehmi Koru değilmiş,
Çok güldüm çoook...
FOX TV ana haberin başarılı gazetecisi Fatih Portakal, Sözcü gazetesi yazarları ve çalışanları hakkında hazırlanan iddianame ile ilgili olarak, "Yok artık gündemine geldik. Herkes FETÖ'cü olarak alınabilir bu sözü bu cümleyi kurduktan sonra yarın beni de alırlar sizi de alırlar herkesi alabilirler. Ama geçmişte manşet atanlar kitap yazanlar onlara dokunulmaz. Bu ülkede Genelkurmay Başkanı bile gözaltına alınmıştı... Geçmiş olsun diyelim iki büyüğe" dedi...
Fatih Portakal, "Yok Artık" diyor ya... İsmail Küçükkaya, "Bunu da gördük" diyor ya...
Çok güldüm çoook...
61 sayfalık iddianamenin tamamının ise bizzat İstanbul 37'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde 'çürütülen' davadan kopyala-yapıştır olduğu da ortaya çıkmış... İşte bu iddianame "tek tip" hale getirilir ve AKP'liler hariç 80 milyon vatandaş için kullanılabilir.
CHP'liler, İYİ Partililer hatta MHP'liler, "FETÖ'nün siyasi ayağı nerede?" diye zaman zaman bağırıyorlar ya Cumhuriyet Savcıları medyada siyasi ayak arıyorlar ya...
Çok güldüm çoook...
Emin Çölaşan ve Necati Doğru FETÖ'ye yardım etmiş ama Rasim Ozan-Nagehan Alçı, Barlas çifti, Cem Küçük, Fuat Uğur, Melih Altınok, Mahmut Övür, Şamil Tayyar ve daha nice yandaş gazeteciler FETÖ'ye karşı amansızca savaşmış demek ki...
Çok güldüm çoook...
Temel fıkrası bile bu saçma sapan iddialar kadar inanın güldüremezdi beni...
