Güç ve normal müsabakalar
Cemil Usta Sezonu'nda şampiyonluğa oynayanların yanı sıra düşme hattı içerisindeki takımların kalan müsabakalarını güç ve normal maçlar diye sınıflandırmak gerekir. Bu nedenle karşılaşmaların hepsi aynı kategoride yönetilmez. Normal maçları hakemi zorlamayan, ölçülü ikili mücadeleler, dürüst oyun tarzı, hakemi aldatmaya yönelik hareketlerin yaşanmadığı centilmence oynanan maçlardır. Güç müsabakalar ise şiddetli ikili mücadeleler, ihtilaflı pozisyonların olduğu derbiler, düşme-kalma müsabakaları, agresif hareket tarzları olan karşılaşmalardır. İyi niyetli olmayan futbolcular şimdilerde rakibin kolu göğsüne gelen pozisyonlarını sanki yüzüne vurulmuş gibi rol yapanlar, rakibine sarı kart verdirmek için seyir dışı hareketler bakımından hakemin işi zorlaşıyor ancak VAR bunları önlemeli. Bu tür maçları ayırmak ve oyun karakterini çözmek tabiiki müsabaka hakemine düşmektedir.
Böyle maçları yönetecek hakemler ise müsabakadan önce yönetim tarzını belirlemelidir. Bazen de hakemin kolay kategorisine koyduğu müsabaka verilen yanlış kararlarla birden zorlaşır. Tıpkı günlük güneşlik bir havanın birden gök gürültülü ve şimşekli atmosfere dönüştüğü gibi. Ayrıca, rakip sakatlanınca topu taca atan centilmen oyuncu, sportmenlik gösterisi bitince hakemi aldatıp haklı olmayan kararlar çıkması beklentilerine geçebiliyor. Bunları çözecek hakemler her maça yüksek bir konsantrasyon ile çıkmalı. Erken kart göstermeyeyim zihniyeti yerine, kural emirlerini yerine getirmeyi düşünmeliler.
M. Başakşehir-Gençlerbirliği
Alper Ulusoy
Dengeli oynanan ve usta ayakların neticeyi belirlediği maçta yönetimi iyiydi. Ancak yardımcı hakem kritik bir Gençlerbirliği akınında erken bayrak kaldırdı.
Antalyaspor-İH Konyaspor
Halis Özkahya
Genelde iyi bir yönetim gösterdi. Konyaspor'un sayılmayan golünde ofsayttaki adam top kendisine geldiğinde eğilip topun ofsaytta olmayana gelmesi ender rastlanan pozisyondu.
Ç. Rize-Beşiktaş
Ümit Öztürk
Sergen Yalçınlı Beşiktaş'ın kazandığı maçtaki yönetimi iyiydi ancak ilk yarıda Beşiktaşlı N'Koudou'nun devamlı yerden kalkamadığı pozisyonların muhataplarına kart çıkarmayışı tartışılır.
Trabzonspor-Fenerbahçe
Ali Palabıyık
İkinci Trabzonspor golü öncesi Sörloth'un omuzundan auta çıkan topa korner verilmesi devamında golün gelmesine neden oldu. Verilmeyen sarı kartlar vardı. Serdar Aziz-Pereira mücadelesinde öncesi Pereiria'nın Serdar'ı sarılıp durdurduğu pozisyon penaltı, devamında Serdar'ın rakibine hareketi sarı kart olmalıydı, bunu göremedi. VAR'dan da çağırılmadı, yardımcılar da uyarmadı. Trabzonspor'un iptal edilen golünde erken düdük çalma yerine bırakıp VAR'la değerlendirilmeliydi. Son dakikalarda Fenerbahçe'nin sayılmayan golünde de Kruse'nin de kaleci Uğurcan'a bir faulü yok. Bu pozisyonda da erken düdük yerine VAR'a gitseydi doğru kararlar çıkardı.
Ankaragücü-Kasımpaşa
Halil Umut Meler
6 puanlık maçın genelinde yönetimi iyiydi. Ankaragücü lehine önce veremediği penaltıyı itirazlar sonrası VAR'dan seyredip attırdı. Ankaragüçlü Orgill'in, penaltı verilmesi için beyaz noktada oturup beklemesi de görülmemiş bir tabloydu.
Gaziantep FK-Sivasspor
Arda Kardeşler
Farklı biten maçta yönetimi iyiydi. İlk yarıda önemli bir avantajı kesmesi ona yakışmadı. Ancak başka pozisyondaki avantajı golü getirdi. Yapılması gereken buydu.
Alanyaspor-Y. Malatya
Mete Kalkavan
Alanyaspor'un 1. golü VAR'dan temiz çıktı. Verilen penaltıda kol açıktı. Alanyaspor'da Nsakala, bariz gol şansını engellediği için gördüğü kırmızı kart doğruydu.
Galatasaray-Kayserispor
Zorbay Küçük
Lig sonuncusu ile Galatasaray'ın kadro farkının tartışılmayacağı bir maçta yönetimi genelde iyi ancak Donk'un Henrique'ye hareketinin şarjla alakası yok ve net bir penatıydı. VAR da devreye girmedi.
Denizlispor-Göztepe
Mustafa Öğretmenoğlu
Müsabakanın genelinde iyiydi. Son dakikadaki Denizli'nin beraberlik golünde yardımcının ofsayt bayrağı VAR'a gitti. Ancak topun gerisindeki oyuncuya rağmen ofsayt olmayacağını bilen VAR'dan yine geç karar çıktı.