Görevli gazetecilerin hac ve umre ziyareti

Ağustos ayının ilk günleri 1986 yılı Hac faraziyesi için Suudi Arabistan’a gideceği açıklandı dönemin başbakanı merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın.

Günlük 1,2 milyon satışı olan efsane Günaydın Gazetesinin Ankara Temsilcisi merhum Bekir Coşkun, “Orhan, Özal’ı izleyeceksin” dedi.

Ancak Suudi Büyükelçiliğinde vize başvuru süreleri kapalıydı.

Meclis’te Yeni Asır muhabiri kardeşim Emin Varol’un da aynı durumda olduğunu öğrendim.

Birlikte yardım isteyince Başbakan Özal dedi ki;

-“Dışişleri Bakanı Vahit Halefoğlu’na gidin ve büyükelçiliğe hitaben yazı alın. Suudi Büyükelçiliği vize verir.”

Merhum Halefoğlu ile görüşüp resmi yazı alarak büyükelçiliğe gittik. Hemen bizi içeri aldılar ve 5 dakikada vize verdiler.

Özal’dan 4 gün önce başkent Riyad’a gitmek ve Hac sonrası Ankara’ya dönüş için uçak biletlerimi Gazetenin İdari temsilcisi Yüksel Kangal abim aldı ve masraflarım için de 5 bin dolar iş avansı verdi.

Dönemin Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Said Yazıcıoğlu’nu ziyaret edip sordum:

-Merhum Özal’ı izlemek için gazetem harcırah verip görevlendirdi. Ben Hacı olabilir miyim?

Başkan Yazıcıoğlu dedi ki;

-“Evet görevli de olsan kutsal topraklarda olduğun için Hac yapman farz olur. Beni de Diyanet görevlendiriyor ki ben de hacı olacağım…”

kalabalik.jpg

Soldan sağa: Türkiye Gazetesinden Merhum Gazeteci Kenan Akın, eski Devlet Bakanı, eski Meclis Başkanı, eski Adalet Bakanı AKP’li Cemil Çiçek, eski Diyanet İşleri Başkanı eski AKP milletvekili Prof. Dr. Said Yazıcıoğlu, Ben, eski Devlet Bakanı Nurhan Tekinel, önde oturanlar; Yeni Asır muhabiri Emin Varol, Aral"ın yanında oturan Anadolu Ajansı muhabiri Ali Üçtepe ve duayen gazeteci Coşkun Aral…

ikili.jpg

Değerli meslektaşım Emin Varol kardeşim ile Kızılay çadırındaki ihramlı fotoğrafımız

Değerli okurlarım,

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın körfez turunu izleyen gazeteciler arasındaki olan ve Fulya Öztürk, Mekke’ye gitti.

Umre ziyareti yaptığını sosyal medya hesabından başörtülü bir fotoğraf paylaşarak duyurdu.

Erdoğan’ın uçağıyla gittiği Suudi Arabistan’da Kabe’yi ziyaret etmesi tepkilere neden olunca Öztürk şu açıklamayı yaptı:

-“Gece 2.30 da gittim yüreğimden geldi. Otelde uyumak istemedim kalktım gittim. ‘Kimseye zararım yok kimsenin parasıyla gitmedim. Yazmazdım da sen şimdi paylaşınca yazayım dedim. Yoksa ben benim üzerimden dikkat çekmeye çalışanlara prim vermem onlar anca tweet atar.”

Fulya Öztürk’e şu sözünü hatırlatıyorum:

-“Kimsenin parasıyla gitmedim…”

O halde soruyorum;

-Erdoğan’ın uçağı için para ödediniz mi? Bu para konusunda açıklama yaparsan iyi olur.

Eğer ödediyseniz hiç sorun yok.

Eğer ödemediyseniz ki davetli tüm yandaş gazeteciler yıllardır devletin uçağı ile Erdoğan’ın gezisine bedava katılıyor ki yanlış olan da budur özgür gazetecilik açısından.

Gelelim Umre ziyaretine.

Ben de olsam elbette oraya kadar gitmiş ve fırsat bulmuşken Umre ziyaretimi yapardım.

Umre ziyaretin hayırlı olsun başarılı meslektaşım…

Not: Flash Haber TV’de bu akşam Saat 21.00’de Adalet ve Demokrasi canlı yayınında 15 Temmuz hain ihanet dosyasını açıyorum

Genelkurmay baskını nasıl önlenemez?

MİT’in darbe ihbarından Erdoğan’ın haberi olmadı mı?

Genelkurmay eski başkanı Hulusi Akar neden alarm düğmesine basmadı

Mehmet Dişli müebbet alırken abisi Şaban Dişli neden mükafatlandırıp büyükelçi atandı?

Konuğum 15 Temmuz darbe araştırma komisyonu başkan vekili Saadet Gelecek Meclis Grup Başkanı Muğla milletvekili Selçuk Özdağ.

Yazarın Diğer Yazıları