Gökyüzü atları kanatlanıp gitti...
Servet Somuncuoğlu adını ilk duyduğumda, “Politikacı Sadi Somuncuoğlu’nun nesi oluyor acaba?” diye düşünmüştüm.
Binlerce yıl önceki Türk tarihini araştırırken, o aklımda yoktu. Kâzım Mirşan, Adile Ayda, Hâluk Tarcan ve Turgay Tüfekçioğlu gibi isimleri biliyor, onlarla Ceviz Kabuğu röportajları yapıyordum. (Rahmetli diplomat-araştırmacı A. Ayda hariç.)
Onu keşfedince, yaklaşık 2 yıl peşinden koştum.
TRT’de çalışıyordu. İzin alması ve yurt dışındaki fotoğraf çekimleri canlı yayına gelmesi için sorun oluyordu.
Yıllar sonra tanık oldum ki, Ceviz Kabuğu’na çıkmak da istemiyordu.
Giresunluydu, benim hemşerimdi üstelik.
Uzak durmasının nedenini -kendimce- şöyle çözdüm.
Tarihi araştırmalara büyük kaynak olan çektiği “etno-fotoğraflar” üzerinde yorum yapmak istemiyor, benim sorularımdan çekiniyor, biraz da eserlerinin çalınmasından korkuyordu.
Sonunda, bir şekilde geldi. Bant çekim yaptık. İlk reklam arasına kadarki sürede rahatladı, güven duydu.
Daha da konuşmak, başka günlerde de gelmek istedi.
Kısmet olmadı. Genç yaşta kalp krizinden vefat etti.
Kendisine bilim adına çok şey borçluyuz.
Programda söyledim.
Bu büyük araştırmaları karşılığında, 200’e yakın üniversitemizin hiçbiri kendisine değer vermemiş, politikacılara verdikleri “üfürükten fahri doktoraya” bile değer görmemişlerdi.
Ne çok “tabela üniversitemiz” var değil mi?
*
Sözde üniversitelerimizin, bilim dünyamızın anlayamadığı Servet Somuncuoğlu kimdi?
Gazeteci, yazar ve fotoğraf sanatçısı idi.
TRT’de uzun yıllar yapımcı olarak çalıştı.
“Tarihin Büyük İhanetleri”, “Günle Gelen”, “Günün İçinden”, “Müzikli Edebiyat” ve “Yeni Bakışlar” gibi birçok programı başarı ile yürüttü.
“Anadolu’yu Vatan Kılanlar”, “Tarihimize Şan Verenler” ve “Gönül Dünyamızı Aydınlatanlar” isimli senaryolar yazdı.
“Saymalıtaş Gökyüzü Atları”, “Gallemit”, “Adanmış Bir Ömür: Çetin Berkmen’in Anıları”, “Sibirya’dan Anadolu’ya Taştaki Türkler” ve “Damgaların Göçü: Kurgan” isimli kitapları da Türk tarihine yeni boyutlar kazandırdı.
Aynı zamanda başarılı bir fotoğraf sanatçısı olan Somuncuoğlu’nun, Rusya, Çin, Moğolistan, Kırgızistan, Azerbaycan, Kosova, Macaristan ve Avusturya’da çektiği fotoğraflar geniş yankı uyandırdı.
Dört yılda 150 bin kilometre yol kat ederek hazırladığı “Karlı Dağlardaki Sır” isimli belgesel ile, “TÜRKSAV 12. Türk Dünyası Hizmet Ödülü”, “Sibirya’dan Anadolu’ya Taştaki Türkler” kitabı ile “2008 yılı Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Sedat Simavi Sosyal Bilimler Araştırma Ödülü”nü kazandı.
Servet Somuncuoğlu, araştırmalarını “Türk Edebiyatı”, “Atlas” ve “Türk Dünyası Tarih Kültür Dergisi”nde yayınladı.
*
Dünya bilim tarihine büyük katkıları olan rahmetli Servet Somuncuoğlu hakkında POPÜLER BİLİM Dergimizin Eylül sayısında kapak konusu olarak geniş yazılara yer vereceğiz.
*
Ölen sözde kuruluşlarımızdır, O eserleriyle yaşıyor.
Servet Somuncuoğlu’na tekrar Allah’tan rahmet diliyor, sözde bilim dünyamız ve kuruluşlarımız için de RUHUNA EL FATİHA diyorum.