Global ekonomi çalışanı dışladı
Ekonomik istikrarın temeli ekonomik dengeden geçer. Arz- talep dengesizliği, enflasyon veya deflasyona neden olur.
Sektörler arasındaki dengesizlik, örneğin finans sektöründeki şişme, borsanın reel yatırımları temsil etmekten uzaklaşması, ekonomide sık sık kriz yaratır.
Faktörler arasındaki gelir dengesizliği, örneğin bir yandan sermayenin spekülatif kârlar sağlaması, öte yandan çalışanın aç kalması, işsiz sayısının artması gelir dağılımını bozar. Toplumda kastlaşma oluşur. Sosyal sorunlar artar. Anarşi ve terör oluşur.
Global ekonomi tüm bu dengeleri bozdu. Bozmaya devam ediyor. Çünkü, globalleşen yalnızca spekülatif fonlar oldu. Emeğin dolaşımı ve mal hareketleri serbest değil. Tersine, emek dolaşmasın, sermaye dolaşsın diye, emek hareketleri küresel süreçten öncesine göre daha sık kontrol ediliyor.
Türkiye, global ekonominin babası gibi davranıyor. Kısa vadeli sermayeye, sıcak paraya vergi avantajı sağlıyor. Bankaların yarısı yabancılara satıldı. Kârlı kamu altyapı yatırımları yabancılara satıldı. Yabancılar, portföy yatırımlarından ve doğrudan yatırımlardan, AKP iktidarında 32 milyar dolar kâr transfer ettiler. Yani getirdiklerini çoktan götürdüler. Sıcak para zaten kalıcı para değil. Doğrudan yatırım olarak satın aldıkları kârlı işletmeler için getirdiklerini de 3-4 yılda amorti ettiler.
Örneğin, Telekom kendini 4 yılda amorti etti. Yabancı şirket getirdiğini götürdü. Bundan sonra hayat boyu biz çalışacağız, yabancılar yiyecek.
Global ekonomi, hükümetleri, medyayı kendi istekleri doğrultusunda oluşturdu. Örneğin Türkiye’de IMF ve Dünya Bankası toplantılarında, bu kurumların başkanları, yoksulluğun risklerine dikkat çekerken, bizim medya, TÜSİAD başkanının gidip gitmeyeceğini tartışıyor. TÜSİAD’a yeni başkanın kim olacağını tartışıyor.
Diğer yandan, çalışanlar feryat ediyor... Emekliler feryat ediyor. Yeniçağ gibi, ulusal ekonomiyi öne çıkaran birkaç gazete hariç iktidar medyası ve büyük medya görmezlikten geliyor.
İktidar baskısı, gazetelerde magazini birinci sayfaya taşıdı. Siyasi haber ve yorumlar ile sosyal sorunlar, ilk sayfada artık yer almıyor.
2008 yılında işçi emeklilerine ortalama olarak 55 lira zam yapıldı. Buna karşılık, gaza yüzde 82, elektriğe yüzde 65 ve suya yüzde 12 zam geldi. Bu zamlar bir emekli bütçesinden 150 lira götürdü.
Emekliler, yıllarca çalışıp sonunda emekli olmanın tadını çıkaramıyorlar. Yeniden çalışmak zorundalar. Örneğin, emeklilerin yüzde 30’u çalışmaya devam ediyor. Yüzde 12’si de iş arıyor. Aksi halde aç kalacaklar.
Hükümet programında veya uygulamada bu sorunların çözümü yok. Aynı sorunların medyada da yeri yok.
Özetle, global ekonomi çalışanı sildi... AKP iktidarı ve medya kraldan daha çok kralcı oldu... Çünkü AKP kitabında, istihdam yaratmak yok... Gelir dağılımı politikası yok... Poşet ekonomisi ise yalnızca göz boyamadır.