Generallerin gecesi
Yakın dünya tarihinde, Hitler dönemi hariç hiçbir ülkede iktidarın, kendi ordularına ve komutanlarına şimdi bizde olduğu gibi “cihat açtıkları” görülmemiştir... Türk Ordusunun onurlu Komutanları sürekli avda... Avlanıyor, yakalanıyor ve içeri tıkılıyorlar...
Buna benzer bir olay kırklı yıllarda Almanya’da yaşanmıştı...
Demokrasiyle iktidara gelen Nazi diktatörü Adolf Hitler, önce Alman ordusu “Wehrmacht ve generallerini” ödüller veya şantajla elde etmişti. Ama iktidarını sağlamlaştırdıktan sonra ordunun kendisine köstek olacağını düşünerek Nazi partisinin sivil birlikleri olan SS’i, “Waffen SS” diye silahlı ve ayrı alternatif ordu yapmıştı...
İkinci Dünya Savaşı’nda Almanya, Hitler’in “stratejik dehası(!)” yüzünden bozguna uğrayınca, generaller bu gidişe engel olmak için Hitler’e karşı harekete geçtiler... 20 Temmuz 1944’te Hitler’e karşı Doğu Prusya’daki “Wolfs Lair/kurt ini” karargâhında suikast girişiminde bulundular. Konferans masasının altına konan yüksek güçlü bomba infilak ettiyse de yine başarılı olamadılar. Hitler hafif yaralarla kurtuldu. Ama öcü korkunç oldu... Gizli Polis, bütün olağan muhalifleri topladı. Generallerin hayatı da kasap çengellerine asılmakla noktalandı.
Bu olay, sonradan “Generallerin Gecesi” adlı bir filme konu yapıldı.
***
Bu tarihi olaydan alınması gereken dersler vardır: Önce her ne olursa olsun, darbe ve suikast son tahlilde çıkar yol olamaz... Fakat asıl ders, iktidarda olanların işleri bu raddelere getirmemeleridir.
Özet olarak “Orduyla oynamak... Generalleri hasım ilan etmek” fali hayır değildir... Ve son tahlilde herkes Türk Ordusuna ve generallerine muhtaçtır... Onun işini kahraman profesyonel Özel Harekâtçılar yapamazlar!..
Ve ülkenin kolluk kuvvetleri arasına nifak ve rekabet sokmak da son tahlilde büyük gaflettir... Gafletten öte ihanettir!..
Yönetmenliğini Ukrayna kökenli olan ve Fransa’da ölen Anatole Litvak’ın yaptığı “Generallerin Gecesi” nde Donald Pleasence, Peter O’Toole, Charles Gray ve Ömer Şerif (Soldan sağa) başlıca rolleri üstlendi.