Gençler: İşte eski Türkiye
1.90 metre boyunda olan Adapazarlı komando Onbaşı Hüseyin Çetinkaya'yı 1980 yılı sonunda komando Asteğmen olarak görev yaptığım Yüksekova komando taburunda tanıdım.
Balıkesir Savaştepeli komando er Mehmet Günaydın'ı şehit verdiğimiz Kavaklı mezrası operasyonunda 2'de gazi verdik.
Kavaklı dahil birçok terör operasyonunda Çetinkaya ve tüm komandolarım büyük kahramanlıklar gösterdiler, birçok teröristi etkisiz hale getirdik.
Her komando askeri gibi Çetinkaya da terör operasyonlarında büyük kahramanlıklar gösterdi ki 38 yıldır arar "Komutanım nasılsın?" diye hatırımı sorar.
Sosyal medyadan da arkadaşım olan bu kahraman vatan evladının bugün yazdığı bir yazıyı sizlerle de paylaşayım istedim.
İşte Facebook'ta yayınladığı o yazı:
"Erdoğan emeklilere seslenmiş ''Lütfen gençlere eski Türkiye'yi anlatın.''
Konfor Hüseyin anlatıyor, buyrun okuyun!...
Toplaşın anlatıyorum.
Yaş 58. SGK emeklisiyim. 14 yaşımdan beri çalışıyorum. 2 kızım var biri üniversite mezunu biri lise mezunu arz ederim..
Kredi kartımız yoktu.
O yüzden bakkala falan borç yazdırırdık.
Bakkallar süpermarket olmadığı için haciz falan gelmezdi.
En fazla borç takar bir sabah erkenden taşınırdık.
Sendika vardı.
Tamam, hö hö korkutmasa da Devrimci İşçi Sendikası DİSK üyesi isen adamı öyle kapının önüne beş parasız koymaya patron potkası sıkmazdı!..
Devlet memuruna it muamelesi yapmaya g... isterdi. (sansürledim)
657 sıkı kanundu. Öğretmen saygı görürdü.
Ana baba gelip zart-zurt (sansürledim) edemezdi.
Onlar da öğrencilere tecavüz etmezlerdi.
Torpil yok muydu tabii ki vardı ama tarikat mensubu ya da cemaat mensubu olman gerekmezdi.
Kimse g... korkusu (sansürledim) ile cumaya gideyim, oruç tutayım derdinde değildi!..
Öğretmenlerden gizli sigara içmek cesaretti ama okul önünde uyuşturucu satmak akla hayale bile gelmezdi...!
Komşunun çocuklarını istediğin gibi öper koklar oynardın.
Kimse "ulan tecavüz etmesin" diye seni kollamazdı.
İnanan, inanmayan çocuklara melek gözüyle bakardı.
Mahallenin imamından dayak yemek işin şanındandı ama tecavüz edilmek akla bile gelmezdi.
Babana gidip Cemil Hoca sırtımda sopa kırdı dedin mi "vay piç kurusu delirttin mi hacı abiyi" deyip bi araba da ondan yerdin.
Ama sana "başka bir şey yaptı mı" diye sormazdı.
Baban emekli olmaya yaklaştı mı ananla beraber iki göz oda aramaya başlardın, çünkü ikramiye ona yeterdi.
Sabah radyoda çiftçi saati olurdu.
Çiftçilerin hasattan sonra pavyonlarda para yediğini okurdun traktör yaktığını değil.
Üç kuruşun bile olsa "Allah kerim deyip" eşten dosttan yardım isterdin.
Kimse "%70 enflasyon var ben sana dolar veriyim dolar alırım" demezdi.
Mahallede bekçi polis olurdu.
Ha, POLBİR- POLDER ayrımı da olsa en azından herkese düşman gözüyle bakmazlardı.
Sana yağı kuyruğuna, tüp kuyruğuna girerdin ama o kuyruklarda tanışıp evlenenlerin haberini alırdın.
Semtlere göre okul farkı yine vardı ama kimsenin anası babası "benim çocuğum onunla, bununla aynı sınıfta olamaz" demezdi.
Ayıptı, günahtı, gerçekten Allah'ın varlığına inanırdı insanlar.
Gırgır bir milyon, heey 1.000.000 satardı ve ne kadar siyasetçi varsa itin şeyine s... ç......... (sansürledim) ama hiçbiri bulaşamazdı çünkü bu sefer Fırt, Çarşaf da sana giydirirdi.
Oğuz Aral'a laf edecek siyasetçi silinirdi!
Son bir şey söyleyeyim ulan aynı ceket aynı pantolonla yıllarca okula gittim de gelecekten korkmadım.
Hep gülecek sevinecek bir şeyler oldu ama 16 senedir bu çocuklar için korkuyorum be, Allah b…… müstahakkınızı (sansürledim) versin!.."
Korkma be kahraman Hüseyin Onbaşım;
Zalimin zulmü varsa mazlumun Allah'ı var...
Zulüm ile abat olanın akıbeti berbat olur...
Not: Aslında her gün kullandığımız kelimeler ama yine de bazı sansürler koydum, Hüseyin ve okurlarım kusura bakmasınlar...