Gelişmekte olan ülkelerde demokrasi ve kalkınma ikiz problemi
Gelişmekte olan ülkeler, Fert başına GSYH seviyesi 10.000-12.000 dolar ve altında olan ülkelerdir. Eskiden bu ülkelere literatürde "az gelişmiş ülkeler" deniliyordu.
Aşağıdaki tabloda fert başına gelir seviyesi 10.000 dolar ve altı ülkeler ve Freedom House endeksine göre, özgür, yarı özgür ve özgür olmayan ülke sayıları yer almaktadır. Gelişmekte olan ülkelerin yalnızca yüzde 29,41'i özgür ülkedir. Kalan yüzde 70.59'u ise kısmen özgür veya özgür olmayan ülkelerdir. Yani gelişmekte olan ülkelerde hem fert başına gelir düşüktür, hem de bu ülkeler demokraside geridir.
Yine, Freedom House, 2017 raporundan alınan tabloda da en fazla özgür olmayan nüfusun, Ortadoğu ve Kuzey Afrika ile, Avrasya ülkelerinde olduğu görülmektedir. Bu ülkelerinde büyük çoğunluğu gelişmekte olan ülkelerde toplanmıştır.
Bölgelere göre bakılırsa, Güney Amerika'nın gelişmekte olan ülkelerinde insan hakları ve demokrasi göreceli olarak daha ileri seviyededir.Güney Amerika'nın gelişmekte olan ülkelerinde demokrasi ve insan haklarının Asya ve Kuzey Afrika ülkelerine göre daha iyi durumda olması, bu ülkelerin geçmişte İspanya ve Portekiz'in kolonileri olmasından ileri geliyor.
İspanya ve Portekiz bu ülkeleri sömürdü ve fakat aynı zamanda da Avrupa demokrasi kültürünü aşıladı. Ne gariptir ki İspanya ve Portekiz'in de bu sömürgeleri kaybetmesi, kendilerinin dikta rejimine geçişleri ile birlikte olmuştur.
Asya ülkelerinde gelir seviyesi düşük ve fakat demokraside iyi durumda olan istisna ülkeler, Hindistan ve Moğolistan'dır.
Hindistan'da görünüşte demokrasi var. Ne var ki böyle bir yaklaşım demokrasiye çok yüzeysel bakmak anlamında olacaktır. Zira Hindistan'da bugünkü kast sistemi olduğu sürece ve bu sistemi Hindistan halkı benimsemiş olsa da demokrasinin özüne ve insan özgürlüğüne tamamıyla aykırıdır.
Afrika'da ise demokrasiye yeni geçen Tunus ile birkaç Avrupa ülkesinin eski kolonileridir. Bunlar dışında, genel olarak gelişmekte olan ülkelerde demokrasi de gelişmemiştir.
Asya'nın ve Kuzey Afrika'nın gelişmekte olan ülkelerinde, yerli gelenek ve kültürler hakimdir. Bu ülkelerde siyasi istismarlar nedeniyle, demokrasi ve insan hakları kösteklenmiştir.
Demokrasi ve kalkınma denilirken, Çin ve Suudi Arabistan da istisna gibi durabilir. Zira Çin'de de demokrasi yok ve fakat büyüme oranı yüksektir.
Suudiler'de ise fert başına gelir yüksektir. Suudi gerçeğini tartışmaya bile gerek yoktur.
Uzun yıllar kapalı bir ekonomi yapısı gösteren Çin ise 1980'lerin başlarında, kolektif tarım uygulamasını durdurdu ve sınırlı özel mülkiyete izin verdi. Mevcut sosyo-ekonomik sistemden taviz vermeseydi bugünkü yüksek büyümeyi de sağlayamazdı.