Galapintop
Hem Cumhurbaşkanı, hem de Başbakan, “Kobani’de bir üst akıl devrede” diyor. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç da “Bir üst-akıl, Gülen Cemaatini operasyon için kullanıyor, biz bunu biliyoruz ama söyleyemeyiz” diyor.
Gerçekten bir üst akıl var mı? Yoksa Cumhurbaşkanı ve diğerleri bu üst akıl sloganını gündemi değiştirmek için mi yarattılar?
Bir zamanlar Ergenekon ile halkı korkuttular. Ordu güç kaybetti. Sonra bir suçlu buldular adına da “paralel yapı” dediler.
Ergenekon milli değerlere zarar verdi. Bu gün de aynı çizgide bu zararı kasıtlı olarak artıranlar var. Söz gelimi geçenlerde televizyonda birisi, Genelkurmay kalksın diyordu.
Dünyada her ülkede genelkurmay var. ABD’de Pentagon var. Pentagon, ABD’nin Savunma Bakanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı’nın genel adıdır.
Siyasi iktidar ve kraldan çok kralcılar, iç ve dış politikada bocalayınca, mutlaka bir slogan buluyor. Mutlaka bir sorumlu buluyor. Yoksa da yaratıyorlar.
Bir zamanlar kurtların hakim olduğu bölgeyi, aslanlar, dağ aslanları ve panterler keşfetmiş. Bölgede kurtlar besin zincirinin altına düşmüşler. Telaş içinde bir araya gelerek, “bu sorunu nasıl çözeriz”i tartışmışlar.
Biri demiş ki; biz koyunlara dostça yaklaşalım. Onlara aslanların, panterlerin zararlı olduğunu anlatalım... Korunmaları için ders vereceğimizi söyleyelim. Ders sırasında üçer-beşer sürüden ayıralım. Ayrı ayrı yiyelim.
Bir başka kurt; hepsine tamam, ancak aslan-panter dersek uyanırlar.. Bunlar bilinen hayvanlar. Zaten nasıl korunacaklarını bilirler... Önlem alırlar. Hiç olmayan bir yaratık ismi söyleyelim: “Galapintop” böylece daha kolay bir korku dünyası yaratırız.
Kurtların anlattıkları Galapintop, koyunların korkulu rüyası olmuş. Kurtlar da korunma için sizlere ders vereceğiz diye onları üçer beşer ayırmış, yemişler.
AKP iktidarı, gündemi değiştirmeyi ve suçlu yaratmayı çok iyi biliyor... Muhalefet partileri de AKP’nin yarattığı gündemi tartışıyor. AKP onları, münazara çocuğuna çevirdi. Kendileri ise bugüne kadar gündem yaratamadı. Söz gelimi iktidar partisini proje tartışmasına, kalkınma tartışmasına, iş yaratma tartışmasına çekemediler.
Maalesef muhalefet partileri yaptıkları ile insanları şaşırtıyor ve bu defa gerçekten partili veya partisiz herkes “üst akıl mı var” diye sormak zorunda kalıyor.
Bir toplantıda bazı CHP’li arkadaşlar tartışıyor... Partinin ve Kılıçdaroğlu’nun yaptıklarını bir mantığa sığdıramadıkları için, onlar da “Acaba bir üst akıl mı var” diye soruyorlar.. Akıllarını karıştıran ve içinden çıkamadıkları bazı olaylar şunlar:
Cumhurbaşkanı adaylığında Kılıçdaroğlu neden AKP çizgisinde birisini tercih etti?
Saadet Partisi’nden gelen Bekaroğlu’nu neden olurundan fazla çaba göstererek, önce Parti Meclisi’ne aldılar, sonra da genel başkan yardımcısı yaptılar. Bu arkadaş, dürüst ve çalışkan olabilir. Ancak Saadet çizgisinde olanlar Bekaroğlu’nun hatırı için CHP’ye oy verirler mi? CHP misyonunda ve laik çizgide olanlar, CHP’ye oy vermede tereddüde düşmezler mi?
Kılıçdaroğlu, Tansu Çiller’in Bakanı Cemil Erhan’ı neden apar-topar Genel Başkan Danışmanı yaptı?
CHP Genel Başkan Yardımcısı, Kürtlerin yüzde 1.5’inin ancak CHP’ye oy verdiğini söylüyor. Gerçekte ise parti il-ilçe teşkilatlarında, Belediye Meclislerinde ve Genel Merkez’de Kürt kökenli görevli ve seçilmişler toplasan, daha yüksek oran tutmaz mı? Genel Başkan Yardımcısı neden böyle bir ayırım yapıyor? CHP, birlik ve beraberliği savunan, ülke bütünlüğünü savunan, kimliğe dayalı siyasete hayır diyen bir parti değil mi?