G.Saray'ın psikolojik harbine F.Bahçe'den net cevap. Kurbanı Trabzon
Gürel Yurttaş- Yeniçağ
Galatasaray sahada kazanıyor. Kazanıyor kazanmasına da saha dışında da psikolojik bir taktik uyguluyor. Her maçtan sonra aynı şeyleri söylüyorlar;
"Fenerbahçe derbisinde tur atarız!"
Bir taktik bu!
Hedef Fenerbahçe'nin umudunu kırmak! Maçlarına "Nasıl olsa bu iş bitti. Ne yapsak boşuna" havasını yaratmak.
Trabzonspor maçından önce de böyle oldu.
İstanbulspor'u yenen Galatasaray, ardından tur hesapları yapmaya başladı.
Ama evdeki hesap çarşıya uymadı.
Fenerbahçe, Trabzonspor'u yenerek yarıştaki umudunu korumayı başardı.
Gelelim maça.
Trabzonspor'un ne oynadığını anlayamadım ilk başta. Sanırım Nenad Bjelica takımını ve futbolcularını çok iyi tanımıyor daha. Tanısa bu dizilişle ve bu oyuncularla çıkarmazdı sanınırım böylesine önemli bir maça.
Bir an Trabzonspor'un teknik direktörü Valerien Ismael sandım. O derece yani.
İkinci yarıda değişiklikleri yapmıştı ama atı alan Üsküdar'ı geçmişti çoktan.
Sahadakilerle kulübedekilere bakınca şaşırmamak elde değil. Trezeguet neden yedek mesela. Visca nerede oynuyor? Niçin kaleye bu kadar uzak? Takımın dizilişi ne?
Fenerbahçe ise ille de galibiyet istiyordu. Jesus sahaya çıkardığı kadro ile göstermişti bunu.
Kaleci İrfan Can sanki 40 yıldır Fenerbahçe kalesinde gibiydi. Batshuayi'nin çalışkanlığını, Arda Turan'ın hünerlerini, Valencia'nın sahanın her yerine ayak basmasını beğendim.
Batshuayi'nin golünde Arda'nın hareketleri ve pası müthişti. Luan Peres'in golünde aslan payı Zajc'ındı. Valencia'nın golünde de Ferdi'nin.
Trabzonspor Trezeguet'i geç aldı oyuna. Zaten bordo mavili takımın golü de onundu. Penaltıyı yaptırdı, penaltıdan da golü attı. Sanırım bu Trabzonspor'un yeni hocasına bir ders olmuştur.
Sonuçta Fenerbahçe psikilojik harbe yenilmedi.
Çıktı sahaya, oynadı oyununu, 3-1'le haklı bir galibiyet aldı.
Galatasaray'ın tur hesapları da bahara kaldı.
İstanbul'a bahar henüz gelmedi çünkü. Yağmur yağıyor hala...