Galatasaray Giresunspor'a neden yenildi
Önce ilk yarıyı anlatayım.
Galatasaray hızlı başladı. Tribünlerin de desteği ile bastırdı. Gole de yaklaştı. Birinde duran topla, diğerin de Kerem''in becerisiyle. Bunlarda da Sergio Oliveira''nın şutunda top direkten döndü, diğerinde Kerem''in ceza alanında dönerek vuruşunda topu kaleci Onurcan çıkardı. Bunlar ilk 15 dakikada olanlardı.
Ondan sonra Giresunspor oyunu istediği seviyeye getirdi, Galatasaray''ın da hızı kesildi. Bunda Giresunspor''un olduğu kadar Galatasaray''daki aksayan bazı yönlerin de payı vardı.
Bir kere kanatlar. Yeterince etkili olamadılar. Sağ ve bol bek; ileride çırpınıp duran Kerem ve Yunus''a destek veremedi. Yani ataklara yeterince katılamadı. Seferovic ceza alanında topla buluşturulamadı. Burada dikkatimi çeken bir nokta da Seferovic''in ağır kalmasıydı.
Galatasaray''ın defans ve orta saha kurgusu Giresunspor''un atak başlatmasına engeldi engel olmasına da hücuma çıkmasına da engeldi! Hızlı çıkamadılar. Emre Akbaba da (Belki de kenarda oturan Mertens''in baskısında olacak) etkisiz elemandı. Ne zamanında topla buluşabildi, ne de buluşabildiği topları sağ ve sol kanata etkili olarak aktarabildi. Sergio Oliveira da frikik dışında ilk yarıda ortalıkta pek gözükmedi.
Geçen hafta Antalya''da oyuna son dakikada girip de galibiyet golünü atan Gomis''i bu kez ilk yarı bitmeden ısınmaya gönderdi Okan Buruk. Zaten ikinci yarının başlamasıyla da oyuna aldı. Böylece çift santrfora döndü Galatasaray. Bu da Okan Buruk''un bir özelliği; 3 puan için gözünün ne kadar karardığının göstergesi. Bizde büyük takımlar nedense iki santrforla oynamaktan kaçınıyor. Ama Okan Buruk, gerekirse bu değişikliği yapabiliyor.
Gelelim ikinci yarıya.
Galatasaray rakibini bunaltmak istiyordu ama bulantamıyordu. Giresunspor özellikle Traore önderliğinde direniyor, baskıyı kabullenmiyor, İspanyol futbolcusu Sainz''e atılan uzun toplarla da çıkmaya çalışıyordu. Bu sistemde iki kez Muslera''yla burun buruna kaldılar.
Gidişi gören Okan Buruk bir hamle daha yaptı. 61. dakikaydı. İlk dakikalardaki direkten dönen frikik şutundan başka bir şey gösteremeyen Oliveira''nın yerine yeni transfer Lucas Torreira''yı oyuna aldı. Amacı orta sahayı daha dirençli hale getirmek, hücuma daha etkili çıkmaktı. Buna karşılık Hakan Keleş de Savicevic''in yerine Murat Cem''i aldı. Artık teknik adamlar karşılıklı hamlelere başlamıştı.
İlle de gol isteyen Galatasaray 65. dakikada buna bir kez daha yaklaştı. Nelsson''un geriden attığı uzun pasla buluşan Sefearovic bir anda kaleciyle karşı karşıya kaldı. Dünyaca ünlü bir santrfor bunu gol yapmalıydı. O güçlükle dokunabildi, topu auta gönderdi.
Ama Giresunspor''un genç İspanyolu yakaladığı ilk fırsatı golle değerlendirmesini bildi. 75. dakikaydı. Abdülkerim öyle bir hata yaptı ki; topu Muslera''ya vereceğim derken araya hayalet gibi sızan Sainz''i göremedi. Sainz de topu alıp, Muslera''yı da geçti ve Giresunspor''u öne geçirdi.
Artık Okan Buruk her riski göze alacaktı. Aldı da. Golden hemen sonra bu kez yeni transferlerden Mertens''i de soktu oyuna; Yunus Akgün''ü dışarı aldı. Van Aanholt''un yerine de Kazımcan girdi.
81''de yapılan değişiklik kendini gösterecekti neredeyse. Mertens''in gayretiyle başlayan atakta Kazımcan kanattan güzel bir orta yaptı, Seferovic kafayla tamamladı, kaleci Onurcan başarılıydı.
Okan Buruk''un gözü kararmıştı artık. 83''de bu kez de Midtsjö''nün yerine takım arkadaşı Ayhan Akman''ın oğlu Hamza Akman''ı aldı. Ama artık ne yapsa boşunaydı.
Giresunspor haftanın sürprizine imza attı. Kaybetti Galatasaray.
Şurası bir gerçek; ne kadar transfer yaparsan yap. Göz boyarsan boya. Önce takım olmak gerekiyor. Galatasaray''da henüz taşlar yerine oturmamış; bu belli. Bunda transfer kahramanı olarak gezen yöneticilerin bu kadar geç kalmalarının da rolü büyük elbette ki. Bu transferler daha erken yapılsaydı o zaman uyum sağlama dönemini atlatmış olurlar, takım haline gelebilirlerdi.
Maçtan önce uyarmıştım. Okan hoca daha dikkatli olmalı bundan sonra. Troller klavyelerin başına geçmiştir şimdiden; Truva atındakiler de inmeye başlamıştır erkenden.