Futbol sadece futbol değil…

Tıpkı bazen basketbolun, bazen voleybolun, bazen halterin, jimnastiğin, bazen de boksun "sadece spor"dan ve dahi bazen sinemanın, müziğin "sadece sanat"tan ibaret olmadığı gibi.

*

Dünyanın ilk "seçilmiş sosyalist devlet başkanı"yla tanıştığı 70''lere gidelim…

Şili''nin çiçeği burnunda başkanı Salvador Allende''nin ilk işi başta bakır olmak üzere ülkesinin kaynaklarını devletleştirmek oldu; ABD buna pek bozuldu.

1964''ten 1970''e kadar Şili''ye 1 milyar doları bulan Amerikan "yardım"ı yapılmışken, Allende döneminde zırnık ulaşmadı.

Baskı, ambargo, bakır fiyatlarının düşmesi derken tam bir ekonomik darboğaz yaşanmasına rağmen, Allende 1973''te yapılan seçimlerde ikinci kere ve üstelik oy oranını da 10 puan yükselterek seçilmeyi başardı.

*

Henry Kissinger''in, ifadesiyle, Allende artık ABD için "O yarımküredeki en büyük sorunlardan biri" durumundaydı.

Gereğinin yapılması için düğmeye basıldı.

Pinochet komutasındaki Şili Silahlı Kuvvetleri 11 Eylül 1973''te darbe yaptı.

Yine Kissinger (ve çok tanıdık şekilde), 9 Ekim 1973''te ABD Başkanı Nixon''la konuşmasında "Darbenin başarılı olması için gerekli koşulları nasıl olgunlaştırdıklarını" anlattı; gururla.

*

Şili''de, Pinochet diktatörlüğünü başlatan darbeden sonra Allende/hükümet yanlıları, başkent Santiago''da bulunan 64 hektarlık alana kurulu, 76 bin 500 seyirci kapasiteli ünlü "Estadio Nacial de Chile" Şili Ulusal Stadyumu''na doldurulmuştu.

Toplama kampına dönüşen stadyuma kapatılan Şilililerin sayısı 40''ini bulmuş, soyunma odaları ve tuvaletler, her türlü insanlık suçunun işlendiği birer işkencehane olmuştu.

Ünlü stadyumda işkence yapılarak öldürülenler arasında müzisyen Victor Jara gibi şöhretler de vardı.

2003 yılında, öldürülmesinin 30. yılında, Şili Ulusal Stadyumu''nun adı "Estadio Victor Jara" yapıldı.

*

Dünya hâli; mahalle yanarken elbet tarananlar da olacaktı!

Darbeden bir yıl sonra Batı Almanya''da Dünya Kupası yapılacaktı. Şili de aday ülkeler arasındaydı.

Yönetimi Amerikan darbesiyle değiştirilen Şili''nin Dünya Kupası''na gidip gidemeyeceğini SSCB''yle Şili''de yapacağı maç belirleyecekti.

İlk maç berabere bitmişti.

Ve ikinci maç için işaret edilen yer, koridorları hâlâ kan kokan, sayısız idam ve infazın yapıldığı, Amerikan darbesinin sembolü durumundaki Ulusal Stadyum''du.

Sovyetler, maçın Şili''de başka bir stadyuma alınmasını talep etti. Kabul edilmeyince, Ulusal Stadyum''daki maça çıkmadı ve hükmen mağlup sayıldı. Batı Almanya''daki kupaya Şili katıldı.

*

Dön 2022''ye…

*

Dünya Kupası''nın Katar''da yapılması…

Kupa açılışının Erdoğan ile Sisi''yi buluşturması…

ABD ile İran''ın aynı grupta yer alması…

İran''daki "ABD''ye mağlubiyet kutlamaları"…

Sıcak petro-dolar transferleri…

*

Günlerdir izlediğimiz "şey" sahiden futbol mu?

SORU-YORUM

İktidar dönüştüremediği yapıları malumunuz olduğu üzere bölüştürmeye başladı. Barolardan sonra hedefinde Türk Tabipleri Birliği ve Mimarlar Odası vardı. Metodun garabetini eleştiren Zafer Arapkirli, dün KRT''deki programında makul/mantıklı bir soru sordu:

Avukatların mesleklerini yapabilmelerini sağlayan ruhsatlarını aldıklarını barolar siyasi görüşlerine, iktidara yakınlık uzaklıklarına göre çeşitlendirilebiliyor, doktorların, mimarların mesleki hak takibi yetkisi aynı şekilde farklı yapılara dağıtılabiliyor da gazeteciler niye basın kartlarını sadece ama sadece iktidarla özdeşleşmiş bir yapıdan almak zorunda bırakılıyorlar?

Bölünmüş meslek örgütü yönteminin hiçbir desteklenir yönü olmamakla birlikte, madem bir halt yeniyor onda bile "eşitlik ilkesi"nin gözetilmesi gerekir en azından bunu talep hakkımız vardır değil mi?

Yazarın Diğer Yazıları